Eylülün ağzından
Songül'ü kaybedeli 7 yıl olmuştu ama Defne hiç değişmemişti gerizekalı bizimle sürekli uğraşıyordu bizimle derdi neydi anlamıyordum ama şunu biliyordum ki Songül'süz bugün 8. yılımız mezarına gitmeye karar verdik.....
Cemre: Kader hazır mısın?
Kader: Efendim Cemre?
Cemre: Songül'ün mezarına gidicez ya hazır mısın diyorum?
Kader: Hı o mesele ya ben gelemiycem hastayım da biraz!
Eylül: Noldu Kader neyin var?
Kader: Başım ağrıyor bacaklarım ağrıyor belim ağrıyor ders yaparken ters oturmuşum belimi ağrıttım ellerim ağrıyor ayaklarım acıyor dün okuldan gelirken başparmağımı duvara çarptım çok kötü acıdı bugün kalktığımda Hedoş krem sürdü neyse ki ve en önemlisi parmaklarım acımaya başladı bütün hepsine sıcak su döküldü cayır cayır yanmaya başladı her yerim çok ağrıyor.... (yalancıktan üzülmüş numarası yapar)
Meral: yav he he sen şuna Songül'ün mezarına gelmek istemiyorum desene bebişim
Kader: sen benimle ne biçim bi konuşuyosun Meral aklını alırım senin bak yürü git lan!
Cemre: kızlar sakin olun bi tamam
Kader&Meral: SEN KARIŞMA CEMRE!!!!!
Cemre: of tamam ya bi şey demedim
Hediye teyze: çocuklar kahvaltı hazır hadi bakalım aşağıya inin Neriman hanım denetleme yapacakmış bugün Kader yavrum daha iyi mi ayağın?
Kader: Teşekkür ederim Hedoş daha iyi sağol
Hediye teyze: Önemli değil evladım acıyordu bende görevimi yaptım
*aşağıya inerler o sırada Neriman odasındadır*
Neriman: Tamam kızım canım benim seni çok sevdiğimi unutma yarın görüşürüz
Özlem: hoşçakal anne para için teşekkürler
Neriman: Önemli değil bitanem sen iste yeter ki ben bütün paramı sana veririm
Özlem: çok iyisin ya zahmet etmeseydin keşke :)
Neriman: Bütün param senin olsun annem ben sana her gün para gönderiririm sen iste yeter ki
Özlem: Arkadaşım geldi anne kapatmam lazım by by
Neriman: Evde sıkı giyinmeyi unutma sakın. Hoşçakal
*kapanır telefonlar*
Banu: hizmetçi!
Hizmetçi kadın: Buyrun Banu hanım?
Banu: Bi çay ver bana ve kızıma da portakal suyu ve kocama da kahve
Hizmetçi kadın: Peki efendim
Sedat: yemekler çok güzel olmuş Hizmetçi
Hizmetçi kadın: yalnız efendim benim adım Sude hizmetçi diyip durmazsanız.
Derin: Sude abla.
Sude: Buyur tatlım
Derin: bana portakal suyu getirme bana elma suyu getir :)
Sude: Peki canım hemen getiriyorum.
*istenilen şeyler getirilir hemencecik.*
Sedat: Bugün Ekrem Ertürk'ün şirketiyle anlaşma yapacağız hayatım
*Banu Ekrem Ertürk adını duyunca duraksar*
Banu: Ha öyle mi canım iyi peki o zaman onlardan eğer elmas kazanırsan bana getirir misin? çok canım çekti :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırgın Çiçekler
ChickLitKENDİ HİKAYEMİ YAZIYORUM BEĞENMEYEN OKUMASIN ZORLA OKUTTURAMAM DEĞİL Mİ BEĞENMEYEN HİKAYEMİ OKUYUP HİÇ GÜZEL DEĞİL DEMESİN SİKTİRİP GİTSİN KİMSEYLE UĞRAŞAMAM! BEĞENENLER OKUYABİLİR TEŞEKKÜR EDERİM