Ben ağlarken iki vampir geldi ve beni biyere götürmeye başladılar.
-Napıyosunuz,bırakın beni!
-Emir böyle zorluk çıkarma.
-Ne emri ya kimden?
-Orası seni ilgilendirmez.
-Ya bırakın beni gelmiyceeem-
gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı,üzerime mine çiçeği atmışlardı sanırım.Gözlerimi açtığımda bi ormandaydık ve hala ilerliyorduk.Sonra üstü kapalı kuyu gibi biyerde durduk.Bişeyi bekliyolardı.Ve ay yükselince ışığı buraya doğru gelmeye başladı ve kuyunun tam üstüne geldiğinde açıldı ve aşağı inen bir merdiven ortaya çıktı.Galiba burdan aşağı inicektik.Ben yine zorluk çıkarmaya başladım
-Beni bırakın dedim!
kollarından kurtulmaya çalışıyordum.Ne kadar uğraşsam da kurtulamadım.Aşağıda kırmızı pelerin giymiş insanların hepsi karşılıklı düzenli bir sıra oluşturmuşlardı.Onların içinde Marry de vardı,yanında da Jacob.Hiç kimse konuşmuyordu,çok sessizdi ama ben bu sessizliği bozdum.
-Seni geberticem Marry.
Marry sıradan çıktı ve beni tutan vampirlerin kulağına bişeyler söyledi ve yeniden sıraya geçti.Kolumu tutan vampirler beni laboratuar gibi bi yere götürdüler ve duvardaki kelepçeri taktılar.
-Ya napıyo sunuz çıkarın hemen bunları!
elini yüzümde gezdirerek
-Çıkarmayı çok isterdim.
yüzümü sallayarak
-Çek elini!
diye bağırdım.
-Fazla bağırıyosun güzelim.
-Bana güzelim deme!
-Pekii ne dememi istersin?
iyice yanıma yaklaşınca
-Siktir git lan şurdan!
içeri Marry girdi.
-Onu rahat bırak.
Marry yanıma geldi ve
-2. amacıma da ulaşıcam.
-Hayır ulaşamıycaksın.
-Sen öyle san.
tüm kelepçelerin birleştiği bir yer vardı,oranın altında da bir şişe.Sonra bir düğmeye bastı ve kelepçeler gücümü almaya başladı.Ben bağırıyordum,çünkü canımı acıtıyordu.Şişe dolmuştu,ben ise güçsüz,bitkin bir haldeydim.Marry'nin şişenin tıpasını kapatmasıyla yere düşmesi bir oldu.Kafasında cam parçaları vardı ve yerde baygın bir şekilde yatıyordu.Sonra Jacob belirdi.Kelepçelerimi çözmeye başladı ve şişeyi de alıp kaçmaya başladık.Tam kapıdan çıkarken Marry
-Bi yere mi gidiyosunuz?Neyse ya sizinle işim kalmadı,nasıl olsa güçlerin bende.
-Sen öyle san Marry.
masaya baktı ve şişenin olmadığını gördü.Sonra Jacob'un elinde olduğunu fark edince hızla bize doğru gelmeye başladı,biz de koşmaya.
Merdivenleri çıktık ve kuyunun açılmasını bekledik.Jacob
-Tam 4 sn var.
marry
-İşiniz bitti.
dedi ve elinden yıldırım çıkmaya başladı.Ama tam isabetleyememişti ki duvara çarpıp tekrar kendisine geri döndü.
-Aaaahhhhh!
bu bize zaman kazandırmıştı.Kuyu açıldı ve biz hızla dışarı çıktık.Tam kuyudan vampirler çıkacaklardı ki kuyu kapandı.Biz Jacob'la birbirimize sarıldık.Bir kan torbası çıkardı ve şişeyi kanın içine boşalttı.
-Bunu iç.
torbayı elime aldım ve içmeye başladım.İçimde bişeyler oluyordu,galiba güçlerimi geri kazanıyorum.Torbayı bitirdim,kolumla ağzımı sildim ve Jacob'a sarıldım.
-Başaramadı.
-Kim,neyi?
-Marry işte,bizi ayırmayı.
-Zaten biz onun gibi or*sbular yüzünden niye ayrılalım ki.
-Bence de.
yeniden yürümeye başladık,bi daha hiç ayrılmamak üzere....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR VAMPİRİN GÜNLÜĞÜ
Про вампировElsa adında vampir bir kız.ve yıllarca oturduğu evden taşınmak zorunda kalıyor.yeni bir ev yeni okul yeni arkadaşlar ve yeni bir hayat. hayatındaki yeni şeylere alışmak ve sırrını saklamak onun için çok zor olucak.