4.BÖLÜM "YIKILIŞ"

192 55 13
                                    


     Yorgunum...
İçimde FIRTINALAR var. Her geçen gün daha çok ıslandığım YAĞMURLARIM var... Yarım kalmış HAYATIM var. Gözyaşlarıyla seyretmem gereken GÖKYÜZÜ ve YILDIZLARIM var. Kavrulmuş ateş üstünde bir KALBİM var. Nefessiz kalıyorum... ama ölemiyorum...

...

Bir Ayna bir insana gördüklerinden daha fazla şeyi gösterebilir mi? Keşke gösterse. Ne kadar Yıkılmış darmadağın olduğunu daha net anlardı. Azra sabaha kadar bu yeni odasında düşündü. Etrafına baktı. Odası güzeldi. Hatta en güzeli. Ama bu onu mutlu etmiyordu. Yatağı yumuşacıktı. Ama uyuyamamıştı. Beyni düşünceleriyle doluydu. Hazar'ın sözleriyle... Artık ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Kendini boşlukta hissetti. Yatağının üstünde duvardaki aynasıyla bakıştı. Zor tabi hergün o mutsuz yüze bakmak. Ama alışmıştı. Azra düşünceleriyle boğuşurken kapı üç kere tıklandı. Ve içeri Hazar girdi. Azra Hazar'ı görünce hemen ayağa kalkmıştı.

"Aşağıya gel..."demesiyle çıkması bir oldu. Emir vermişti bir kere gitmese olmazdı. Sonuçta onun artık patronuydu. Azra vakit kaybetmeden odadan çıktı ve aşağıya indi.

Hazar salonda otururken Azra usulca yanına geldi. Hazar onu gördüğünde hala ayakta dikildiğini fark etti.

"Otur..."Azra ikinci emrini aldığında vakit kaybetmeden oturdu."Burda yapman gerekenler ve yapmaman gerekeni bir listeye var iyice oku ezberle ve hata yapmamaya çalış" dedi masanın üstündeki dosyayı okuması için uzattı.

"Telefonum evde kaldı"o gün iş ilanı için dışarı çıktığında evde unutmuştu. Telefonu şimdi aklına geliyordu.

"O telefonu kullanmana gerek yok. Yeni bir telefonun olucak"dediğinde Azra elleriyle oynadığını yeni fark etti. Hazar'ın yeni telefon sözlerini kızmıştı.

"Gerek yok. Zaten bir telefonum var"diyerek tepki göstermişti. Hazar Azra'nın yüksek sesle konuşmasına  rahatsız oldu

"Kurallarıma uy ve bana cevap verme..."Hazar'ın uyarısı sert olmuştu. Azra yerine iyice sinerken. Hazar'ın soğuk bakışlarını üzerinden çekmesini istiyordu.

"Hapis mi olucam peki bu evde?"çünkü buraya geldiğinden beri kendini iki duvarın arasında hissetti. Bu hapis değilde neydi.

"Öyle mi hissediyorsun?"

"Ne hissetmem gerekiyor peki?"diye sorduğunda Hazar gayet net bir şekilde cevapladı.

"Zorunluluk...

Ayrıca market veya alışveriş gibi yerlere gidebilirsin. Tabi yanında biri olmadan çıkamazsın. Benimki sadece bir tedbir..."demesiyle eline telefonunu alarak saate baktı. Ve çok geçmeden ayağa kalkarak kapıya doğru ilerledi.

"Eşyalarım... Kıyafetlerimi almam gerek"Azra kapıyı açmadan söylemeyi başarırken Hazar askılıktan ceketini alarak ona baktı.

"Tamam dışardaki adamlardan biri götürür seni..."derken bir yandanda ceketini giydi. Ve başını Azra'ya çevirdi."Unutma kurallarıma uyduğun sürece iyi anlaşırız. Yoksa burası ikimize de cehennem olur..."ve vurucu cümleyi söylediğinde kapıyı çarparak çıktı.

***

Azra vakit kaybetmeden evini gitmek istedi Hazar gider gitmez o da çıktı. Belki de son kezdi. Babası ile olan hatıralarını yanına alacaktı. Onunla olması gerekiyordu. İhtiyacı olan tek şey oydu. Hazar'ın dediği gibi kapıdaki adam onu evine götürüyordu. Ve şu an tam evinin önünde durdu.

KIRILDI GÖKYÜZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin