Vatan-ı Aşk

263 30 5
                                    

"Ümitin bittiği yerde Türk'ün kudreti başlar."
*****
Acı hissedilmek ister. Şöminede yanan ateşte, bıçağın keskin ucunda, annelerin feryatlarında hep acının emaresi vardır.
Bozkurt Timi aldığı haberle Suriye'ye geçmişti.

"Ben de İdlib'e gitmek istiyorum silah arkadaşlarım oradayken ben burada yan gelip yatamam." Aysima Hanım, Gaye Üsteğmen'in koyu kahverengi gözlerinin içine baktı. Ne diyeceğini bilmiyordu. Çaresizce kocasının okyanus misali mavi gözlerinin içine baktı. Gaye Üsteğmen, anne ve babasının bakışlarını yakaladı.

"Baba, beni de Suriye'ye gönder." Yaşar Albay, kızının gözlerinin içine baktı.

"Olmaz." Gaye Üsteğmen ilk kez babasının kendisine bu kadar sert çıktığını görüyordu.

"Şehitlerimize rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz. Şimdi şehitlerimizin hikayesini dinleyeceğiz." Gaye Üsteğmen televizyona baktı. Sesini açtı. Muhabir tek tek şehitlerin hayatlarından bahsetti. Gaye Üsteğmen her şehitin hikayesini duydukça gözyaşlarına engel olamadı.

"Görüyorsunuz değil mi, hepsi daha hayatının baharında gencecik fidanlar. Ameliyathaneden yeni çıkmam ya da ölüm riskimin olması umrumda bile değil ben de oraya gitmek istiyorum." Gaye Üsteğmen yüzünde hissettiği yanma hissi ile sözleri yarım kesildi. Hayal kırıklığı ile babasının okyanus misali mavi gözlerinin içine baktı.

Vatan demek gözü kapalı ölüme gitmek demektir. Türk Askeri demek Dünyanın hangi yerinde olursa olsun mazluma elini uzatan kahraman demektir.
Türk askerini tarif etmeye kelimeler yetmez.

Bozkurt Timi koordinatları verilen yere gelmişlerdi. Karargaha haber verdiler. Erdem Albay ikinci emre kadar Üs Komutanlığına gitmeleri gerektiğini emrini verdikten sonra Üs Komutanlığına geçtiler.

"Abla ne olacak şimdi?" Fulya'nın sesi tarumar çıkmıştı. Ne zaman şehit haberi alsa aklına ağabeyi geliyordu. Ezra çaresizce Fulya'nın gözlerinin içine baktı. Diyecek o kadar söz olmasına rağmen hiçbir şey diyemiyordu.

"Şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız. Bizim elimizden dua etmekten şehitlerimizin ardından Kuran okumaktan başka bir şey gelmez. Onlar için bol bol dua edeceğiz." Fulya başını salladı.

"Abla ben asker olmak istiyorum." Ezra, Ceylan'ın kömür karası gözlerinin içine baktı.

"Ben de asker olmak istiyorum ne yapmam gerekiyor."  Ezra'nın yüzünde buruk bir gülümseme belirdi.

"Şu an kelimelerin kifayetsiz olduğu andayım." Ferda yaşlı gözlerle televizyona baktı.

Derler ki zaman her şeyin ilacıdır. Ama öyle yaralar vardır ki hiçbir ilaç o yarayı kapatamaz bunun başında hiç şüphesiz ki evlat acısı gelir. Hangi anne ve baba, evladının kaybına alışabilir ki?
Zaman su gibi akıp gider, günler ayları kovalar, aylar yılları kovalar. Evladını kara toprağa veren anne ve baba için evladının yokluğu ilk günkü gibi yüreğini dağlar.

Hatice Hanım evladı gibi sevdiği Emre Astsubay'ın şehit düştüğünü öğrenince can dostu Dilan Hanim'a destek olmaya gitti. Dilan Hanım acısını içine gömmek istese de yapamıyordu.

"Oğlum canparem, kopardılar seni hiç acımadan aldılar ellerimin arasından." Hazar Yüzbaşı, annesinin kolundan tuttu. Türk bayrağına sarılı tabuta baktı. Kardeşinin şehadet haberini Hazar Yüzbaşı vermişti. Annesi, kardeşinin şehadet haberini alınca inanmak istememişti.

"Hazar koskoca adam oldun, koskoca Yüzbaşı oldun utanmıyor musun anneni kandırmaya," diye oğluna kızmıştı yaşlı kadın. Televizyonda oğlunun şehadet haberini görmüştü yine inanmak istememişti taki şehidi son görevine uğurlamak için evine getirene kadar. Dilan Hanım, oğlunun Türk bayrağına sarılı naaşını görünce söylenenlerin gerçek olduğunu anlayıp yürekleri dağlayacak çığlıkları atmıştı.

Vatan SağolsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin