"Yine mi abur cubur?"
(Oysa bir türlü anlatamadığım, abur cubur deği,moral yiyecekleriydi onlar.Bugün iki sınav vardı ve çalışırken dondurmayla kola insana güç veriyor.)
"Sen bu gidişle dünyada kilo vermezsin!"
(Teşekkürler, sağ ol anneciğim, yani çok güzel moral verdin .Ben de biliyorum şişko ve sivilceli bir kız olduğumu ams bunu bu kadar acımasızca insanın yüzüne vurmak hiç de hoş bir davranış değil.)
"Bir de tutturmuş butikteki o kıyafeti istiyorsun."
(Ahh evet, omavi pantolon, pembe t-shirt, üzerine yine uçuk mavi bir mont.Altında da pembe spor ayakkabılar! Rüya gibi bir takım. )
Anneme son okul çayı için o kıyafeti istediğimi ima etmiştim, oda eski fırınımız artık çalısmaz hale geldiğinden yeni bir fırın almayı düşündüğünü, ilk taksitin de bu ay ödenmesi gerektiğinden bu pahalı takımı alamayacağını, dolabımın giyilmemiş giysilerle dolu olduğunu, zaten çaya etekle değilde pantolonla gidileceği fikrini bir türlü anlayamadığını; onun bildiği,bu gibi yerlere kızların doğru düzgün etek ve bluzlarla gitmeleri gerektiğini söyledikten sonra birkaç kilo verip, saçımı da fönletirsek,dolabımdaki herhangi bir kıyafetle pekala da şık olabileceğimi eklemişti!Eğer annem inat eder de sırf hanım hanımcık olayım diye beni çaya eski bir etekle göndermeye kalkarsa, hiç gitmem daha iyi. Düşünsene herkes pantolonlu, bir tekbe etekli. Dünyada gitmem!
Bu olaydan sonra otur da sınavlara çalış.İnsanda moral bırakmıyorlar ki... Nitekim sınavlar da istediği gibi geçmedi. Okuldaysa o salak Atasay yine sıska Filiz'le şakalaşıp, aptal aptal güldü durdu. İyi ki onu beğendiğimi bir tek Ayşegül biliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir genç kızın gizli defteri 1
ChickLit25 Nisan Okuldan nefret ediyorum! Sıska kızlara bayılan oğlanlardan da nefret ediyorum! Ve de,şu ara annemden nefret ediyorum! Dün annemle yine atıştık.Aman aman, ne öfke, ne öfke.Neymiş,beni elimde fıstıklı dondurmayla yakalamış ! Zaten babam seyeh...