zero

18 4 3
                                    

MEDYA; DAY6 WHEN YOU LOVE SOMEONE


Yeniden başlamakla, sıfıra düşmek ayrı şeylerdi. Birbirinden tamamen farklı ama bir o kadar benzer. İnsan koşuyor, çabalıyor, yitiriyor ve yine de devam ediyorken sıfır noktası her seferinde değişiyordu. Sıfırlandığınızda, hayatınıza kaldığınız yerden devam edemezdiniz. Kalkmak, silkinmek ve yeni bir yol çizmeniz gerekirdi.


Min Yoongi ise, yeni yol çizme işini çok farklı yöntemle yapmayı denemişti. Başta ailesi olmak üzere herkes; gidişi karşısında şaşkınlıktan küçük dillerini yutmuştu. Kimse onun, hayatının zirvesinde her şeyi geride bırakabilmesini mantıklı bulmamıştı. Hadi ama kim, okuldan mezun olalı daha birkaç ay geçmişken ve evlilik planları yaparken bir anda ortadan kaybolmak isterdi ki? Geride bıraktığı hayatı aile,aşk ve başarı içeriyorken Min Yoongi neden hepsine sırt dönmüştü? Cevabı merak edilse de, yanıt alabilecekleri kimse yoktu.


Dönüm noktası derdi Yoongi, 27 yıllık hayatını 23'ten öncesi ve sonrası diye ayırma sebebine. Cevap basitti aslında, Yoongi asla ait hissetmemişti. Asla çevresine ve yaşadığı şehre ait hissetmemişti. Deli gibi aşık değildi mesela, eskiden sevdiği adam yük olmuştu omuzlarına. Kalbi yorulmuştu, zihni yorulmuştu. Kırılmış,incinmiş,düşmüş ve canı çok yanmıştı. Kalpten bir şeyler gelemez olduğunda, ayaklara düşerdi sonu tamamlamak.Gitmek belki de bu yüzden yarı dinlenmekti.


**


"Yani sen çok ciddisin bu konuda." Taehyung elindeki kupayı masaya bıraktığında döşemeye çarpan seramik hoş bir ses çıkartmıştı.


"Evet, neden bu kadar şaşırdın ki?" Yoongi oturduğu koltuğa biraz daha yerleşti.


"Hyung, durup dururken pat diye ben aşık oldum diyorsun ve ben algılayamadan onu anlatmaya başlıyorsun. Sence de şaşırmam normal değil mi?"


"Değil. Aşık olmamın neresi bu kadar şaşırtıcı?"




fly me to the moonWhere stories live. Discover now