Medya :
Sayonara Boy - АнтидепрессантыYoongi
"Yoongi? Bir şey anlatıyorum sana burada değil mi bencil piç!"
Yoongi kulağının dibinde işittiği sesle irkilirken ensesine inen tokatla kafasını koyduğu sıradan kaldırmıştı. İlk üç saniye ne olduğunu anlamlandırmaya çalışırken düz kaşları sinirle çatıldı. Teninin yanmaya başladığını hissedebiliyordu. Sinirlendiğinden olsa gerek, sağ gözü seğiriyordu.
Taehyung kaşlarını kaldırıp "ne var?" dercesine ona baktığında sabır dilercesine iç çekti.Kim Taehyung asla anlamayacaktı.
Min Yoongi gibi, insanlarla alakası olmayan yabani birini arkadaş olmak için gözüne kestirip bir dönem boyunca peşinden ayrılmamıştı.
Yoongi ondan kurtulmak için her şeyi denemişti, aklına gelen her şeyi.
Başta "Umursamazsam pes eder." diye düşünmüştü. Bu onun için çok kolaydı.Umursamamak.
Bunu öyle güzel yapıyordu ki bir ödül dahi verilebilirdi Min Yoongi'ye.
Lâkin işler umduğu gibi gitmiyordu.
Kim Taehyung sanki amacını anlamış gibi daha sinir bozucu davranıyor, ondan bir yaş küçük olmasına rağmen sırf Yoongi ile aynı sınıfta olabilmek için üst sınıfın derslerini alıyordu.
Çok çalışkan olduğundan mı diye sorarsanız tabii ki hayır. Burada da para faktörü devreye giriyordu işte.Kim Taehyung elindeki dibi olmayan para ile her istediğini elde edebileceğini düşünen eziklerdendi.
Onlardan ne bir eksik ne de bir fazla.
Ama işe bakın ki onun için de işler umduğu gibi yürümüyordu.
Yoongi için yüz binlerce dolar harcadığı marka kıyafetler, Patek Philippie gibi daha adını duymadığından emin olduğu lüks saatler, özel üretim bir telefon, son olarak Legendary British Vintage Black motorsikletten sonra durup düşünmeyi akıl edebilmişti ancak.Uzaktan ne kadar ilgi çekici gözükse de koca bir aptaldı ve onunla olmak için gururunu ayaklar altına alanlar gerçek Kim Taehyung'u görseydi, bunu kendine yapacak bir kişi bile kalmazdı.
Ama Kim Taehyung rolünü öyle güzel oynuyordu ki kendisi bile inanmıştı oyunculuğuna.
Sırf herkesin gözünde ulaşılmaz olarak görülen Min Yoongi'yi elde etmek için rolünü oynamayı kaçırmıştı.Ne ara kendini böyle dağıtmıştı?
O Kim Taehyung'tu.
Tırnağı bile olamayacak bir ucube için girdiği halleri daha yeni fark ediyordu.Ama bilmediği çok şey vardı Min Yoongi hakkında.
Uzaktan çizdiği imajda ruhsuz, bezmiş, amacı olmadan yaşayıp giden biriydi o.
Kim Taehyung gibi usta bir oyuncu nasıl yemişti bunu peki?Hırs.
Hırsı kör etmişti onu.
Mükemmel olmalıydı, aynı zamanda gizemli olmalıydı ki insanlar onu merak etmeliydi. Ama Taehyung onlara istediğini öyle hemen vermeyecekti.İnsanlar kolaylıkla ulaşabileceği şeylerdense ulaşmasının mümkün olmayacağı, boylarını aşacak şeylere ilgi duyarlardı. İmkansızı severler, isterlerdi. Eh, en azından Yoongi'den bunu öğrenmişti.
Ya da yanlış öğrenmiş mi demeliyim?
Tüm bu tavırları ilgi için yaptığını sanıyordu ancak uzaktan yakından alakası yoktu.
Min Yoongi'nin ilgi çekici kişiliği altında ne olduğundan bir haber yaşayıp gidiyordu işte.
En iyisi olmalıydı.
En çok konuşulan, en çok arzulanan, en çok arsız göze ev sahipliği yapan o olmalıydı.