Sirius sabah kahvaltı için alt kata indiğinde sadece annesi masadaydı.
"Günaydın annelerin bir tanesi." Sirius neşeyle annesinin yanağına öpücük kondurdu. Walburga içten bir kahkaha attı.
"Yediğin onca halta rağmen sesine kadar herşeyini çok özlemişim." Sirius siyah saçlarını savurdu. Yeni duş aldığını kanıtlarcasına taptaze bir koku etrafa yayıldı.
"Ben de seni özledim anne." Sirius annesini gözlerinin içine baktı.
"Bir daha gitme tatlım, olur mu? Çünkü her ne kadar büyüdüm sansan da sen benim için hâlâ o aslan yavrusu olmak isteyen -ve gün boyu aslan olmadığı için ağlayan- minikten başkası değilsin." Walburga onun küçükken söylediği sözleri ona hatırlatınca Sirius gülümsedi. O sırada merdivenden paldır küldür ayak sesleri geldi.
"Seni sinsirius annemi çalarsın demek ha!" Sirius tek kaşını kaldırıp bağırarak gelen kardeşine baktı.
"Farkında mısın bilmiyorum ama senden daha uzun süredir bana annelik yapıyor." Sirius masaya yerleşirken söyledi.
"Senden ne kadar nefret ettiğimi konuşmuş muyduk Siri?" Sirius göz devirdi.
"Peki biz senin ne kadar aptal olduğunu sana kabullendirmeye çalıştık mı Reggy?" Regulus abisinin karşısına otururken ona dil çıkardı.
"Ben aptal değilim."
"Evet deliler de öyle der."
"Delilerle çok haşır neşir oldun herhalde Sirius?" O sırada babası geldi.
"Regulus abinle düzgün konuş!" Regulus yüzünü astı.
"O neden düzgün konuşmuyor?"
"Çünkü ben senin abinim." Sirius sinsice güldü.
"Evet çünkü o senin abin. Ona saygı göstermen gerekiyor." Orion söylediğinde Sirius daha büyük sırıttı.
"Ben de onun kardeşiyim yani bana sevgi göstermesi gerekiyor ama bana aptal dedi!"
"Ona ilk bulaşan sendin Regulus. Daha fazla uzatma ve yemeğini ye." Annesi olaya dahil olduğunda Regulus pıstı kaldı.
"Tamam anne!" Regulus konuşmadan ne kadar memnun değilse Sirius o kadar memnun kalmıştı. Gitmeden önce evdekiler hep Regulus'u tutuyorlardı fakat taraf degiştirmişlerdi. O yüzden kahvaltısını keyifle yaparken arada kardeşine bakıp gülüyor sonra tekrar yemeğine dönüyordu. Sonunda doyup kalktığında babası da kalktı.
"Gitmeye hazır mısın Sirius?" Babası sorduğunda Sirius hararetle başını salladı.
"Tabi ki hadi gidelim." İkisi kapıdan çıkarken Walburga onlara bakıyordu. Regulus ise, Regulustu işte. Sirius çıkmadan önce onu sinir etmek için saçlarına dokunup onu kızdırmıştı. Fakat Sirius dönüp bakmadı. Dönseydi kardeş namına bir şey bırakmayacaktı çünkü. Babasının arabasına bindiğini görünce o da kendi arabasına bindi ve sürdü.
Sonunda şirkete geldiklerinde Sirius, James'in de yeni gelmiş olduğunu gördü."Günaydın Jamie."
"Gün aymıyor Siri, hem biliyorsun benim için gün L-"
"Evet Lily uyandığında ayıyor biliyorum." James 32 diş sırıttı.
"Beni benden iyi tanıyorsun artık sana ne diyeyim ki."
"Çalışın çocuklar!" Fleamont, Orion'un yanına giderken söyledi.
"Bu iş beni rahatsız ediyor Jamie."
"Hangi iş Siri?"
"Hani geliyoruz çalışıyoruz falan ya işte o."