Bu insanlar da kimdi böyle? Neden evi talan ediyorlardı. Yoksa bi takım soyguncu muydu? Bunların kim olduğunu bilmiyorum ama başlarında korkunç maskeler vardı. Yaklaşık otuz kişi evin etrafına bakınıyordu. Çok kısık bir sesle çok fazla kişiler Elly. Bunlarla başa çıkmamız imkansız dedim. Elly gülümsercesine bir ses tonuyla o gördüklerin bu örgütün dörte biri etmez dedi. Kimdi bunlar neden her yeri yağmalıyorlardı ki? İşin büyük kısmı bulduğu şeyleri almıyorlardı. Dışarda bulunan Elly'nin odun kestiği baltaya hiç dokunmadılar bile. Hayır bunlar hayatta kalmaya çalışan soyguncular değildiler. Sonunda bir şey bulamayacaklarını düşünüp gitmeye başlamışlardı. İçerden de yaklaşık bir 10 kişi çıkmıştı. Uzaklaşmışlardı. Tam ayağa kalkacakken Elly hızlıca beni engelledi.
-Aptal ne yapıyorsun sen gittiklerini mi sanıyorsun?
''Hadi ama Elly tehelike geçti rahatla biraz dostum'' diye karşılık verdi Lily ona. Elly kısık bir ses tonuyla bunun bir tuzak olduğunu ve evin içinde hala iki kişi olduğunu bizi görür görmez diğerlerine haber vereceğini söyledi. İyide tüm bunları nereden biliyordu bu kız? Ona şaşırmış ama bir o kadar da endişeli bir ses tonuyla bu soruyu yönelttim. Elly: ''Fazla zamanımız yok burada ben ayağa kalkınca sadece beni takip edin ve dikkatli olun'' diyerek sorumu savuşturmuştu. Dediğini yapıyorduk ama neden bizi götürüyordu ki? Bu şekilde eğitimi olan birisi bu ikisini çok basit haklayabilirdi zaten. Elly sessizce ve emin adımlarla ilerliyordu. Bizi küçük bir kulübenin içine soktu ve kapıyı sessizce kapattı. Ne yapmaya çalışıyordu bu kız? Klübenin zemindeki samanları bir çırpıda fırlatıp yere açılan bir kapı açtı ve ''Kim acıktı'' diye sordu. Çok sakin ve mutlu gibi görünüyordu. Bu olaylar onun hoşuna mı gidiyordu acaba? Yüzüne şaşkın şaşkın bakmamızdan anlayarak kendisinin bir açıklama yapmak zorunda olduğunu düşündü ve konuşmaya başladı.
Elly: -Tamam korkulacak bir şey yok. O pislikler burayı asla bulamaz.
Erica: -Kim bunlar Elly? Neden seni arıyorlar? ve burası da ne böyle?
Elly: -Sakin ol küçük hanım. Sizin o güzel poponuzu kurtarmak için bu kadar riske girdim ve sen bana bu şekilde hesap soramazsın. Kimse kim sanane yardım ettiğime dua et. Lily olmasaydı parmağımı bile oynatmazdım senin için.
Erica: -Oynatmasaydın o zaman sana yalvardım mı ben gel beni kurtar diye?
Elly: -Hey benimle bu ses tonuyla konuşamassın tamam mı. Yoksa senin o beş para etmez ciğerini söküp lanet zombilere yediririm. Diyerek keskin katanasını boğazımın üzerine tutuyordu.
Erica: -Hadi ne duruyosun yapsana?
Elly: -Sakın bana bundan korkmadığını söyleme ukala sürtük. Bakalım sağ elin olmadan ne kadar iyisin. Diyerek elimi masaya koydu ve katanasını kaldırdı. Tam vuracakken Lily olaya müdahale etti.
Lily: -Yeter! İkinizde kesin birbirinize gövde gösterisi yapmayı. Elly indir o katanayı ve sen Erica yerinde olsam bir daha onunla bu ses tonuyla konuşmazdım. Dikkat et bir daha ki sefere durduramaya bilirim.
Bütün bunlarda ne anlama geliyordu. Bu ikisinin alakasını henüz çözememişken henüz var olmamış ekibimizde bir eziklik hissetmeye başlamıştım bile. Kenarıya çekilmiştim ve Elly'nin kütüphanesinden aldığım bir kitabı okumaya başlamıştım. Canım sıkkındı ve belki bu şekilde rahatlayabilirdim.
Elly: -O benim kitabım sürtük. Hemen onu bana ver!
Hiç istifimi bozmadan onu duymaksınız kitabımı okumaya devam ettim.
Elly: -Hey sana söyledim duymuyormusun beni?
Lily: -Hey Elly neden kendine içecek bir şeyler almıyorsun dostum? Böylece yaptığımız anlaşmada sona ermez.
Elly: -Ahhh canınız cehenneme!
Hala hiçbir tepki vermeden kitabımı okumaya devam diyordum. Lily omzuma hafifçe dokarak iyimisin? Diye sordu.
Erica: -Lily o bir pislik. Buradan gitmeliyiz yoksa bizi zombilerden önce bu kaltak öldürtecek.
Lily: -Bak biliyorum Erica anlaşılması zor birisi ama onun bana ihtiyacı olduğu gibi benimde ona ihtiyacım var. Ölmek istemiyorum anlıyormusun beni? Elly bizi koruyabilir. Daha önce gördüm onu. O tam acımasız bir katil ve anlaşmamız sayesinde bizi hayatta tutacak.
Erica: -Sen neden söz ediyorsun ha? Ne anlaşması? Lily bu kızla nasıl tanıştın? Her şeyi başından anlat bana.
Lily: -Gel benimle!
Lily'nin istediği gibi onunla gittim yukarıya çıkıyorduk ve klübenin penceresinden karşı odaya bakmamı istedi.
Lily: -Bak görüyor musun? O lanet evde bir bilgisayar, bir verici ve birde jeneratör var. Elly onları kullanmayı bilmiyorum ve ben ona yardımcı olacağım. Bu sayede nerede yemek var, nerede malzeme var ve nerede silah var öğrenebileceğim. Bu işlerden anladığımı bilirsin. Yani bana muhtaç. Rahat ol ve sadece onun huyuna gitmeye bak.
Erica: -İyide nasıl tanıştınız siz.
Lily: -Jax'in elinden kaçtıktan sonra arabanın orada seni bir süre bekledim. Gelmeyince öldüğünü düşünüp Bogota'daki yardım bölgesine doğru yola koyuldum. Bir süre gittikten sonra aklıma ölmemiş olman yeni geldi. Bilirsin bir yerlerde sıkışmış olabilirsin diye düşündüm ve geri döndüm senin için. Bu sırada Elly'nin evine geldim. İçeride olabileceğini tahmin edip kapıyı çaldım. Açan olmadı.Geçmiş (Lily Erica'yı bulmak için Elly'nin kapısını çalar. geçmişi anlatan Lily olduğu için o anlatacak hikayenin bu kısmını)
Tık tık tık. Tık tık tık.
Lily: Kimse yok mu? Ahh hadi ama dostum birileri olmalı. Tık Tık Tık?
Yabancı: -Sakın kıpırma yoksa o güzel yüzünü çizerim diyerek boğazıma sarılmıştı bir el. Korkuyordum ve ne yapacağımı bilmiyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatta kal
HororZombi istilasina ugramis bir sehir ve Hic bir seye yetenegi olmayan bir kiz. Eger merakliysaniz, merak etmeyi sevior iseniz ve surprizlere aciksaniz ee hadi buyrun o zaman :)