Sabahın ilk ışıklarıyla tüm okulda yankılanan anons sesini dinledim. Müdüre Maria, 1 haftalık bir süreç içinde okulların tatil olacağını söylüyordu. Mutlaka ters giden bir şeyler olmalıydı. Yoksa neden ara verilsin ki!?
Kızlarla günlük rutinimizi uygulayıp, gündelik kıyafetlerimizi giydikten sonra Müdüre Maria'nın odasına doğru yürümeye başladık. O süper koşucuyla karşılaştık aniden. Ama bu sefer kızlara değil benim yanıma gelmişti direkt. Hafifçe eğilip sanki bir Kraliçe selamlar edasıyla; "Kral ve Kraliçe sizi bekliyor efendim.." dedi. Gözlerime inanamıyordum. Bu ne nezaket? "T-tabi." diyerek yola koyuldum. Bu süreçte de kızlar Müdüre ile konuşacaktı.
Saray'a vardığımda Kraliçe'nin ani sarılmasıyla öylece kalakaldım ve sanırım ağlıyordu da. "Lütfen benimle gel canım." diyerek içtenlikle beni odasına davet etti.
Odaya girdiğimizde dakikalar boyu -artık ne söyleyecekse- düşündü durdu. Sonra; "Ee,şey.. Hera, inan bana bu anlatacaklarımı henüz çok yeni öğrendim. Gerçekten bilmiyordum. Belki bizi affetmesin ama en azından sonuna kadar dinle, olur mu kızım?" dedi. "K-kızım?" diye kekelemeye başladım. Kalbim deli gibi çarpıyor, âdeta göğüs kafesimle kavga ediyordu.
Kraliçe tekrardan gözyaşlarını temizleyip, "Bildiğin gibi eski yıllarda çok büyük bir savaş verdik ve Loris'in Kurtarıcıları olarak adlandırılan 16 kişi bu savaşta hayatını kaybetti." diyerek asıl meseleye girmeye çalıştı. "Evet, hatta içlerinde benim annem-babam da var.." diyerek devam etmesini istedim. Aniden dediği sözlerle neredeyse düşüp bayılacaktım. "Onlar senin manevî anne ve baban.. Öz ailen ben ve Kral James!" Şaka yapıyor olmalıydı. Her yerden bir anne-baba çıkıyordu ve artık ne düşüneceğimi kime inanacağımı bilmiyordum. Zar zor çıkan sesimle dişlerimin arasından, "Nasıl oldu da bu zamana kadar ne sizin benden ne de benim sizden haberim olmadı o zaman!? Kral-Kraliçe'lik gücünüz beni bulmaya yetmedi mi? diye tısladım. "Seni güvenliğin için onlara emanet etmiştik ama durum iyice ilerleyince onlar da seni bırakmak zorunda kaldı. Defalarca aradım seni kızım.. 'Öldü' dendi senin için. Yıllar sonra vazgeçmek zorunda kaldım çaresiz arayışımdan!" diye haykırdı. Sanki yer kabuğu ayağımın altından çekiliyor gibi sallanmaya başladım ve yere düştüm. Bu kadar şeyi kaldıramıyordum artık.. "Ben gitmek istiyorum!" diye tekrardan ayaklandığımda arkamdan seslendi. "N'olur mantıklı düşünmeye çalış Hera.. Ne zaman istersen burada seni bekliyor olacağız. Babam ve annen seni çok seviyor!" Ağlamaktan kızaran gözlerimle omzumun üstünden son kez ona bakıp hızlıca Saray'dan uzaklaştım.
Yurdun oraya vardığımda ilk gördüğüm kişi Thomas olmuştu. Uzun uzun sarılıp öylece sakinleşmeyi bekledim. O da tersliğin farkında olacak ki bir süre sadece sarılıp bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LORİS'İN KURTARICILARI | TAMAMLANDI
Fantasia"Onların kaderleri aslında başından beri ortak yazılmıştı.." "Geçmişten gelen aşkın nefrete, nefretin ise intikama dönmesine sebep olan bir takım olaylar sebebiyle oluşan savaş hem Loris'i, hem de Loris'lileri diken üstünde tutuyordu. Birbirinden öz...