▪ CATGIRL ▪

0.1

*medya: yeon
Küçük kulakları ve kuyruğu olduğunu düşünün.*

Karanlık sokakları arabasıyla hızla geçiyordu. Dudaklarını sinirden kanatmış evine doğru gidiyordu. En büyük darbeyi almıştı tam kalbinden sevdiği kadından, genç adamı aldatmıştı kız. Adam hızla arabasını kullanırken birden frene basmak zorunda kaldı, çünkü yolun ortasında küçük bir cisim vardı. Genç adam hızla arabasından inip ne olduğuna baktı. Yerde kedi kulakları ve küçük kuyruğu olan tahminince 4-5 yaşlarında olan küçük bir kız vardı. Bu bir catgirl'di.

Küçük kız yerde hareketsizce yatıyordu. Adam daha çok endişelenip küçük kızı kucağına alıp uyandırmaya çalıştı. Kız mırıltı sesleri çıkarınca uyuduğunu anlayıp rahat bir nefes aldı. Ne yapacağını düşünürken aklına adres falan varsa diye bakmak geldi. Bir adres buldu ve küçük kızıda alıp arabaya binip adrese sürmeye başladı.

Arabadan inip hala uyuyan küçük kızı alıp, bakışlarını adresteki yere çevirip uzunca baktı. Burası bir ev değildi ki burası içinde küçük kedilerin olduğu bir dükkandı. Içeri girip seslendi.
"Kimse yok mu?"
Başka bir odadan çıkan orta yaşlarda olan bir adam çıkmıştı.
"Buyurun?"
Adama elindeki küçük kızı gösterdi. Adam elindeki kıza bakıp bir isim seslenmişti.
"Yeon?"
Adam genç adamın elindeki küçük kızı alıp bakmaya başladı.
"Onu nerede buldunuz?"
Genç adam olayı anlatıp, adamın kızı kontrol etmesine odaklandı. Adam kızı kontrol edip rahat bir nefes almıştı.
"Oh, hiçbirşeyi yok."
Adam kızı alıp masaya yatırdı. Genç adam ise aklındaki soruyu yöneltti.
"O bir catgirl değil mi?"
Adam kafasını aşağı yukarı sallayarak onaylamıştı genç adamı.
"Peki onun sahibi nerede?"
Adam kafasını bilmiyorum anlamında sallamıştı bu sefer.
"Aslında onu birine vermiştim, şimdi sahibinin yanında olmalıydı."
demişti. Genç adam uzun bir süre küçük kıza baktı. Yanakları pembe, dudakları ince ve kiraz renginde olan, saçları upuzun ve kahve tonunda kahkülleri olan masumca uyuyan kızın yanına gidip elini tuttu. Demek onuda biri kandırdı diye düşündü adam. Yaşlı adama dönüp sordu.
"Ona ben bakabilirim."
Yaşlı adam anlamazca bakıyordu.
"Ne?"
Genç adam cevapladı yaşlı adamı.
"Onu almak istiyorum, ne gerekiyorsa yap ve onu bana ver."
Sinirlenmeye başlamıştı iyice sadece onu almak ve gitmek istiyordu.
"Emin misin?biliyorsun onlar sadece ihtiyaç için kullanılırlar."
Demişti yaşlı adam. Genç adam ise sinirini bastırarak konuştu.
"Ona herkesten iyi bakabilirim, senden bile.ayrıca ben onu öyle birşey için almıyorum."
Yaşlı adam 'tamam' deyip bazı dosyalar çıkardı.
"O zaman bunları imzalamalısın."
Başıyla onaylayıp imza attıktan sonra adam konuştu.
"Adın ne?"
Genç adam kağıtlardan başını kısa bir süre kaldırıp cevap vermişti.
"Jeon Jungkook"
imzaları bitirince adama kağıtları geri verdi.
"Yalnız birkaç bilmen gereken şeyler olacak."
Tabureye oturup adamı dinledi.
"Öncelikle bildiğin gibi o bir catgirl, kulakları ve kuyruğu istediği zaman kamuflaj edebilir. Ve catboy'lar haftada 2 yaş büyüyor ama catgirl'lerde 2 haftadan daha fazla olabilir. Ergenlik zamanlarında sert olurlar ve.. ve benzeri duygular."
Başını sallayıp cümlenin devamını istedi.
"Benzeri duygular derken?"
Yaşlı adamın dudakları yavaşça yukarı kıvrıldı.
"Yani aşk gibi hoşlantı gibi. Sizi kıskanmaya başlayabilirler."
Genç adam yutkunup küçük kıza bakmıştı.
"Hala onu almak istiyor musun?"
Bir süre düşündükten sonra kafasını sallayıp almak istediğini belirtti.
"Peki, uyandığında korkabilir, sen ona herşeyi açıklarsın."
Küçük kızı genç adamın eline verip geri çekildi yaşlı adam. tam kapıdan çıkacaktı ki adamın konuşmasıyla durdu.
"Bu arada adı kim yeon."
Kapıyı açıp arabasına doğru yürüdü, arka kapıyı açıp küçük kızı yavaşça yatırıp kapısını kapattı. Kendisi de binip eve doğru gitmeye başladı. Belkide onun için yeni bir başlangıç olacaktı bu. şimdiden üstüne çok büyük bir sorumluluk alıyordu genç adam. Arkaya bakıp Sessizce konuştu genç adam
"belkide ikimiz için yeni bir başlangıç olacak bu değil mi miniğim?"

