20

1.8K 160 24
                                    

Karakter değişimi: Leyla, Mila oldu. Mila güzel isim. Keyifli okumalarr ♥

Sabah uyandığımda onun kollarında olmak hergün tekrar ve tekrar yaşayıp sıkılmayacağım nadir şeylerdendi sanırım. Ve bunun gibi diğer nadir olan her şey de yine ona aitti zaten...

Gözlerim duvarda asılı olan saate kaydığında saatin daha çok erken olduğunu farkettim. Biraz daha burada kalıp onun yanında uyumak istiyordum fakat bugün kampa gidecektik.

Eşyaları dün hazırlamıştım fakat yola çıkmadan önce kahvaltı yapmak istiyordum. Yok en az birkaç saat sürerdi ve Venüs'ün boş bir mideyle buna katlanamayacağını biliyordum.

Yataktan yavaşça kalktıktan sonra yorganı sevdiğim kadının üzerine doğru örtüp geri çekildim.

Çok güzeldi. Fazlasıyla... Hem dokunmak, bir bütün olmak için her şeyimi vermek isteyebileceğim kadar hayran olunası hem de asla ulaşamayacağım, el sürmeye kıyamayacağım kadar değerli...

Orada öylece durmuş uyuyan kızı seyrederken ayaklarının arasından geçip bileklerimi gıdıklayan şeyle irkildim. Bir adım geri çekildiğimde korkarak yatağın altına doğru giren kediyi görüp kocaman gülümsemiştim.

Miniğim odamıza gelmişti. Dizlerim üzerinde eğilip yatağın altına bakınca kaşlarım çatıldı. Yoktu!

Onu buraya girerken gördüğüme yemin edebilirim. Yatağın diğer tarafına geçtiğimde onu komidinin üzerinde görmeyi beklemiyordum.

"Nasıl çıktın sen oraya?" ellerimi uzatıp onu tutmaya çalıştığım sırada yatağın üstüne atlaması yüzünden gerilmiştim.

Yorgan, şortla uyumuş olan Venüs'ün çıplak bacağından sıyrılmış; yeni yeni doğmaya bağlayan güneş sevdiğim kadının teninde hayran olunası bir parlaklık yaratıyordu.

Gözlerimi bu manzardan çekip kendime geldim. Konumuz bu değildi. Minik kedi paytak adımlarla koşarak o bacaklara doğru ilerliyordu.

Venüs'ün elleriyle bile dokunmaya henüz tahammül edemediği bu tatlı tüy yumağı uyurken bacaklarına sürtünse nasıl bir tepki verir tahmin bile edemiyordum. Uyku sersemliğiyle ona zarar verebilirdi.

Aklıma dolan düşüncelerle yatağa atıladığımda Venüs mırıldanarak gözlerini açmıştı. Fakat kedi yine kaybolmuştu.

Yorganın ucunu tutup yukarı kaldırarak kediciğe baktım ama yoktu. Yorganı yavaşça tekrar indirdiğimde tek kaşını kaldırmış sırıtarak bana bakan kızı görüp yutkundum.

Kızın üzerinde örtülü olan yorganı kaldırıp altına bakmıştım. Dışarıdan bakılınca ne kadar garip durduğunu düşündüğümde ellerimi kaldırıp "Kediyi arıyordum." dedim.

Kahkaha atıp kaldırdığım ellerimi bileklerinden yakaladığında üzerine doğru düşmüştüm. Refleks olarak sıkıca yumduğum gözlerim, duyduğum tiz miyavlamayla hızla açıldı.

Sırtını yatak başlığına doğru uzatmış Venüs'ün göğsüne büzüşmüş kediyi görmemle gülümsemiştim. Doğrulup ona doğru uzandım. Kediyi tam alacağım sırada gözlerim Venüs'ün yüzüne kaydı.

Kaşlarını çatmış yüzünde rahatsız olduğunu bağıran bir ifadeyle kafasını kediden başka bir tarafa doğru çevirmiş, onu almam için bana bakıyordu.

Ellerimi çekerek dizlerim üzerinde yatakta oturup gülümsedim. Çok şirin gözüküyorlardı.

"Hadi al şunu üstümden." zorlukla söylediği şeye kahkaha attım.

"Almayacağım kendi iner."

Saçlarımı arkaya iterek yataktan kalkmaya yeltendiğimde bileğimi kavrayıp tekrar üzerine düşmeme sebep olmuştu.

LAVİNİA GirlxGirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin