9.Bölüm

275 99 44
                                    

Ne garip şeydir sevmek.
Ne gariptir tüm hücrelerinde bir insanı hissetmek.
Koca bir ömrü bir gönüle,
Koca bir gönülü bir çift göze hapsetmek🍁



"Ne yapıcaz Prensim. Eğer bu kızı saray'a götürürsek orada sağ bırakmazlar. Kıyafetlerinden tanımasalar bile kız uyanırsa ortalığı dağıtır."

Prens derin nefes alıp "Saray'a götürcez ve odamda saklicaz. İyileştikten sonra onu evine götürücez."

"Tamam Prensim ama onu odanıza nasıl çıkartıcaz yani o kadar asker içinde imkansız gibi. "

Prens Geray'a planını anlatıp genç kızı kucağına alarak  atların olduğu yere doğru yürüdüler. Prens bir yandan da Geray'a planı tekrarlayıp ona neler yapması gerektiğini anlatıyordu.

Prens baygın olan genç kızı  atının üstüne atarak atın dizginlerinden tutup yola koyuldular. Saray'a yaklaştıktan sonra planlarını uygulamaya başladılar.

Geray önceden saraya giderek ip ve çuval alarak geri geldi.
Prens ve Geray genç kızı ellerini ve ayaklarını daha sonra da ağzını bağlayarak. Çuvala koydular.

"Prensim kızı bu kadar bağlamamıza gerek var mı?"

Çuvalın üstüne elindeki bıçakla delikler açan Prens "Kızı görmedin mi uyanırsa kıyameti koparır. Odaya götürüncede sakın ellerini ve ağzını açma tamam mı"

"Emriniz olur Prensim."

"Haydi görüyim seni Geray. Göster marifetlerini."

Prens elindeki bıçağı koluna saplayarak çıkardı.
Kolundaki kan önce damla damla akmaya başladı. Biraz sonra kan giderek şiddetli akmaya başlayınca elbisesinin bir tarafı kan içinde kalmıştı.

Prens Geray'a dönerek bir bakış attıktan sonra kaleye doğru yürümeye başladılar.
Geray çuvaldaki genç kızı omzuna alıp  prensi takip etti.

Saraya yaklaştıklarında  Geray geride kalarak Prensi izledi. Prens Saray'ın doğu tarafında duran bir kaç askere seslenerek yaralandığını ve derhal hekimi çağırmalarını söylemişti. Askerler hepsine bağırarak canının çok yandığını söyledikten sonra iki asker hekime haber vermek için oradan ayrıldılar.

Diğer asker ise Prensin yanında durarak beklemeye başladı. Çalılardan gelen ses ile asker kılıcını çekerek sesin geldiğini yöne yürümeye başladı.

Arkasında kalan Prens ise belindeki kılıcı çıkararak , sapıyla askerin boynuna vurdu. Yere yığılan asker bayılmıştı.

Prens askeri kontrol ettikten sonra elini kaldırıp uzaktaki çalılıkların içindeki Geray'a gelmesi işaret etti.

Geray omzundaki genç kız ile beraber Prensin yanına giderek Sarayın arka kapılarından birinden içeri girdiler.

"Prensim ya burada da askerler varsa ne yapıcaz."

Prens "Bu kapılar sadece silahların taşınması için kullanılıyor. İçerde kimse olmaz sadece dışarda askerler nöbet tutar. Şimdi hızlı davran ve sarayın koridorlarına çıkmamız gerekiyor"

ŞAH-MATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin