3. BÖLÜM "UÇMAYI BİLMEYEN"

233 54 20
                                    

"Defol..."

Hazar Uygar'a özgürlüğünü geri vermişti. Yaşama şansını. Sevinmesi gerekiyordu. Bir kaç dakika önce ölmek üzereydi. Namlunun ucundaydı. Kurtulduğuna sevinemedi. İçinde garip bir his vardı.

"Ama Azra..."diye sorduğunda belki de onu ilk defa şimdi düşündü. Onu burda mı bırakacaktı?

"Ne zaman borcunu ödersin. O zaman gelip alırsın"Hazar net bir şekilde cevabını verirken. Uygar'ın hala kafası karışıktı.

"Ama..."

"Çıkarın şunu..."Hazar Uygar'ı daha fazla dinlemedi. Çünkü ne tür bir şerefsiz olduğunu o gün çatıda görmüştü.  Adamları Uygar'ın kolundan tutarak çekiştirmeye başladılar."Ne zaman adam olmayı öğrenirsin. O zaman etrafındakileri  kaybetmezsin..."Adamlar Uygar'ı yaka paça dışarı attı. O an Hazar ve Bora yanlız kaldılar. Bora az önce olanlara hala inanamadı. İnanmakta güçlük çekiyordu.

"Hazar...

Sen ne yaptığının farkında mısın? Kızı almak ne demek..."diye bağırdı. Herşey kontrolü altında sanıyordu. Hazar'ın yaptığı şey onu şaşkına uğratmıştı.

"Peki sen farkında mısın? Öldürecek miydin adamı?Katil misin sen?

Söyle katil misin?"Hazar'ın sesi daha yüksek çıkmıştı. Bora sinirliydi. Ama Hazar kadar değil.

"Öldürmeyecektim..."derken bile bu dediğine inanmaya çalıştı.

"Sen... Tetiğe basmaya hazırdın. Gözlerin kararmıştı. Kendini kandırma. Ve beni buna inanmamı bekleme..."Herşey gözleri önünde yaşandı. Her ana bizzat kendi şahit oldu. Tetiğe basmayı istiyordu. Bunu yapıcaktı.

"Öfkeliydim. Ama kendimdeydim"dediğinde Hazar kaşlarını çattı. Ve sinirle yumruğunu sıktı.

"Beni asıl korkutan da bu işte..."derken Bora'ya sert ama bir o kadar da kardeşce yaklaşmaya çalıştı."Can almayı bu kadar basit bulman. Elindeki silaha güvenerek meydan okuman"Bora Hazar'ı net bir şekilde dinledi. Hatasını kısa bir süre sonra anladı. Az önce yaptıkları sertti. Onu vurabilirdi. Öfkesine hakim olması gerekirdi.

"Haklısın... Kendimi kaybettim"Bora hatasını anlaması kısa sürmüştü. Hazar ona yanlışlarını söyleyen kuzeni değil. Abisi gibiydi. Elini Hazar'ın omzuna koyarak."Hazar... İyiki yanımdasın"diyebilmişti. Birbirlerinin yaralarını iyileştirmeye çalışan iki yakın kuzenlerdi onlar.

"Sakın. Bir daha böyle işlere kalkışma..."demesiyle Bora usulca başıyla onu onayladı. Bu uyarıyı göz önünde bulunduracaktı. Ve asıl sorun. Bora başını içerdeki odaya çevirdi.

"Kız peki... Neden istedin onu?"işte en merak edilen soruydu bu. Neden...

"Borcun bir karşılığı olarak...

Bize o parayı getirecek. Ne kadar zaman alsada getirecek. O zamana kadar bizimle kalıcak..."dediğinde Bora yine anlamamıştı. Ama Hazar'ın bir bildiği var diye düşündü.

"Ne yapacak peki?"

"Evimde abisinin borcunu ödemeye yardım edecek. Temizlik yemek ben ne istersem onu yapıcak"diyerek sıralandığında. Basit bir şeymiş gibi konuşmasını tuhaf karşıladı.

"İstemezse peki..."

"O zaman kendi ayaklarıyla evine geri gider"

"Hazar sen böyle birşey yapmazdın"dediğinde Hazar'a dikkatlice baktı. Onu çok iyi tanıyordu. Bu yaptığı garipti."Söylesene o gün çatıda neler yaşandı"o gün belki de birşey olmuştu. Hazar'ı etkileyen birşey. Ya da öfkelendiren. Bora o an hemen gelmeseydi. Belki de onunla beraber atlayabilirdi. Ama olmadı. Kolay olmayacaktı.

KIRILDI GÖKYÜZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin