15

3.8K 161 5
                                    

Ya ben kime ne yaptımda bana böyle şeyler yaşatıyorsun Allahım! Burakla evlenmek istemiyorum!

"Evet, en iyisi" dedi babam.

"Olmaz, ben bununla evlenmek falan istemiyorum. Aldıralım bebeği" dedim.

"Saçmalama Sude, aldırmayacaksın" dedi Burak.

"Ne o? Daha şimdiden fedakar baba rolüne mi başladın?" dedim ona kızgın bakışlarımı iletirken.

"Aldırmak olmaz Sude, onlar haklı, evleneceksiniz olay da çözülmüş olacak. Bu bebeği yapmadan önce düşünseydiniz" dedi Şevval Hanım.

"Yarın gidip en yakın zamana nikah tarihi alın. Yarın, öbür gün hiç fark etmez. Ne kadar çabuk o kadar iyi" dedi Yusuf Bey. Oturduğum yerden kalkıp hızla evden çıktım. Bahçede ki koltuğa oturup ağlamaya devam ettim. Elimden başka bir şey gelmiyordu. Kapı açıldığında oraya baktım. Meltem'di. Yanıma geldiğinde ona sarıldım.

"Meltem ben ne yapacağım?" dedim ağlayarak.

"Ağlama artık kuzum, yapacak bir şey yok" dedi, geri çekildik.

"Burak'dan nefret ediyorum" dedim.

"Bu durumda evlenmeniz en doğrusu Sude. Bebeği aldırmak doğru değil. Bu durumu biri öğrense bir sürü dedikodu ortaya çıkar" dedi, ya of!

"Ya niye beni kimse anlamıyor? Ben sevmediğim biri ile evlenemem" dedim.

"O zaman bebek doğduktan sonra boşanırsınız" dedi, evet.

"Evet, onunla bir ömür geçmez" dedim.

"Hadi sil gözyaşlarını yeter ağlama artık" dedi, gözyaşlarımı sildim. Kendime geldikten sonra kalkıp içeri geçtik. Salona geçtiğimizde tüm gözler bizim üzerimize gelmişti.

"Evlenmeyi kabul ediyorum, ama bebek doğduktan sonra boşanmak üzere" dedim. Herkes kafa sallamıştı.

"Eve gidelim artık" deyip kalktı babam. Annemde kalktığında çıktılar. Bizde Meltem ile arkalarından çıktık. Arabaya binip eve döndük. Kimse konuşmamıştı. Eve geldiğimizde arabadan inip içeriye girdik. Annem ve babam salona geçmişti. Bana kızgınlar.

"Ba-"

"Sude odana çık" dedi babam lafımı keserek.

"Ama be-"

"Sude, kalbini kırmak istemiyorum" dedi. Susup odama çıktım. Meltem içeri girip kapıyı kapattım. Yatağıma oturup gözyaşlarımı akıtmaya devam ettim. O da gelip karşıma oturdu.

"Bebeğim yapma ama böyle kendini yıprattın iyice" dedi.

"Ya Meltem görmüyor musun annemlerin tavrını, bir daha asla bana eskisi gibi bakmayacaklar" dedim.

"Haklılar çünkü Sude, ne yapmalarını bekliyordun? A tüh deyip yeniden gülüp konuşmayı mı? Kusura bakma ama bu o kadar küçük bir şey değil. Ağlamanın da kimseye faydası yok, elimizden bir şey gelmez" dedi, derin bir nefes alıp verdim.

"Biraz dinlenebilir miyim?" dedim.

"Peki" deyip kalktı. Yatağa uzandım ve gözlerimi kapattım. Meltem odadan çıkmıştı. Elim istemsizce karnıma gitmişti. 8 ay nasıl geçecek? Bu süre zarfında hayatım nasıl şekillenecek? Beni neler bekliyor? Kafamda bir sürü soru işareti varken gözlerimi kapattım.

*

Gözlerimi yavaş yavaş açarken esnedim. Gözlerimi ovup kollarımı yatağa bıraktım. O kadar yorgun hissediyordum ki, üstümden tır geçmiş gibiydi resmen. Güneş perdenin arasından geçerek yüzüme vuruyordu. Bu hoşuma gidiyordu ve kalkmak istemiyordum. Telefonum çalmaya başladığında alıp baktım. Burak'da. Derin bir nefes alıp verdikten sonra açtım.

Bakıcı | BİTTİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin