BÖLÜM ŞARKISI=Stromae- FORMİDABLE
Merhabalarr.Çok uzun aradan sonra sizlerleyim.Sınavım bitti...Sonunda...Artık devam edebiliriz.Yerimde duramıyorum heyecandan.Beni çok etkiliyor bu hikaye.Yakında yeni kurguya da başlamak istiyorum kısmet.Sizi iyi okumalar bana iyi yazmalar. Nerede kalmıştık?..
Yorumlarını ve oylarınızı bekliyorum.
Sizi sevmeyen herkese...Sizi sevip size söylemeyen herkese...Sizinle hayal kurup korkaklık yapan herkese bu yazılar...
Bir ihtimalden ibaretti aslında koskoca hayat.Bir ihtimalle yok olabilir.Bir ihtimalle yeniden doğabilir.
Bir saniyeden ibaretti hayat.Küçücük bir saniyede hayatımız yok olabilir.Koskoca bir saniyede yeniden doğabilir.
Bir duygudan ibaretti hayat.Bir garip duyguyla yok olabilir.Bir garip duyguyla yeniden doğabilir.
Kendimizden ibaretti aslında koskoca hayat.Kendimiz yok edebilir ve yeniden doğdurabilirdik o hayatı...
Plan aklımdan geçerken ayaklarımın koşmaktan bağı çözülüyordu.Sinem de benim gibi koşmaktan nefes alamaz duruma gelmişti.
Yavaşça koşmayı bırakıp planı son bir kez aklımdan geçirip Sinem'e anlatmaya başladım.
"Telefonum bu internet kafeye geldikten sonra kayboldu.Ve telefonumu bulmam lazım.Bu yüzden de bana yardım etmen gerekiyor.Lütfen soru sorma sadece dediklerimi yap.İlk başta sen görevli adamı meşgul ederken bende yukarı kattaki kamera kayıtlarını inceliyeceğim .Yakalanmamamız gerekiyor bu yüzden çok dikkatli olmamız gerekiyor.İkimizinde."
Sinem pür dikkat beni dinliyordu.Tam soru soracakken devam ettim.
"Ayrı kişiler gibi gireceğiz.Ben ilk başta girip boş bir masaya oturacağım.Beş dakika kadar sonra sen geleceksin.Sende benden ayrı bir masaya oturup bilgisayarla ilgileniyormuş gibi yapacaksın.Sonra görevliyi çağırıp bilgisayarda bir sorun olduğunu ve işini acil halletmen gerektiğini söyleyeceksin.Gerisini sen doğaçlama yaparsın zaten.O sırada ben de üst kata çıkıp kamera kayıtlarının olduğu kısma gidip telefonumu birisinin alıp almadığına bakacağım.Ama bunun için telefonun gerekiyor. Videoyu çekip kayıt altına almam için."
Laflarımı bitirdikten sonra derin bir nefes alıp Sinem'e baktım.
Sinem bana düz bir ifadeyle ne dediğimi çözmek ister gibi sakince bakıyordu.Yaklaşık on saniye dediklerimi sindirdikten sonra kafasıyla dediklerimi onaylayıp konuştu.
"Tamam benim kısmımı ben hallederim.Sen dikkatli ol."
Telefonunu bana verip ve tebessüm etti. Bende ona tebessüm edip internet kafeye doğru yürümeye başladım.Oldukça sakin görünmeye çalışıyordum.Ama hislerim bedenimi ele geçiriyordu.
Kapıdan içeriye girip başımla görevliye selam verdim.Planladığım gibi boş bir masaya oturup bilgisayarla ilgileniyormuş gibi yaptım.Yaklaşık 5 dakika sonra Sinem gelip bir masaya oturdu.Şu an her şey planladığımız gibi gidiyordu.
Yine yaklaşık on dakika kadar normal insanlar gibi takıldık.Sanki öylesine gelmiş gibi.
On dakika olmamıştı ki Sinem oflayıp puflamaya başladı ve yanına görevli adamı çağırdı.Ben de tam o sırada etrafıma göz gezdirip hızlı adımlarla merdivenlerden üst kata çıktım. Basamakları aşıp üst kata çıktığımda önümde üç tane kapı vardı.Bir tanesinin üzerinde tuvalet simgesi vardı.Diğer iki odada hiçbir şey yazmıyordu.Elimi çabuk tutmalıydım yoksa yakalanabilirdik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADINI BAŞKASININ KOYDUĞU ÇOCUKLAR
Novela JuvenilYaşamak nefes almaktan daha zorken nasıl yaşayabilirdi insan. Hayatım bitmişken beni hayata döndüren kişi gitmişti ve ben hayata küsmüştüm. Kendi ellerimle kazmıştım mezarımı. Kendi elimle de boğmuştum kendimi. Bileklerimi kesmiştim ilk önc...