-7-

97 17 20
                                    

Yaklaşık yarım saattir kimseden çıt çıkmıyordu.
Arabadaki sessizlik beni derin düşüncelere daldırmıştı.
Şuan neden bu arabaya bindiğimi bile sorguluyordum.
Hangi cesaretle?
Sırf merakımdan tanımadığım birinin arabasına binmiştim .
Yabancı ülke yabancı şehir yabancı bir erkek.
Hatta iki erkek...
Jimin bana güven vermişti belki biraz ama hareketlerine baktığımda çokda güvenilir birine benzemiyordu. Aynı şekilde görünüşüde ...
Bu güven hissi sadece içimde biryerlerde sebepsizce oluşu vermişti.
Belki yüzüne incelemeden baktığımda sevimli 15, 16 yaşlarında bir çocuk gibi gözükebilirdi.
Ama gözlerinin içine baktığımda anlamadığım bir şekilde sert bir duvara çarpıyormuşum gibi hissediyordum.
Ve gözlerinin içindeki o siyah duvar O'nu normalde yeterince güvenilmez yapabilirdi.
Bakışları sertti çoğu zaman...

Nedense ona güvenebilirmişim gibi hissediyordum ve bu çok saçma bir duyguydu.
İçimde bir yerlerde oluşan bu his rahatlamam gerektiğini fısıldarken beynim neden bu arabaya bindiğimi sorgulayıp duruyordu.
Derin düşüncelere dalmışken Jimin'e bakıyordum.

Çaprazlama bile hoş gözüküyordu.
Yüzünü görmek için ön camdaki aynaya baktığımda bana baktığını yeni fark edebilmiştim.
Kafamı neye bakıyorsun anlamında salladığımda O'da aynı şekilde kafa sallayarak tekrar yola odaklanmıştı.

"Dalmışsın..."

Jimin'in dediğiyle başımı yandaki cama çevirerek camdan dışarı odaklanmıştım. Jimin'in gözünde dikizkeyici damgasını ikinci kez yediğimi düşünüyordum.
Galiba bu duruma Jimin 'in yanında olduğum sürece bolca düşecektim.

Geniş demir bir kapıdan içeri girmiş bir süre daha yol aldıktan sonra büyük bir villanın önünde durmuştuk.
"Gidelim bakalım King ne yapıyor?"
Jimin' in dalga geçer gibi konuşmasıyla Jungkook yüzündeki şaşkın ifadeyle Jimin'e bakmaya başlamıştı.

"Bir şey soracağım. Madem noona yenge değil, neden bizimle gelecek?"

Jimin Jungkook'un bu dediğine koca bir göz devirirken bende aralarına girmiştim.

"Zaten ben gelmeyeyim.."

De yenge ne alakaydı şimdi?
Galiba Jimin yanındaki her kızla sevgili oluyordu.
Ama avucunu yalarsın...
Jungkook bana birde Jimin'e bakıp otuz iki diş gülümsedikten sonra arabadan hızlıca inmişti.
Jimin'de arkasından derin bir nefes bana dönmüştü.
"Dedemi görmeye gidiyorum. Sen arabada dur."
Jimin'e kafa sallamış arkama yaslanmıştım.
Peşine takılmayı planlamıyordum zaten.
Şuan ilgimi çekememişti.
Bir süre sonra arabanın içinde sıkılarak dışarı çıkmış etrafı izlemeye başlamıştım.
Neden dedesini görmeye gelmişti acaba?
Maçı kazandığını mı söyleyecekti?
Yani telefon diye bir şey vardı.
Bildiğim bir şey olmadığı kesindi.
Ne biliyordum ki zaten...
Ha birde ilgimi çekememişti!
Lüks villaya doğru bakarken büyük bir kapı vurma sesiyle irkilmiştim.
Hışımla dışarı fırlayan Jimin ve arkasından O'na yetişmeye çalışan bir adet Jungkook görmüştüm.
Kaşlarımı çatmış villaya doğru bir iki adım atmıştım.

"Hyung! Hyung bir dur!"

Jungkook Jimin'i kolundan yakalamışken Jimin hızla kolunu kurtarıp Jungkook'a sinirli bir bakış atmıştı.
İkilinin sert bakışmalarını bozan arkalarından gelen gür bir ses olmuştu.

"Jimin!! Bekle!"

Yaşlı bir adam villadan elinde bir bastonla çıkıp topallayarak, zar zor Jimin'in yanına doğru yürümeye başlamıştı.
Bu adam emekliye ayrılmış bir mafyaya benziyordu.

"Nasıl söylemezsin bunu bana?"

"O-oğlum bende yeni öğrendim."

"Ne demek yeni öğrendim lan! Sen bana demedin mi o piçin izini ben sürücem!?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 27, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Küstah~Pjm (Askıda) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin