Herkes şok olmuş bir şekilde elinde çiçeği tutan Stephen Strange'e bakıyordu. Tek hayali babası gibi mükemmel bir doktor olmak isteyen Strange, babasının ve sürekli okuduğu tıp dergilerinin yardımıyla ortalama bir doktor kadar bilgiye sahipti. Ve Tony'ninkiyle yarışabilecek büyüklükte bir egoya. Ama asıl soru şuydu dönemin başından beri okula gelmeyen Stephen Strange'in okulun olmadığı bir günde üstelik elinde o çiçekle burda ne işi vardı.
"Sen burda ne arıyorsun ve o çiçeği nasıl aldın lanet olası!" Strange yavaşça onu şaşkınlıkla izleyenlerin yanından geçip çiçeği masaya bıraktı.
"Dün konuştuğunuz her şeyi duydum düşündüğünüz kadar sessiz değilsiniz." Tony sinirle soluyup kimsenin olmadığı tarafa doğru bağırdı."Harika! Başka bizi gizlice dinleyip ortaya çıkmak isteyen var mı?! Şimdi tam zamanı." Kimseden ses çıkmayınca herkes Strange'e döndü. "Ee bizi dinlemen neyi değiştirdi? Deli olduğumuzu düşünüyorsundur herhalde."
"Deli olduğunuzu düşünmüyorum. Sesinizi keserseniz anlatıcam!"
"Peki seni dinliyoruz."
"Biliyorsunuz ki babam burdaki hastanenin başhekimi ve birçok yerde yetkisi var. Sürekli onun yanındayım ve hala lisede olamama rağmen en az bir doktor kadar nitelikli bilgiye sahibim."
"Buraya kendini övmeye mi geldin?" Strange Tony'i görmezden gelip Clint ve Wanda'yı işaret etti.
"Siz ikiniz cesedi bulduğunuzda çok merak ettiğim için otopsiyi izlemek istedim ama babam izin vermedi. Tabi bu beni durdurmadı ,otopsiden önce gizlice morga girdim ve cesedi inceleme-" Peter şaşkınlıkla ve heyecanla Stephen'ın sözünü kesti.
"Dur biraz sen ceset mi inceledin vay canına çok havalı." Tony yerinde duramayan Peter'ı geri çekti. Strange ise ona bakan çocuğu tanımamıştı.
"Bu kim Tony evlatlığın mı?"
"Ş-şey ben Peter Parker." Thor olanlara göz devirip araya girdi.
"Lafınızı kesiyorum da konuşmana devam etsen."
"Pekala. İçeri girince her şey normal gibiydi. Hazır kimse yokken hızlıca bir bakıp çıkıcaktım ama sonra bir tuhaflık olduğunu farkettim. Cesedin gözlerini açınca sanki koca bir karadelik gibi siyah ve boştu. Daha önce de ceset gördüm ama hiç böyle bir şeye rastlamamıştım. Bunu itiraf etmek zor olsa da korktum. Ama belki de kullandığı uyuşturucı göz çeperlerine zarar verip çürüttüğü içindir dedim. İncelemeye devam edince bir şey daha farkettim. Dudaklarında ve parmak uçlarında mor renkli bir toz vardı. İncelemek için örnek aldım. Sonra içeri beni iş üstünde yakalayan babam girdi. Bayaa azar işittim ama asıl sorun şuydu. Babam içeri girdiği an Vision'un gözleri normal bir cesette olduğu gibiydi. Sanki hiçbir sorun yokmuş gibi. Babama ve birkaç doktora anlatmayı denedim ama-" Wanda araya girdi.
"Dur tahmin edeyim sana inanmadılar.""Evet aynen öyle. Ben de üzerinde bulduğum tozu inceledim belki halüsinasyon gördüren bir etkiye sahiptir dedim ama hiçbir sonuç yoktu sadece bir çiçeğin poleni gibi bir şeye benziyordu o kadar. Neler olduğu hakkında hiçbir şey bilmiyordum ben de otopsi sonuçlarını bekledim. Raporlarda o gözlerden ya da benim bulduğum mor tozdan tek bir iz bile bulamadılar ya da ben hayal gördüm. Sürekli bunu düşünüyordum ve geceleri korkunç kabuslar görüyordum bu yüzden okula gelmedim. Ama dün sizi kafede dinleyince bazı şeyler kafamda oturdu. Konuşmaya o kadar dalmıştınız ki yerdeki çantadan gizlice çiçeği aldığımı farketmediniz." Stephen cebinden çıkardığı içinde toz bulunan numune tüpünü çiçeğin yanına koydu.
"İncelemenize gerek yok. Ben ikisini karşılaştırdım ve haklıymışım bu çiçek her neyse bulduğum toz ona ait. Başka da bir sonuç yok."
Herkes merak içinde birbirlerine baktı. Ne yapacaklarını bilmiyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shadows of Marvel》Avengers (Ara Verildi)
Misteri / ThrillerSırlarla ve gizemlerle dolu bir kasabada liseye giden ve başlarına geleceklerden habersiz yaşayan bir grup genç.Onları bir araya kader mi getirdi dersiniz... Saintfour Gölgeleri adlı oyundan esinlenilmiştir..