Her zamanki gibi boktan birgün Neden mi, çünkü bugün okulun ilk günü. Kalktım hızlıca kahvaltı yaptım ve dünden hazırladım kıyafetlerimi giydim.Ayakkabı olarak da beyaz nikelarımi giydim. Pembe çantamı alıp evden çıktım ve okula doğru yürümeye başladım.
Ah, özür dilerim çok unutkanim ben Su,7.sınıfa gidiyorum.Bana yarı inek diyebilirsiniz,2 senedir ilk üçteyim. Sınıfta çok belirgin bir kişilik değilim ama bu sene öyle olmayacak. Herneyse okula geldim ve sınıfımı bulmaya çalıştım "7-C".Sonunda buldum. İstediğim sınıf gelmişti kolej sıralı. 3 gün sonra bu sıraları alıp yerine tahta sıra koydular ama olsundu 3 gün 3 gündür.Sıralara baktım "Lanet olsun!" Ön sıralar hep dolmuştu. Bende mecburen duvar kenarından 2.sıraya geçtim ve arkadaşlarımla lak lak yapmaya başladım.Bazıları evrime kafa atmişti. En merak ettiğim kişi ise gelmişti; çantası buradaydı ama kendisi yoktu, bieazdan gelir diye düşündüm. Öyle de oldu,çok degismemişti ama hala nası desemmm ponçikti."Kımden bahsediyorsun?"diyeceksiniz. Ateş'ten bahsediyorum.Ateş benim sınıf arkadaşım.Fiziksel özelliklerini sayacak olursak orta boylu -ben 2cm dah uzunum-, orta kilolu, kumral,genellikle saçina fön çeker yani onu görseniz düz saçli sanarsinız ama dalgalı -kıvırcık arası bişey.Çilleri var ve onda sevdiğim şeyde bu zaten benim çillere zaafım varda.Neyse böyle biri işte Ateş ama en cok üzüldüğüm şeyse benden nefret etmesi.Nedenini de anlatacağım ama önce biraz bu durumun zorluğundan bahsedeyim.
Bir yıl biyunca zorunda olmadıkça konuşmadik,tek kelime etmedik,yan yana gelmedik.Sadece çok fazla göz göze geldik ve o bakislarsa anlam vardı Neyse şmdi olayı anlatayim: (Yazar icinden:simdi ben yoldayim arabada gidiyorum işte s#&&#&#&$ anlayan anladı😂😂😂)
Biz beşinci sınıfta çok yakındık. Bir sürü anımiz vardı taki Ateş kalbimi çalana kadar. Bunu yaklaşık iki ay içimde tuttum sonra birgün arkadaşımla notlaşırken hoca beni tahtaya çıkardı notu sıraya bırakıp tahtaya çıktım tabi bu zamanda Ateşle oturuyom.Tahtadayken bir saniyeliğine Ateşe baktım.Ateş notu okuyo."Aha,simdi sıçtık."Soruyu hızlıca yapıp yerime geçtim ve kağıdı hemen elinden aldım o kağıtta herşey açık açık yazıyordu.Ona "Okudun mu?" diye sordum. Cevap yok "Okudun dimi ?" "Bilmem " "Ya söyle işte anladın dimi ?" Kafasını olumlu anlamda salladı. İste o an dünyam başıma yıkılmışti ama benim bundan haberim yoktu.Bu olay yaşanırken okulun kapanmasina çok az kalmıstı. O süre içinde bana yine aynı davrandı sohbdt ettik fln filan ama yaz tatilinden sonra benden nefret etmeye başladı.Ilk başta ona cok kızsam üzülup kırılsamda sebebini ögrenince birazda olsa hak verdim ve kendi haline bıraktım ama aradan 2 yıl geçti ve çok çocukça davranıp beni hala affetmedi.Altıncı sınıf boyunca belki birgün düzelir belki affeder eskisi gibi oluruz diye bekleyip umut ettim ama olmadı.2. Dönemin sonu ve yaz tatili boyunca olanları düşündüm tek yaptığım onu sevmekti. Şimdi de burdayım ve çarprazındaki sırada oturup gülüşünü izliyorum müq dimi.
Evet arkadaşlar ilk bölüm olduğu için kısa ama diğer bölumler en az 500 kelime olacak ben bu bölümü son cümleye uyumlu olarak çok sevdiğim bir şiirden bir kıtayla bitirmek istiyorum:
Uzaktan seviyorum seni
Yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden,
En çılgın kahkahalarına ortak olmadan,
En sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan,
Öyle uzaktan seviyorum seni.
-Cemal Süreya
Evet anlayan anladı.
Bu arada umarım kitabı beğenirsiniz görüslerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın.
Bu bölümü hatta tüm kitabı en iyi arkadaşlarım goddes_life ve RavenTheAzarth a ithaf etmek istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE SU --Again--
Non-FictionTek suçum ona duygular beslemekti bu duyguları öğrendiği zaman adımı hayatından sildi ve yokmuşum gibi davrandı.Bense hergün,hergece onu düşünüp ağlamaktan başka hiçbirşey yapmadım. (...) En son yüzüne bakıp "Bana ikinci bir şans verirmisin, benimle...