LAVİNİA GirlxGirl

23

Gözlerim saate kaydığında daha 7 bile olmadığını görmüştüm. Venüs yorgun, dengesiz adımlarla odaya girerken ben oradan çıkıyordum.

Kıstığı gözleri benimkilerle buluştuğunda gözlerimi kaçırdım
Odadan çıkmak için hızla yanından geçtiğim sırada kolumu kavradığı için kapıyla onun bedeni arasından kalakalmıştım.

Bir şey söyleyecekmiş gibi birkaç kere dudaklarını aralamış fakat hiçbir şey söylememişti.

Kolumu kavrayan elini yavaşça gevşetip tırnaklarını çıplak tenimden yukarı kaydırdığında vücudunum titremeye başladığını hissetmiştim.

Kollarını boynuma sarıp anlını alnıma dayadığında tamemen kapıyla onun arasında sıkışıp kalmıştım.

Aldığım yoğun sigara ve alkol kokusuyla onu göğsünden itip kendimden uzaklaştırdım.

Tüm gece boyunca içmişti. Kafası kim bilir ne haldeydi. Oflayarak odaya girdikten sonra üzerindeki sweati bir çırpıda çıkartıp kendini yatağına bırakacağı sırada onu tuttum.

Bu şekilde uyuyamazdı. Küçük bir çocuk gibi uyumak istediğini söylerken onu banyoya sokmuştum bile.

Küvetin yanındaki klozete oturup arkasına yaslandığında suyu hazırladım. Doğrulup arkamı döndüğümde ayakta, üzerinde sadece çamaşırlarıyla ve kısılmış gözleriyle yukarıdan bana bakan Venüs'ün bedenine çarpmayı beklemiyordum.

Bir anda yüzünde beliren sırıtışın sebebinin yanmaya başlayan yanaklarımın kızarması olduğunu biliyordum.

Kafamı eğip küvetle onun bedeni arasından kurtulmak için hızla geri çekildiğinde küvet dolarken etrafa sıçrayan suyun ıslattığı zeminden kayıp dengemi kaybetmiştim.

Arkaya doğru sendeleyip küvetin içine düşmüş sırtımı çok sert bir şekilde küvete çarpmıtşım.

Acıyla dudağımı ısırıp kalkmaya çalışırken üzerimdeki ıslak kıyafetlerin ağırlığı beni tekrar suyun içine gömmüştü.

Sonunda Venüs'ün elini tutarak küvetten çıktığımda soğuk yüzünden titriyordum.

Sırtımı vurduğumda çıkan ses yüzünden endişelenmiş olacak ki bakmak istediğinde hızla geri çekilip onu banyoda bıraktım.

Odaya girip üzerimdeki ıslak kıyafetleri değiştirirken sırtımda, bir omzundan diğeri arasında mosmor dümdüz bir yol oluşturmuş ize bakınca gözlerim doldu.

Her şey daha ne kadar kötü gidebilirdi acaba? Saate baktığımda 9 olduğunu görüp şaşırmıştım. Zaman, o yokken geçmiyordu fakat yanıma geldiğinde inadına su gibi akıp gidiyordu.

Venüs için banyoya birkaç kıyafet bırakıp odaya döndüm. Çantamın içine şarj aleti, kulaklık gibi birkaç şey daha yerleştirip oturduğum yataktan Venüs'ünkine baktım.

Yola çıkacaktım, uzaklaşacaktık. Her an her şey olabilirdi. Dönemeyebilirdim veya döndüğümde sarılıp özlem giderebileceğim bir Venüs olmayabilirdi. Ki bu ihtimali düşünmek bile istemiyordum.

Neden sevgililik konusunda bu kadar çekingen davranıyordum ki. Şimdiye kadar bunun olmaması için elimde mantıklı tek bir sebep bile yoktu.

Hayır tabi ki vardı. Sevgililerinden sıkılıyordu. Etrafındaki insanlardan, çıktığı veya takıldığı kızlardan... Herkesten sıkılıyordu. Bunu biliyordum.

Ben lisedeyken, çok uzun bir dönem konuşmuştuk. Fakat yine benim bu tür korkularım yüzünden çok çok uzun bir süre sevgili olamamıştık.

Onu kaybetmekten korkuyordum. Kilometrelerce uzaktaki bir kızla hiçbir şey yaşayamayacak ve eğer sevgili olursak da bir süre sonra sıkılacaktı.