23. Bölüm

2.2K 236 426
                                    

İyi okumalar...

Dolmuş sokağın başına kadar geldi. Sokağa araçla girip girmeme arasında kararsız kaldılar. Fato'dan öğrendikleri kadarıyla çakal Ali'ye bile varırım demişti Şeyma. O derece çaresiz hissediyorum, aynı zamanda da seven adamdan zarar gelmez diyormuş çevresine. Bu lafı Fato'nun ağzından alan Ömer'in halk eğitim merkezi önünde bekleyip Fato'nun başka bir sınıf arkadaşı olan Ayşe'yle bir iki hoş beş sohbeti ile Şeyma'ya Ali tarafından haber uçurması onlara rahat bir soluk aldırmıştı. Yoksa Cemil kaçırırız diye lafı ortaya attığında ödü bir taraflarına karışan Ömer, kesinlikle yapamam, bawo eyeyi kaçırdığında köylük, kuş uçmaz kervan geçmez  bir yerdi ben şimdi şehrin göbeğinde bu kızı nasıl kaçıracağım? Eve girsem ağabeyi yada bawosu kesin beni vurur o vurmasa bawo duyarsa öldürür diye düşünmeden edememişti. Neyseki zaman zaman duran aklı bu defa çalışmaya karar vererek ona yardımcı olmuştu. Ağavni ile araları bozulmuştu Ayşe yüzünden ama nasılsa o gönül almayı da arayı düzeltmeyi de iyi bilirdi. Şimdi işine odaklanmalıydı. Şeyma'nın da onları bekliyor olacağını bildiklerinden Cemil açtığı kapıdan atladı aşağıya. Evin karşısına kadar geldi duvar dibinden ilerleyerek.

Geceyi camın önünde geçiren Şeyma sokak aydınlatmasının cılız ışığı altında gördüğü adamla gerildi. O muydu acaba onun Ali'ye kaçmasına yardım edecek olan adam? Cemil elini kaldırıp aşağı yukarı sallayınca o olduğunu anladı ya da o olsun istedi. Hadi gel, diyordu adam. Hazırladığı küçük bohçasını açtığı camı kaplayan iri parmaklıklardan dışarı çıkardı. Cemil yaklaşıp aldı elinden.

"Bacım Ali kardeş yolladı beni. Çabuk ol!"

Şeyma fısıltıyla konuşan adama başını salladı. Arkasını dönüp odaya baktı. Babaannesi horul horul uyuyordu. Bir de yaşlılar böyle konularda ayık olur derlerdi. Hiç de fark etmedi diye içinden geçirdi. Buruktu içi ama yine de o yaşlı adam için he diyen ailesine acımayacaktı. Zira onlar da onu düşünmemişlerdi. Aniden cami hoparlöründen yükselen anons sesi ile hızla arkasını döndü. Kapının arkasına asılı olan pardesüsünü aldı. Parmak uçlarında yürümeye çalışarak önce odadan çıktı ardından avludan. Çekine çekine Cemil'in yanına gitti.

"Hadi bacım hadi!"

"Ali niye gelmedi?"

Bir an için aracılık yapan arkadaşından yana tereddüte düştü. Kandırmış olabilir miydi onu? Ali, birilerinin arkasına sığınacak adam mıydı?

"O mahallede görünürsem sıkıntı olur yakalanırsak Şeyma'yı  rahat bırakmazlar dedi."

Şeyma mecburen güvendi genç adama. Bir kere girişmişti bu işe. Evlerin ışıkları birer birer yanmaya başladı. Ne talihsiz kızdı. Ne zaman gizli bir işe kalkışsa mahalle ayaklanıyordu. Geride dönemezdi artık. Sessiz ve hızlı adımlarla sokağın başına kadar ilerledi. Bekçi düdüğünün sesiyle irkildi. Ama yine de durmadı. Açılan dolmuş kapısında Ömer'i görünce şaşırdı. O mu kaçırmaya gelmişti onu? Ali bir oyun muydu?

"Ali nerede?"

"Bin işte ona gidiyoruz. Sizinkiler şimdi bitecek burada."

Şeyma denileni yaptı. Aracın motoru çalışmaya başladı. Genç kız haricindeki herkes tereyağından kıl çeker gibi bittiğini sandıkları  işten dolayı  rahat nefes alırken caddeye girdikleri ilk anlar da polis tarafından durduruldular. Cemil'in rengi attı, Murat'ta ondan pek farksız değildi.  Bu kadar çabuk yakalanmayı beklemiyorlardı.  Ömer soğukkanlı görünmeye çalışsa da nafileydi. Polis açtırdığı kapıdan içeri girdi. Tek tek kimlikleri kontrol ederken " bu saatte dolmuşlar çalışıyor mu?" diye sordu.

"Yok memur bey. İşimiz vardı."

Ömer alttan çimdikledi Murat'ı. Bu polisin dikkatinden kaçtı şükür. Diğer arkadaşları aracın içini didik didik ararken onun bakışları Şeyma'yı buldu.

Gül Cemal 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin