1. Bölüm / 1. Kısım
Şehri yine yoğun bir trafik sarmıştı . Herkesin yetişmesi gereken bir yer var, herkes bir sabırsızlık içerisindeydi . Bu kişilerden birisi de Melek'ti . Bu gün nişanı vardı ama trafiye sıkışmıştılar .
" Ne olacak ya ? Nişana geç kalacağım . " diyerek tedirgin bir şekilde dert yanıyordu . Yanında en yakın arkadaşları olan Defne ve Yağmur da vardı . Defne saatine göz attı . Bu arada Melek dert yanmaya devam ediyordu . " Defne, ne olacak ? Ne yapayım ? " Melek neredeyse ağlayacaktı .
Bunu anlayan Defne hemen konuşmaya başladı . " İn . "
" Ne ?! " .
" Arabadan in dedim ! " Defne'nin ne düşündüğünü tam anlamasada arabadan indiler .
***
Aynı sıralarda Samet çizimleri ile meşguldü . Samet işinde çok becerikli bir mimardı . Ama pek fazla proje üstlenmezdi . Ama yinede tasarlamayı severdi . O sırada içeriye İbrahim amca girdi . Gerçek amcası değildi ama ondan yaşça büyük olduğu için ona böyle sesleniyordu . " İşte ... giy bunu . "
" Amca, bunu giymemi mi istiyorsun ? "
" Bu bir nişan daveti . "
" Nişan daveti için böyle bir şeyi giymem şart mı ? " Samet ne kadar istmesede takim elbiseyi giymek zorunda kalacağını şimdiden biliyordu . Ne zaman tartışsalar hep o kazanırdı .
" Giy işte . Davete geç kalacaksın . " dedi sırıtarak . Samet buna sinir oldu, ama yinede giymek zorunda kaldı .
***
Bu arada Melek ve arkadaşları koşa koşa nişana yetişmeye çalışıyorlardı .
" Çabuk ... çabuk ol ! " diye hızlandırmaya çalışıyordu Yağmur diğerlerini . Melek'se gülerek onları takip ediyordu . " Melek Sagen ! Böyle bir durumda gülebiliyor musun ? "
" Ama çok komik ... Sanki filmde gibiyiz, değil mi ? " bir yandan gülüyor bir yandan da koşuyordu . Sokaktan geçenlerse onları izliyordu . Tabi her zaman nişanlıklarla koşan birini görmeyiz .
Defne tamamen saat'te odaklanmıştı . " Sadece 10 dakika kaldı . " tam o sırada Melek'in ayağı bir şeye takıldı . İki arkadışı bir anda Melek'i tutmaya çalıştılar . " Oy babam ! " zor kuvvet Melek düşmeden kalktı ve birden yine gülmeye başladı . " Şu anda elim ayağıma dolaşmış durumda ! "
Konuşmasını dinlemeyerek Yağmur " İyi misin ? Bir yerinde bir şey var mı ? " diye tedirgin bir şekilde sordu .
Melek ise hala gülüyordu, gülüşlerinin arasında zar zor cevap vererek . " Ayakkabım ! " diyebildi . Defne hemen ayakkabısını çıkarttı . Topuğu kırılmıştı . Melek ağlamaksı bir ses ile " Ne olacak ? Ne olacak ya ? "
Yağmur " Defne . Ağlıyor, ağlıyor . " diyere Defne'ye yöneldi .
" Ağlak bebek . Kes şunu, kes . " dedi ve ayakkabılarını ayağından çıkararak Melek'ye uzattı . " Giy . " Melek ona şaşkın bir şekilde bakarken, defne " Çabuk giy . " diye tekrar etti .
" Ya sen ? " dedi ve biraz itiraz edişten sonra sonununda ayakkabıları giydi . Ve tekrar koşmaya başladılar .
" Koş, koş ! " Yağmur onları hızlandırma çalışmalarına devam ederken, Defne de Melek'in annesi ile konuşuyordu . " Giriş kapısına vardık anne . Şimdi giriyoruz . " telefonu kapatım tekrar Melek'e döndü . " Çabuk ! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
49 Gün
RomansGerçek sevgi nedir ? Herkesin sizin için ağlaması mı ? ... Kesinlikle benim kurgum değildir . Uzun süre önce izleyip etkisinde kaldığım hatta gözlerimin şiştiği bir dizi`nin kaleme alınmış halidir . ( Kaleme alan benim ama yanlış anlamayın .) Tabi...