19

23 9 2
                                    

İçimi deştiler benim.
Kanata kanata, ağrıta ağrıta söküp attılar yüreğimi.

Ölüyorum, görmüyorlar.
Söylüyorum, duymuyorlar.

İnsanın canını ağrıtan ne varsa denemişler üzerimde. Ağrı geçmiyor. Yok ediyor. Yemin ederim içim ağrıyor. Öldürdüler beni. Sırtımda kocaman yükler ile gömdüler beni.

Sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ettiler.

Doğru,  onlara hiçbir şey olmamıştı. 

Olan bana olmuştu, ölen ben olmuştum.

Bazı acıların varlığını bilmek, o acılara sebep olan kişinin varlığını bilmekten daha çok koyuyor insana.

Pek kimsesi yoktur insanın. Öyle hisseder hep. Asıl kimsesi yok ya, diğerleri de kimse olamıyor bir türlü ona.

Hepimiz böyleyiz. İlla birine muhtaç olmak zorundaymışız gibi hissetmek, tek başına dimdik ayakta durmaktan daha kolay geliyordur çünkü.

İnsanoğlu nerede kolaylık varsa orada nefes alabilecek kapasiteye sahip tek canlı türü.

Bazen kendimi çok değersiz, olmasam da olurmuş gibi hissediyorum.

Öyle olmadığını bilsem de bu duyguya bir türlü 'Dur!' diyemiyorum.

Niyesi yok, olmak zorunda.

Ruh halim öyle çamurlu bir durumda ki sanki ben başka biriymişim de kendimi dışarıdan izliyormuşum gibi.

Keşke gerçekte de öyle olsa.

Ben, ben olsam ama aynı zamanda da olmasam.

Genelde oturup düşünmeye başladığım zaman böyle hissediyorum. Yapılan şeyleri ben yapmışım ama yapmamış biri gibi dışarıdan bir göz olarak izliyorum.

Bu şekilde olunca da 'Acaba şunu şöyle yapsaydım, buna başka bir şey söyleseydim ne olurdu?' diye düşünmeden duramıyorum maalesef.

Hayatımı bu şekilde sorguluyorum galiba, siz de arada yapın böyle.

Hayatınızı boş geçirmeyin.

Sırf bir kadın/erkek sizi sevmiyor diye yaşadığınız süreyi kendinize zehir etmeyin.

Demek ki o kişi hayatınızın bir parçası değil?

Başkası için yaşamayın. Lütfen...

Şu yaşadığımız hayat çok kısa zaten. Mahvetmeyin hayatınızı, bunu yapmayın.

Dolu dolu yaşayın. 

Eksik değil doğru parçalarınızı bulup onlara sımsıkı sarılın, sizin istemediğiniz biri de olabilir bu kişi, başta birazcık afallarsınız ama zamanla alışırsınız, lütfen, bu süre zarfında onunda hayatını zehir etmeyin. 

Birbirinizin boşluklarını doldurun, birbiriniz ile tam olun.

Doldurulmayı bekleyen kocaman bir boşluk var içimde.

Yıllardır doldurmaya çalıştığım ama bir türlü doğru parçayı bulup yerleştiremediğim bir boşluk.

Artık doldurmaya çalışmadığım bir boşluk.

Ne eksik olan parça mı arıyorum ne de doğru olan parça mı...

Böylesi daha iyi.

Olmasa da olur nasıl olsa, ucunda ölüm yok ya...


Yok, değil mi?



Ruhu kir ve pas içinde olanlara ithafen...

Lacivert SevdimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin