7

930 84 183
                                    

Abi bu gün TXT 3. Albümün tanıtım videosu geldi ve şu an aşırı moddayım. Ve kim bilir kitabı ne zaman yayınlayacağım. Belki de 5. Albüm falan gelmiştir. (ÖH DAHA DA ABARTSAYMIŞIM FKSJDKS GAYET DE HÂLA ÜÇÜNCÜ ALBÜMDEYİZ LSNDKSDMKS)

Keyifli okumalar.

                     "Sadece arkadaş"

Günümüz

Masada ki herkes pür dikkat olayı dinlemişti ve sonunda da annemin kocaman kahkahası yankılanmıştı mutfakta. Ben görmesem de hissettiğim kadarıyla şu an mordan siyaha doğru bir renk geçişi yapıyordum, göz altlarım ve saç diplerim terlemişti.

"Kızım sen ergenliğe 9 yaşında mı girdin?"

Ne kadar acı çekiyormuş gibi görünsem de gülümsemeye çalıştım. Beomgyu'ya baktığımda o da gülüyordu, hayır kahkaha atıyordu ama bu biraz fazla sesli bir kahkahaydı. Bir tek ben eğlenmemiştim anlaşılan, yine mi dışlanıyordum yoksa.

"Ben mi bokunu çıkarma demiştim?" Gülmesinin zar zor tutuyor gibiydi. "Ve Yu Jin bana trip mi atmış hahahha" onlar buna gülünce benim yerin dibine batışım hızlanmıştı. Bu günden sonra Beomgyu'nun yüzüne bakabileceğimi hiç sanmıyordum.

Taehyun  gülmekten yaşaran gözlerini silerken benimle alay etmeye devam etti.

"Ama öyle deme Beomgyu, o gün hepimize tripliydi... hatta bizim onu dışladığımızı düşünüp bizi tanıştırmamayı bile dilemiş."

Beomgyu'ya baktığımda onunda gülmekten yaşaran gözlerini gördüm. Bu şekilde zaten parlayan gözleri daha da parlak gözükmüştü. Ama konu şu an kesinlikle bu değildi. Bi anda herkesle samimi olmuştu. Gerçekten sıcak kanlı biri diye düşündüm.

Soobin'in söylediklerinden sonra masadan kalkmamak için büyük çaba sarf ediyordum.

"Sanırım küçük tavşan Soobin şu an olayın bokunu çıkarıyor." Dedim ve bu sefer Soobin hariç tüm masa buna gülerken annem olaya noktayı koymuştu.

"Tamam çocuklar, sohbetinize maalesef içerde devam etmelisiniz ki ben buraları toplayacağım."

Hep birlikte salona geçecekken benim önerimle odama çıktık. Soobin ve Kai'nin getirdiği oyunu açıp yere oturduk. Ben daha çok masa oyunu gibi bir şey bekliyordum ama bu küpün masa oyununu andıran hiçbir yönü yoktu. Siyah, üzerine değişik semboller olan karışık bir küptü sadece. Tüm oyun bundan mı ibaret diye düşünmeden edemedim. Benim gibi diğerleri de oyunu anlamlandıramamışlardı anlaşılan.

"Şimdiii, benim okuduğum kadarıyla bu çözülmesi gereken bir kutu ve biz de sırayla hamleler yaparak kutuyu çözmeye çalışacağız."

Kai açıklama yaptığında yavaş yavaş anlıyordum. Değişik ve eğlenceli görünüyordu.

"Herkesin tek bir hamle hakkı var. Sonra yanındaki devam edicek. Kutu kimin elinde açılırsa, o kazanır."

Hep birlikte yere oturup kutuyu ortamıza aldık ve kafamıza göre bir sıra belirledik. Soobin, Taehyun, Yeonjun, Kai, ben ve sonra da Beomgyu.

Soobin kutuyu eline alıp incelemeye başladığında biz de şimdilik oyunu kavramaya çalışıyorduk.

"Ben de ilk kez oynayacağım... bu yüzden," kutunun bazı kısımlarına parmağıyla baskı yapıyordu. "Ben de nasıl yapacağımı bilmiyorum." Köşe kısımlarından çekip bir şey olacak mı diye bir süre bekledi. Bir şey olmayınca birkaç kez daha çevirdi ve sonunda pes edip kutuyu Taehyun'a verdi.

MEMORY┊BEOMGYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin