Giriş: Eris'in Nefreti

15 0 0
                                    

İsis'in doğumu giderek yaklaşıyordu. Genç kadın aylardır minik kızına kavuşacağı anı bekliyordu.
Şimdiye kadar ters giden hiç bir şey olmamıştı.

Eris, nifak ve uyumsuzluk tanrıçası , İsis'in bu mutluluğunu ölesiye kıskanıyordu. İsis'in tek kardeşiydi. Tabi yalnızca biyolojik olarak, ona kardeşiymiş gibi hiçbir zaman bakmamıştı. İsis hep göz önünde olan biri olmuştu. En sevilen, en başarılı, en sevgi dolu olan oydu. Eris ise hep arka planda kalandı.

İsis, Eris'i defalarca kez affetmişti, çünkü Eris o şeytan aklıyla ne yapıp edip İsis'in saf,temiz kalbine girmeyi başarıyordu. Ve aslında aylardır, İsis'e bilerek çok yakın davranıyordu.

Eris ne yapıp edip bu bebeği İsis'ten ayıracaktı. Sebebi yalnızca kıskançlık değildi tabi, bu bebek evrendeki mutlak gücün varisiydi.

İsis'in ilk çocuğu olan Horos ise aylar önce Eris'in çeşitli büyü ve ikna kabiliyetleri sonucu, tam 18 yaşında, gücü istemediğini ve yapamayacağını söylemişti. Hayatına sıradan bir peri olarak devam etmek istediğini açıklamıştı. Bunun üzerine makam yine babasına bırakılmıştı.

Eris Thatonos'u alt edemiyordu çünkü, gökyüzünün mutlak gücü Thatonos'daydı. Ve bunun üstesinden Eris gibi bir şeytan bile gelemiyordu.

Şimdi İsis'in doğuracağı bu yeni çoğuk, bu yeni güç, bir devrin başlangıcı olabilirdi. Ve bu güç Eris'i çok korkutuyordu.

Bu bebek, iyiliğe hizmet edecek ve özünde iyi olmayan ve iyiliğe yönelmeyi şiddetle reddeten insanları kahredecekti. Bu yalnızca halk içinde konuşulan bir efsaneydi. Ne olacağını kimse bilmiyordu. Fakat tahmin yürütmek çok güç değildi elbet.

Annesi ve babası saf iyiydi. Ve yıllardır hayatlarını iyilik üzerine kurmuşlardı. Bu bebek çok güçlü olmasının yanında kendini iyiliğe ve insanlığa adayacaktı elbette.

Eris bunun olacağını önceden sezinlemişti. O saf kötüydü. İyi olmak... o asla iyi olamazdı.
Ve tek çare bu bebeği yok etmekti.

GÜNDÜZ TANRIÇASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin