Kotodama | Saida

Confession

For Me It's You

1. Bölüm İtiraf

言霊

"Bence bu hiç iyi bir fikir değil Siyeon." Kafamı tahta masaya gömdüm.Çıkmaza girmiştim !

Sürekli arkadaşlarıyla takılan, havalı giyinen, popüler birinin benim gibi çizgi-film izleyen, çocuksu ve sakar bir kızdan hoşlanma ihtimalı sıfırdı hatta eksi yüz binlerdeydi...

"Ahhh yeter ama artık ergen liseli aşıklara benzedin Sana, altı üstü bir merhaba diyeceksin.Aynı fakültedesiniz hem belki seni tanır."
Hiç sanmıyordum.

Tabii baştan anlatmalıyım.Ben yine bir gün en yakın arkadaşım Siyeon'u ziyaret amaçlı onun bölümünün bulunduğu yani konservatuvar fakültesine ziyarete gitmişken bir piyano sesi duydum.

Melodiyi duyduğum an büyülenmiş gibi aralık kapının eşiğinde dikildim.O piyano sesini dinlerken sihirli ellerin sahibi Kim Dahyun çıkacağı sıra kalın kolonun arkasına saklanmıştım beni görmesin diye.İşte onu gördüğüm o günden beri Dahyun ben de saplantı haline gelmişti.Camp Rock* filminde ki Shane ben isem Kim Dahyun Mitchie olmuştu.Tek fark ben onun kim olduğunu biliyordum o beni bilmjyordu.Klişe gelebilir - ki öyle- ama olay bundan ibaretti işte.

Siyeon'un dediği gibi liseli ergen, umutsuz, platonik bir aşık çıkmıştı içimden.

Dahyun'un giyiniş şekli, nasıl kahve içtiği, en sevdiği renk ve daha bir çok şey...

Dahyun ile ilgili her şeyi deli gibi araştırıp öğrenmiştim.Sadece kişiliğini çok fazla çözemiyordum çünkü takıldığı arkadaşları bazen kaba olabiliyordular.Hayır zorba değildiler ama pek kibar oldukları da söylenemezdi.Aralarından iki üç kişi iyi gibi görünüyordu.Onlar da kesinlikle Youngjae ve Gahyeon idi.

Youngjae zaten Siyeon ile aynı bölümdeydi.Bunu ilk öğrendiğimde nasıl tepki verdiğimi hâlâ unutamıyorum.Resmen delirmiştim.Youngjae sayesinde Dahyun ile ilgili bu kadar çok şey biliyordum zaten.

Her neyse !!!

"Bak madem konuşamıyorsun o zaman tek kelimeyle ona olan ilgini anlat !" Diyen Siyeon ile gözlerimi büyüttüm.

Tek kelimeyle ona olan sevgimi nasıl anlatabilirdim ?!?! Ona olan ilgimi kağıda aktarsam ortaya bir destan çıkardı.

"Ne diyeceğim ? Karşısına geçip direk 'aşığım' mı diyeyim ?" Dedim kollarımı iki yana açarak. Gözlerini devirdi.

"Gerizekâlının tekisin seninle nasıl arkadaş olduğumu anlayamıyorum bazen." HEYY !

"Şuna bak, sen de salaksı-DUR dur dur buldum !" Aklıma gelen kelimeyle lise arkadaşım Mina'ya içimden teşekkür ettim çünkü aklıma gelen bu kelimeyi bana o söylemişti.

"Neyi buldun ?" Dedi tek kaşını kaldırmış şüpheyle bana bakarak.

"Kotodama." Diye mırıldandım.Bu kelime eksik bir yapboz parçası gibi yerine oturuyordu !

"Ne ne ne ?" Siyeon bana gözlerini kısmış çatık kaşlarla bakarken güldüm.

"Bu kelime dilci olan Kim Dahyun'un bölümüyle de ilgili." Kendi kendime konuşurken Siyeon sinirle gözlerini büyüttü.Dünya'nın en sabırsız insanı...

"Açıkla artık beynim yanıyor !"

"Hey tamam sakin ol ! Kotodama Japoncada kelimelere can veren ruh anlamına geliyor.Dahyun da bana can veren bir ruh bu yüzden ona olan sevgimi anlatmak için bu kelime tamamıyla cuk diye yerine oturuyor." Hızlıca açıkladığımda Siyeon şaşkınca bana baktı.Ağzına sinek kaçabilirdi.