MY GENTLEMAN TAEKOOK ✓

MY GENTLEMAN 8

Bavulumu taşıyarak beni eve getirmiş, duş almamız gerektiğini söylemiş, odasına çıkmıştı. Tuh halim kendinde değildi. Mutluydum ama çok ağlayarak mutlu olmuştum. Birde buna Jungkook'un bu zamana kadar yaptığı herşeyi yanlış anlamış ve kendime acı çektirmiş olmak ekleniyor ve sinirlerim bozuluyordu. Drama Queen'in kelime anlamıydı. Kendimin de en az onun kadar kapalı olduğumu anlıyordum. Dikkatlice düşündüğümde yüzüne bakmayan bir insanın zamanla seninle sevişmesi, seni öpmesi, sevişirken söyledikleri. Herhalde bende de birkaç sorun vardı. Aslında en baştan beri onu ulaşılmaz görmüş kendimi de fazla küçümsemiştim. Yine de şuan da mutluydum. Artık böyle davranmayacaktım zaten aşkım yüzünden zamanla benliğimi yitirmiştim. Şimdi aşkımı da kaybetmeden kaybettiğim herşeyi geri kazanabilirdim. Eski neşeli ben gibi.

Güneşin altında öyle uzun kalmıştım ki buna birde ağlamam eklenince vucüdum terden ve sıcaktan da bitkinleşmişti. Ilık bir duş alırken kardeşime bu durumu nasıl açıklayacağımı düşünüyordum. Tuhaf olacaktı, bir hizmetlinin patronuyla ilişki yaşayabilmesi aptal romantik dizilerde olur sanıyordum. Şu durum da ise Jimin'e herşeyi açıklayamazdım, sadece birbirimizi sevdiğimizi bilse yeterdi. Bu süreçte nelere maruz kaldığımız önemli değildi.

İçimden bile olsa Birbirimizi sevdiğimizi düşünmek bile beni deli ederken hissetmek nasıl anlatılırdı bilmiyorum. Kötü şeyler yapan bir adam olsa dahi en sonunda bana aşık olduğunu söylemişti. Beni seviyordu işte. Kardeşim bir ay kalacaktı ve birşeylere sahit olacakmış hissi beni tedirgin ediyordu. Yapacaklarımdan utandığımdan değil ama kardeşimin bu konuları bilmesi doğru gelmiyordu. Küçük bir çocuk değildi ve muhtemelen benden daha fazla şey biliyordu bu işler hakkında ama yine de utanıyordum.

Jungkook ile bu konuyu konuşmam gerekiyordu, konuşmazsam kendi kendine düşünüp ortalığı karıştıracakmış gibi hissediyordum. Yapmadığıu şey değildi sonuçta. Duştan çıktıktan sonra günlük kıyafetlerimi giydim. İzinle ilgili beni en heyecanlandıran şeylerden biride buydu artık rahat giysilerimi giyebilecektim. Sürekli takım giymek, günlük kıyafetlerini sadece uyurken giymek nasıl giyindiğimi unutturmuştu resmen. Şimdi iznimde böyle giyinmek istediğimi de söylemeliydim. Oversize siyah beyaz bir sweatshirt ve oldukça bol siyah bir eşortman giymiştim. Takım elbiseler çok havalı olsalarda bunun rahatlığı hepsini önemsiz kılıyordu.

Aceleyle odasına çıkıp kapıyı tıkladım. Beklerken içeriden gelen tıkırtılar gelmesine rağmen ses gelmeyince biraz daha bekledim duymadığını ferz ettiğimde yavaşça kapıyı araladım, tedirgindim yinede Neila'ya birşey demeyipte bana derse çeker giderdim. Gerçekten. "Merhaba" takım elbise giymiş kuru saçlarına şekil veriyordu. Çekingen çıkan sesime gülümseyerek karşılık vermişti, oldukça yorgun görünüyordu. "Kardeşin ve Yoongi birazdan gelirler" dedi. Kardeşimi sormaya geldiğimi düşünmüştü herhalde, "Anladım ama ben birşey konuşmak için geldim" Adımlayarak yanına ulaştım. Şu odaya böyle girebilmem için illa ki bunların mı yaşanması gerekiyordu ? Modumu düşürmeyecektim. geçmişi düşündüğümde mod düşürecek öyle şeyler vardı kihepsini ya silmem yada kabullenmem gerekiyordu. Mutlu olsam da olanları beni sevdiği halde böyle uzatmasını yedirebilmem için zaman gerekiyordu.

"Ben kardeşimin yanında fazla yakınlaşmamaız gerektiğini düşünüyorum " dedim ardından onu izlemeye başladım. Elindeki tarağın hareketleri durdu, gergin bir ifadeyle yüzüme odaklandı "Neden ?" dedi. Bende gerilmiştim, daha konuşacağımız çok şey vardı ama Jimin'in gelişi bu konuşmaları biraz ertelesek daha iyi olurmuş gibi hissettiriyordu. "Zor günler geçirdik, olurda bu konular yüzünden tartışırsak şahit olsun istemiyorum yada tam tersi seninle öpüştüğümü görmesi seviştiğimizi hissetmesi ona doğru bir örnek olamayacakmışım gibi hissettiriyor" itiraf gibi duracak şeyler söyleyeceğimden parmaklarımla oynamaya başlamıştım utançla "Uzak kalmak konusunda ise zaten aklımdan çıkmıyorsun, birde artık duygularını da biliyorum. Duygularını bilmezken bile senden uzak duramıyordum. Şimdi yakınlaştığımızda sevgi bağımız olduğundan uzaklaşmam mümkün değil." İkimizin de herşeyi yanlış anlama potansiyelimiz vardı. O yüzden böyle konuları aptala anlatır gibi açıkça konuşmak çok daha iyiydi.