Küçük yeon gözlerini kırpıştırarak açmış yatakta doğrulmuştu. Etrafına baktığında burasının sahibinin evi olmadığını anlamıştı. Korkup ağlamaya başlamıştı. Jungkook küçük kızın sesini duyup oturduğu koltuktan kalkıp merdivenleri çıkmaya başlamıştı. Odasının kapısını açıp içeri bakmıştı. Küçük kız içeri giren tanımadığı adamı görünce yorganı kafasına kadar çekip ağlamaya devam etmişti. Jungkook yavaşça yaklaşıp yere çökmüştü. Küçük kız gözlerini açıp yanındaki adama bakmıştı.
"Şen kimşin"
demişti ağlayarak. Genç adam küçük kızın saçlarını okşamak istemişti.
"Şşşşşt.. ben jungkook senin yeni sahibinim."
Küçük kız ağlamayı kesip şaşkınca bakmaya başlamıştı.
"Yeni şahip mi?"
Küçük bir tebessüm edip başıyla onaylamıştı.
"Şende beni onun gibi bıyakacak mışın peki?"
Küçük kızın sorusuyla olduğu yerde kat katı kesilmişti.
"H-hayır tabiki bırakmam, hem bende seninle aynı duyguları yaşadım."
Kız jungkook'un ağzından çıkan her bir kelimeye şaşırıyordu.
"Naşıl yani şeni de mi bıyaktılar yokşa?"
Jungkook'un gözüne o anlar gelince gözlerini kısa bir süreliğine yumdu. Elinde minik parmaklar hissedince gözleriniyavaşça açtı.
"Şeni üjdüysem öjüy diyeyim. Hadi tanişalım ben yeon. Şenin adın ne peki?"
Jungkook bir süre kızın suratına baktı sonrada gülümseyip cevap verdi.
"Benim adımda jungkook"
Yeon bir parmağını dudağına götürmüş çekinir halde bir soru sormuştu.
"Şey.. şana oppa diyebilir miyim yunkkook?"
Adını söyleyemediği için küçük bir kahkaha atmıştı Jungkook.
"Ahh.. çok tatlısın. tabiki diyebilirsin."
Yeon sevinçle ellerini çırpıp yatakta zıplamıştı. Bir süre sonra odanın içinde guruldama sesi duyuldu. Yeon zıplamayı bırakmış karnını ovuşturuyordu.
"Gayiba kaynım acıkmış oppa."
Jungkook yeon'u kucağına almış aşağı iniyordu.
"Evet galiba karnın acıkmış miniğim."
Yeon'u sandalye'ye oturtup dolaba bakıp ne istediğini sormuştu.
"Ne istersin miniğim?"
Yeon heyecanla bağırmıştı.
"Süt!"
Jungkook yeon'a bakıp kaşlarını çatmıştı.
"Sadece süt mü başka bir şey yemez misin?"
Biraz düşündükten sonra sütten sonra en sevdiği şey olan ramen geldi aklına.
"Yamen oyabiyiy."
Jungkook tamam deyip yeon'a ramen olana kadar sütünü içmesini söylemişti. Ikı tabak ramen yapıp bir kase'yi yeon'nun önüne diğerini ise kendi önüne koymuştu.
"Afiyet olsun bakalım."
Yeon ağzına bir kaşık dolusu ramen sığdırıp konuşmuştu.
"Şana'da yunkkook oppa"