New Things |Yoonmin

10- 'Pink Haired Girl'

Tanımayan falan varsa medyaya Yugyeom'u koydum. Hadi mwah. ⭐🌙

[bana kaptan yb atsana yazan kim arkadaşlar dolmuş şoförü müyüm ben dksjfjdjd]

Kendimi affettirmek için uzun bir bölümle geldim oy isterim!

[ 🍒 ]

"Bitti Jimin bitti!" pekala.. Yugyeom'dan sonra yine kucağımda ağlayan biri vardı.

"Belki bir açıklaması vardır Taehyung ağlama, kızı dudağından öpmüyor sonuçta. Hem kız küçük duruyor."

"Küçük zaten!" yaşlı gözleri ve titreyen dudakları beni de ağlatmak üzereyken gözlerimi ondan çekmiştim. Yarın büyük gündü, mezuniyet balosu vardı, alfalarımız için heyecanla kıyafetlerimizi denememiz gereken şu zamanda nelerle uğraşıyorduk. Taehyung ben gelmeyeceğim diye tutturuyordu ve Hoseok'a hala ulaşılamıyordu.

Yoongi bunu öğrenince deliye dönmüş ve sanki en yakın arkadaşı değilmiş gibi sinirle Hoseok'u aramaya başlamıştı ama yoktu. Yoktu işte yer yarılmıştı da içine girmişti. Hoseok hyung eskiden hiç böyle biri değildi. Neden değişmişti?

Ve ben ne olursa olsun güçlü duracaktım. Alfama güzel olmak istiyordum yarın, bu yüzden ağlamamalıydım. İşler sarpa sarıyordu ama düşündüğüm şey hala buydu, evet.

Sabahı zar zor ettikten sonra akşamki balo için okul olmamasına sevinmiştim. Akşam 8'e kadar vakit vardı. Hoseok evinde de yoktu. Garipti, büsbütün garip. Baekhyun'u arayıp olanları anlattığımda sesi değişmiş, tedirginlikle akşam bana bir şeyler anlatacağını söylemişti. Gerilmiştim. Tüm günü Nutella yiyip Bugs bunny izleyerek geçiren en yakın arkadaşımın aksine Yoongi ile saatlerce konuşup bir çözüm aramıştım.

Akşam olmadan önce Taehyungu zar zor ikna etmiş neyse ki önceden seçtiğimiz kıyafetleri ütülemiştik. Ben saks mavisi saten bir gömlek giyecektim. Taehyung ise aynı gömleğin şarap kırmızısı rengini almıştı. Taehyung duşta iken Yugyeom gelmişti. Ciddi görünüyordu, çenesini sıkıyordu ve bir şey demeden beni izliyordu.

İki gün önce kucağımda bebek gibi ağlamasa ondan şu an tırsabilirdim. Siyah yakası açık bir gömlek ve siyah dar bir pantolon vardı üstünde. Feromonları sinirliydi. Ne olduğunu söylemesini bekledim.

"Hoseok'u gördüm. Jeongguk ile yumruk yumruğa kavga ediyorlardı."

"N-ne?" şaşırmamıştım. Yugyeom acı bir gülüşle bana bakmıştı.

"Taehyung için olmalı."

"Oh..."

"Onları ayırmadım." omuz silkmişti elleri cebindeyken. Odasına giderken mırıldandı.

"Kazanan Taehyung hyungu alır."

Siz alfalar ne kadar da iğrençsiniz.. O satılık bir mal değil demek istedim. Yugyeom da alfaydı işte. Jungkookun canı yansa da gururu 5 adım öndeydi ona sahip çıkıp sarılmak için. Sessizce işime devam ettim. Yoongi'ye haber vermedim çünkü ben de Hoseok'u anlayamıyordum.

Hiçbir şey olmamışcasına süsleniyor olmak kafayı fıttırmışım gibi hissettiriyordu. Ya da kocası onu terk ettikten sonra tüm gece ağlamasına rağmen sabah kalkıp makyaj yapan omegalar gibi. Fakat ben tam olarak özel hayatı boka batmışken hayat kurtarmaya devam etmesi gereken bir doktor gibi hissediyordum. Bizim hayatımız sarpa sarsa da diğer öğrencilerin öyle değildi. Onların gecesini mahvetmek bencillik olurdu. Bu yüzden duşa ben de girerken en sonunda Taehyung'u Yugyeom'a zorla mühürletip diğer iki alfaya da siktir çekmek ve sevdiklerimle yaşamak istediğimi düşünüyordum.