SEFOLA

Bölüm 1

           

      Saat gece yarısını geçmişti. Hava sert ve serindi. Tehditkar ve özellikle de karanlık bir geceydi. Herkes korku içerisinde evde oturdu. Çünkü gündemde olan bir cinayet vardı. Arkası kesilmeyen ve sürekli devam eden bir cinayetti bu. İnsanın iliklerine kadar bir sis gibi işleyen bu korku o kadar kötüydü ki yavaşça şehre sokularak, insanların üstünü sert bir yorgan gibi kaplıyordu. Ne olduğundan habersiz yolda yürüyen Briana (Bıriyana) tedirginliği yüzüne yansımıştı. Kendisini kötü hissediyordu çünkü biri onu takip ediyor hissine kapılmıştı. Adımlarının yankılanan sesiyle büyülenmiş gibiydi Briana ve arkasını dönüp baktığında kimse görünmüyordu. Kim var orada diye bağırdığında ise karşılık gelmiyor ve sadece sis görüyordu. Önüne döndüğünde ise adımların hızlanmış olduğunu ve ona yaklaştığını hissetmişti korkan Briana ellerini ceketinin cebinden çıkarıp kendisini saran karanlığın içerinde koşmaya başladı. Önünü göremeyen Briana çığlıklar içerisinde koşuyordu. Fakat yardımına kimse gelmiyordu. Biraz soluklanabilmeye çalışan kız durduğu anda arkadaki kişinin onu yakalayacağına emindi. Karanlık ve boş bir sokağa dalmakla kötü yaptığını bilmiyordu çünkü o sokak çıkmaz sokaktı (!) Sokağa sıkışan Briana o kadar korkuyordu ki nefes almakta zorlanıyordu. Ve arkasına döndüğünde onu bekleyen birisi vardı. Briana ne kadar kaçmak için çabalasa da onun elinden kurtulamadı. O kişi Briana’ya zehir içirip ağzından akan kanlarla yere boyundan büyük çemberin içinde çarpı işareti çizdi ve sonra Briana’yı kollarından ve ayaklarından o çemberin içine, çarpının üstüne gelecek şekilde yerleştirdi. Fakat bunu neden yapmıştı? Ertesi gün onu öyle gören insanlar çığlık içinde polise haber verdiler. Ve olaylar böyle başladı. Dünyanın her yerinde bu cinayet konuşuluyordu. Birçok insan tekrar yaşanmasından korkuyordu. Ama tekrarlanacak mıydı?