0.2

1.4K 153 78
                                    

23 Şubat



roseanne: o zarif şarkıyı sizin gibi yalancılarla kirletemezsin tamam mı?

roseanne: oradaki kırık hislerin hiç biri sizde yok

roseanne: aynısınız hepiniz

taekim: dediklerimden gram anlamıyorsun

taekim: küçük bir kız çocuğu gibisin

roseanne: bak, sadece git tamam mı?

roseanne: çok yoruldum sizin gibilerden, eğlenecek başka birini bul

roseanne: lütfen

taekim: amacım seninle eğlenmek olsaydı gerçek hayatta karşına çıkardım

taekim: sonra ne yapardım biliyor musun?

taekim: sevgilim olduğunda seni tüm okula rezil ederdim

taekim: fakat bedenini istemiyorum

taekim: ruhun, güzelim

roseanne: kamera hangi tarafta, el sallayabilirim

roseanne: bir senaryonun içinde değiliz Kim Tae

taekim: emin ol bunu söylemen gereken son kişiyim

taekim: sokaklar senin gibi kırıklar, benim gibi ruhsuzlar için fazla gereksiz

taekim: kırık kadınların gülüşünden ruh kırıklıkları akarmış

taekim: bunu annenin mezarı başında tebessüm ederken farkettim

roseanne: ne

roseanne: beni takip mi ettin

taekim: keşke takip edecek kadar önce tanısaydım

taekim: ama hayır

taekim: orada kalbi kırık bir kız çocuğu sevdim

taekim: çok güzel gülüyordu, çok güzel ağlıyordu

taekim: ve en önemlisi

taekim: sanki hiç kırılmamış gibi tebessüm etmeyi çok güzel beceriyordu

taekim: sen iyi bir oyuncusun fakat ben senin oyununu anlayacak kadar tecrübeli bir yönetmenim

-

İnsanlar gökyüzü ve denizin arasında sıkışmış ufuğun çığlıklarını boğazından keserek susturduğunda geçmiş ve geleceğin birbirine karışıp, bir yerlerde kelebek etkisi gibi insanlığın sonunun geleceğini tahmin edemezdi. Aslında biz, kendi kendimizin katilleriydik ve her şeyi hakkediyorduk.

Benim sonum çok yakındı ve ben ölecektim. Belki okyanusun ortasında çığlıklarım boğazıma dizilirken ölecektim belki de bu sefer uçurumun yamacında ayaklarımı sallandırarak değilde, o yamaçtan kendimi bırakarak ölecektim.

İnsanlar için lise en güzel yıl değil miydi?

Öyleydi.

Ama benim için değildi.

İlk başta Lisa'nın ölmesi, Jennie'nin uyuşturucu batağında boğulurken beni, kardeşliğimizi bir paket toza tercih etmesi, Jisoo'nun intihar etmesi... Hepsiyle lisede tanışmıştım.

Tüm bunlardan sonra gelen depresyon ve stresten sonra insanlarla kopuk olan bağımı tamamen koparmam, okulda dalga konusu olmam.

Belki de kader; alnıma yazılmış, kalbime mühürlenmiş yara iziydi. Ya da bunlar bir kabustan ibaretti. Keşke.

Fakat gerçek dünya sandığımızdan kötüydü.

roseanne: bunu bilemezsin Tae

roseanne: hiçbir şey bilemezsin

roseanne: bir zamanlar, bir oyunun içindeyken ipler benim elimdeydi. kazandığımı sanıyordum fakat ipler elimden kaydığı anda bir mezarlığın karanlığında kayboldum

roseanne: ipleri elinde tutmak gerekir

roseanne: yoksa kaybedersin ve karanlık sana acımaz

-weaskys

-kurgunun sonunu belirledim, var mı aklınızda bir şeyler?

tears killed her | vroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin