Remus son sözü söyleyip oradan ayrıldı. Sirius kesinlikle sinirliydi. Remus ne hakla karşısına çıkıp böyle konuşabilirdi? Sirius onun kendisini sevmesini gerçekten beklemişti. Hem o da biliyordu beklediğini fakat yaptığı yenilir yutulur cinsten değildi. Remus nihayetinde bir kızı öpmüş belki de onunla birlikte olmuştu. Bunları düşünmek Sirius'a kuşkusuz acı veriyordu.
Ama geçmek üzereydi. Gerçekten Remus'u silmeye çok yakındı. Onu biraz daha görmese ya da belki az önce kokusunu içine istemsizce çekmiş olmasa katlanırdı. Fakat Sirius biliyordu. Nasıl unutmanın kıyısına kadar geldiyse, o gözleri yine kendisini hatırlatmayı bilirdi. Sirius en çok da bunun için kendisine kızgındı. Evet buna da kızmıştı kuşkusuz ama Remus'un konuşması da sinirini az oynatmamıştı. Onun hiçbir şeyi değildi ki neyi kanıtlayacaktı?
"Gidelim Sirius." James hayretle konuştu. Remus neden böyle bir şey söylemişti ki? Yine de şaşkınlığını belli etmemeye çabaladı. Çünkü Sirius patlamaya hazır bir bombaydı.
"James ben sakin kalamıyorum." Sirius Remus gitmiş olmasına rağmen gözlerini çıkıştan çekemiyordu.
"Bize gidelim Lils ile konuşuruz." Sirius bu fikri kafasında tarttı. Gayet mantıklı gelmişti. Eve gidip binlerce soruyu cevaplamaktansa -daha çok Regulus ile uğraşacaktı.- Lily ile dertleşirdi.
"Gidelim Jamie." Yol boyu konuşmamışlardı. James ne kadar konuşturmayı denese de Sirius ağzını açmamıştı. James onun ne düşündüğünü biliyordu. Sonunda eve geldiklerinde James Sirius'a döndü.
"Geldik Siri." Sirius arabadan inip eve ilerledi. Çok dalgındı. Lily çoktan kapıya çıkmıştı. James eşinin yanına vardığında dudaklarına bir öpücük kondurup sarıldı. Sirius da Lily'e sarıldı. Ardından içeri geçtiler. Uzun süren sessizliğin ardından Lily konuştu.
"Sirius sana bir şey söyleyeceğim." Sirius ona döndü.
"Ne söyleyeceksin Lils?" İlk başta çok merak etmese de Lily'nin gerginliğini farkettiğinde ilgisi arttı.
"Jamie sen duş alacaktın değil mi?" James başını olumsuzca salladı. Lily onunla yalnız konuşmak istiyordu çünkü olası bir tartışmadan James nasiplensin istemiyordu.
"Yoo' sabah alırım duşumu." Lily göz devirdi Sirius da güldü. Cidden James şaşkının tekiydi.
"İyi o zaman Sirius gel ben sana bahçeyi gezdireyim." İkisi bahçeye gidip çardağa oturdu.
"Beni biliyorsun Sirius lafı dolandırmayacağım. O sevgilim dediğin kız seni aldatıyor." Sirius gözlerini Lily'e dikti.
"Biliyorum Lils bugün öğrendim de sen nerden biliyorsun?" Lily derin bir nefes verdi.
"Geçen gün Remus ile buluştum barda yani. Jane yanındaydı sordum nasıl biri diye dedi ki sevgilisi var da seviyor mu sevmiyor mu belli değil adamı sürekli övüyor." Sirius şaşkın bir bakış attı. Jane onun hakkında bunları mı demişti?
"Başka ne dedi, yani Jane ne demiş?"
"Sevgilisinden bir hafta önce gelmiş, geldiğinden beri de benimle dedi. Sormuş niye aldatıyorsun diye demiş ki çok mükemmel. Deli mi ne? Remus da diyordu ki o kadar mükemmel bir insan yok ki dünyada. Neyse sonraki gün sizinle buluştuk. Bir baktım aynı kız. Tabi o beni görmemişti Remustan ayrılırken."
"Demek geldiğinden beri Remus ile birlikte." Sirius bunu söylediğinde Lily başını onaylarcasına salladı. Fakat Sirius uzun süre konuşmadı.
"Sirius?"
"Efendim Lils?"
"Bana kızgın mısın?"
"Neden kızgın olayım ki?"
"Jane'in Remus ile görüştüğünü bildiğim için." Sirius buna asla kızmazdı. Çünkü ikisinin birbirleri için ne ifade ettiklerini biliyordu.
"Hayır Lils kızmadım. Olanlar senin suçun değil." Lily bunu duyunca epey şaşırdı.
"Sen nasıl öğrendin onun seni aldattığını?"
"Gördüm Lils. Bugün James ile birlikte bara gittik ikisi oradaydı." O sırada James geldi. Olayın geri kalanını anlattı. İyi ki anlatmıştı Sirius'un da anlatmaya mecali yoktu.
"Remus ne saçmalamış öyle?" Lily sordu. James omuz silkti.
"Sen öğrenirsin değil mi Lils? Onu en iyi tanıyan sensin ve sana her şeyini anlatıyor."
"Öyle Jamie ama o bunu Sirius'u geri kazanmak için yapıyor olabilir." Sirius'un gözleri aniden ona döndü.
"Ne demek beni kazanmak için yapıyor?"
"Basbayağı Sirius. Bundan sonra onu çok daha sık göreceğini bilmeni istiyorum." Sirius göz devirdi.
"Nerelere gideceğimi nereden bilecek?"
"Sirius onu hafife alıyorsun ama biliyorsun o Remus." Sirius sinirle söylendi.
"Evet tabiki öyle. Ama onu istemiyorum."
"Sevmiyor musun artık?" Lily sordu.
"Mesele sevmek değil Lils. Onu hâlâ seviyorum. Bunu zaten durduramam. Ama hayatımda yeri yok!" Sirius aşırı netti bu konuda. Sonuna kadar da haklıydı. Kendisini toparlamakta epey zorlanmıştı. Herkesten uzaklaşmıştı.
"Bu zor olmayacak mı Sirius?" Lily sakince sordu. Çünkü biliyordu. Sirius onu delicesine seviyordu.
"Lils anlamıyorsun. Ben bir daha ona asla güvenemem. Bir gün ben onu yine birileriyle görsem -ki bu onu affetmeden gerçekleşse bile- kalbim kaç parçaya bölünür biliyorsun değil mi?" Lily elbette biliyordu. Herşey yaşanırken oradaydı. Sirius ruhsal olarak bitmişti.
Fakat Remus da üzülmüştü. Lily onu biliyordu. Remus, Sirius gittiğinde neye uğradığını şaşırmıştı. Asla imkan vermiyordu. Herkes gider ama Sirius gitmez diye düşünmüştü.
Lily kuşkusuz iyi tanıyordu Remus'u. Geceler boyu yalnız kalmak istemesini, sabahlara kadar sarhoş gezmesini ya da durmadan sigara içmesinin nedenini tabi ki anlıyordu. Remus, Sirius'un ne yaparsa yapsın gitmeyeceğini düşünmüştü. Siriustu işte. Sevmek için fazla egoist, inatçı ve umursamazdı. Remus biliyordu bunları ve kendisini de onu sevmediğine ikna etmek bu yüzden kolay olmuştu.
O gün Remus, Sirius'u değil kendi hislerini umursamamıştı. Çünkü Remus sevmekten delicesine korkuyordu. Yine de olan olmuştu. Keçi inadına, yersiz duran fakat haklı olan egosuna kadar herşeyine hak verir durumdaydı. Sirius'u seviyordu ve onu kaybetmişti.
İşte bu yüzden Remus, hazine bulmuş gibiydi. Onu kaybetmeye tekrar dayanamazdı. Hem biliyordu ki bir ilişkisi yoktu. O yüzden gözlerinden sadece kısacık bir an geçen o tanıdık pırıltıyı görmezden gelmeyecek, bu sefer Sirius için o uğraşacaktı.
Merhabaa
Yorgunum ve uykum var ama bunlar yeni bölüm atmama engel değil iwjwowkwkjwkw
Umarım beğenirsiniz.
Sizi seviyorum canparelerim 💟💟
