"HADİ AMA BİRAZ ŞU SİKTİĞİMİN MÜZİĞİNİ KISAMAZ MISINIZ?!"
Yaklaşık yarım saattir kapımda dikilen ve içeride son sen açık apartmanı inleten My Chemical Romence- Teenagers şarkısını kısmam için yalvaran komşuma bir kahkaha attım.
"HAYIR!"
Diğerleri de gülmeye başladığında kendimi koltuğa attım. Ben Jeon Jeongguk. 17 yaşında, aklı fikri sikinde olan ergenin tekiyim.
Beni şuan kucağına çeken 19'luk taş ise Kim Taehyung. Yaklaşık 2 yıldır sevgilim.
Şuan evimin yırtık koltuğunda yiyişmekle meşgul olanlar ise 20 yaşındaki Kim Seokjin ve 19 yaşındaki Park Jimin.
Mutfağımda bira ararken her yeri kırıp döken çift ise 18 yaşlarında olan Min Yoongi ve Kim Namjoon.
"SİKERİM GÖTÜNÜZÜ AMA O MUTFAK BABANIZIN MALI MI OROSPU ÇOCUKLARI!?"
İçeriden gelen Namjoon'un kahkahasıyla komşum kapıya -sanırım- tekme atarak bağırdı.
"BU APARTMAN BABANIZIN MALI MI OROSPU ÇOCUKLARI!?"
Jin kucağındaki Jimin'i nefes nefese yere atıp kapıya gitti, kapıyı açıp adama söylediği şeylerle adamın gözlerinin kocaman olduğunu gördüm.
"Ağlama lan, çıkacağız yarım saate. Şimdi sesini kes ve evine gir yoksa o ağzını günlerce konuşamayacak hale getiririm."
"Sarışın, sakin."
Jimin'in ağzına ki sakızla, gevşekce söylediği şeyle kafasına bir tane geçirdim.
Dudakları kıpkırmızı şişmiş, sarı saçları darmadağın, gözlerinde eyeliner olan ve üstünde yırtık beyaz bir tişört bulunup bu kadar sakince beni tehtit eden bir Kim Seokjin olsaydı, çoktan altıma sıçmıştım. Jimin kıkırdadı, bu sefer Taehyung bir tekme koyduğunda acıyla inledi.
"Ayağını siktiğim!"
Jin, kapıyı komşumun yüzüne sertçe kapatıp Jimin'i tekrar kucağına alıp koltuğa yayıldığında ona öpücük attım. Pis pis sırıtıp geri öpücük attı. Jimin ve Taehyung aynı anda aynı hızla dudaklarımıza vurduğunda, hep beraber gülmeye başladık.
"Hoseok ibnesi hiç aramadı dimi?"
"Üniversiteye gitti, unuttu puşt."
İçeriden gelen Yoongi ve Namjoon'un sesiyle göz devirdim.
"Boş yapmayın, ders çalışıyordur. Aramızda hep tek düzgün olan oydu."
Taehyung başını boyun girintime soktuğunda, huylanıp kıkırdadım. Kucağında tamamen ona dönüp burnunu hafifçe ısırdım. Gülmeye başladı. Bilerek yapıyordu, gıdıklandığımı biliyordu.
"Öğk kusucam vıcık vıcık."
Jin ağzındaki sigarasıyla gülerken, Jimin'in dediği şeylerle gözlerimi devirdim.
"On saattir yiyişiyorsunuz siktiğimin orospusu dudaklarınız kopacak artık biz bir şey diyor muyuz?"
Jimin pis bir kahkaha atarken dilini dudaklarında gezdirdi, Jin bu halinde gülüp ağzındaki dumanı, Jimin'in ağzına üfledi.
Kafamı kapının pervazına yaslanmış Joon Hyung'a kafamı çevirdim. Mutfaktan bir patırtı ardından Yoongi Hyung'un çığlığı geldiğinde hepimiz başımızı mutfağa doğru çevirmiştik.
"NE OLDU?!"
Jin hyung ayağa kalkıp mutfağa doğru ilerlerken Yoongi Hyung elinde telefonuyla salona koştu.
YOU ARE READING
Converse, Skateboard And Teenagers
Fanfictiontaegguk, namgi, jinmin Rengarenk Converseler, rengarenk saçlar, rengarenk kaykaylar.