Akşam olmuştu saat dokuza geliyordu. Kendimi çok yorgun hissediyordum ama bu fiziksel bi yorgunluk değildi. Kalbim ağırıyordu hem de hiç olmadığı kadar çok ağırıyordu. Kafamdan o görüntüleri atmaya çalıştım. Ama olmuyordu gördüklerim bi türlü kafamdan gitmiyordu.
Dolabın üzerinden resim defterimi çıkardım. Böyle zamanlarda yapabileceğim en iyi şey resim çizmek galiba...Genelde astronot resimleri çiziyorum. Uzayla alakalı şeyler hoşuma gidiyor. Resim kağıdını masanın üzerine koydum önce hilal şeklinde salıncağa benzeyen bi ay çizdim üzerine de oturan bir astronot çizimimi tamamladıktan sonra yatağımın yanındaki duvara astım(diğer iki resmimin yanına).
Pek bi iştahım yoktu ama dolabımda dünden kalan bisküviyi atıştırdım BAYATLAMIŞTI!!.
Yatağımın yanındaki gitar gözüme çarptı. Yarın kutlamaya katılacak iki kişi seçilecekti. Tabii ki gitmekten vazgeçtim. Bir daha ismini bile duymak istemiyorum ki onu unutacağımı hiç sanmıyorum.
Sabah olduğunda üzerimi giyinmeye başladım. Siyahlara bürünmüştüm yine. Çantamı alıp okula doğru yürümeye başladım. Kantine indim simitle ayran aldım.
"Bakar mısın? Buraya gel istersen."
kafamı sesin geldiği yere doğru çevirdim. Kızı gitar kursundan tanıyordum ismi Elif olmalı. Yanına yürümeye başladım. 'merhaba' dedim.
"Merhaba, tanıdın mı beni?"
"Evet. Gitar kursundasın değil mi?"
"Evet,evet. Hatta bugün seçimler falan yapılacak. Sen de gelicek misin?
" Hayır. Ben gelmiyeceğim. "
" Daha önce gitar çalıyor muydun? "
'evet' dedim sessizce.Zil çalmaya başladı. Sınıfa girdim herkes gelmişti. Tuğçe'nin yanına geçtim ve başımla selam verdim. O da başını salladı. Dersler çok sıkıcı bi şekilde geçmeye devam etti.
Öğlen zili çaldığında kızlarla birlikte okulun karşısındaki dönerciye gittik. Siparişlerimizi verdikten sonra Yağız'ı, Eylül'le öpüşürken gördüğümü anlattım. Kızların ağzı iki karış açık kaldı tabii ki şok geçirmişlerdi. Onlar da böyle bir şey beklemiyordu.
"Nasıl öpüşüyorlardı ya¿"
"Bildiğin öpüşüyorlardı işte Zeyno. Neyini sorguluyorsun!!"
"Tamam. Kanka seni üzmek istemedim sadece merak ettim. Çok şaşırdım çünkü."
"Aynen. Üzülme ya şaşırdı o yüzden soruyor."
"Tamam kızlar sizde kusura bakmayın. Sinirlerim bozuk sadece."
Dürümlerimiz geldiğinde yemeye başladık. Dönerler bittikten sonra hesabı ödedik sonra okula doğru yürümeye başladık.
"Kızlar sizce Eylül'ü seviyormudur?"
"Hayır tabii ki böyle bi şey olabileceğine gerçekten inanıyor musun? Yağız gibi çocuklar Eylül gibi kızları sadece kullanırlar. Boş yere üzme sakın kendini."
Neden hala bu kadar ilgileniyorum ki onunla unutmam lazım onu UNUTMAM LAZIM!! yoksa kendim için hiç iyi şeyler olmaz. O beni sadece üzer. Gün sıkıcı derslerle geçmeye devam etti. Son zil çaldığında kızlarla birlikte markete gittik. Bir şeyler aldıktan sonra okula doğru yürümeye başladık. Merdivenleri çıkarken Elif'i gördüm. Kursa gidiyor olmalıydı.
"Naber? Nereye gidiyorsun?"
"Gitar kursuna. Bugün bahsetmiştim ya. Umarım seçilirim kutlamaya."
"Umarım. Bol şans. Görüşürüz."
"görüşürüz."
Yurda doğru yürümeye başladım acaba akşamleyin kimin seçildiğini Elif'e sorsam mı? Bu güzel bi fikir olabilir. Yurda çıktığımda duşa girdim. Çıktığımda yatğın için girip. Gözlerimi kapattım. İnşallah zeyno'nun dediği gibi Yağız, Eylül'ü sevmiyordur. Kafamdan bu düşünceleri atıp uyumaya çalıştım.
---
Selam arkadaşlar yazdığım kitapta kendi hayatımdan çokça faydalanıyorum koyduğum fotoğraftaki resimleri ben çizdim ayrıca gitar kursuna da geziyorum ama gerçek hayatta Yağız diye bir karakter yok tamamen kurgu ve 9.sınıf öğrencisiyim yurtta kalıyorum ben de. iki tane de canım gibi sevdiğim arkadaşlarım var Şevval yani Zeyno ve Özlem yani Sıla umarım hikayeyi beğenmişsinizdir. Çooook öpüyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlasana
Roman pour AdolescentsDeniz içine kapanık bi kız 11.sınıfta okulun ilk günü yağız'ı görür ve ondan hoşlanır. Bi gün deniz gitar kursundayken yağız'ı görür ve düzenli olarak kursa gider ve deniz yağız'a gerçekten aşık olur ama yağız'ı hiç tanımıyordu yağız'a güvenerek hay...