Hikayeler hep bir varmış bir yokmuş diye başlar . Benim hikayem nasıl başladı bilmiyorum .
Ben kendi yaşam hikâyensen kalanlardan anlatıcam . Erzurumun bir köyünde doğup büyüyen annem Rabiya babam Mehmet evlenerek bir yuva kurmuşlar. Bunları ben duyduklarımla sizlere anlatıcam . Burası benim yaşadıklarım ve ya hatırladıklarımdan değil sadece anlatılardan anlatıcam yaşadıklarım her insanın hayatın da oladabilir bazısında ay böyle hikaye olabilir yazdıklarım gerçek hayat hikayesi olacak geçmişlerimden bu günüme...
Yuva kuran annem ve de babam onların yuva kurmalarıyla benim hayat hikâyeminde başlamasına imza atmışlar. Annem 18 babam 24 yaşındaymış köy evelrini bilirsiniz. Eski evler taş evler annem ve babama bir oda vermiş baba annem ve dedem
Eski kaynanalar biraz anlayışsız oluyormuş. Annemin pek aralarında istememişler . Annem yirmi beş gün kaynanasıyla kalmış tabi babam annemin bu zulme dayanamayışına katlanamamış ve köy den Erzuruma gelmişler.Kendilerine küçükte olsa mutlu bir yuva kurmuşlar. Annem birgün demiş ki: Bu yuva böyle şen şakrak olmadan yaşanmaz çocuklarımız olsun mutlu mesut yaşayıp gideriz dermiş . Tabi babam da anneme katılmış ve 9 tane çocukları olmuş isimleri; Sara , Murat, Nizamettin, Zehra , Zeynep, Elif,Fatma ,Ömer ,Zihni diye çocukları olmuş ve yuva şenlenmiş ama 6 ay sonra abim Murat vefat etmiş. Annem ve babam çok üzülmüşler hikaye bayağı uzun hikaye 8 cocuk onlar nasıl büyümüşler onuda annem vede babam daha iyi biliyorlardır ben hikayeyi yazan zeynep murat abim yasamadigit için ailenin dördüncü çocuğuyum ve dünyaya nasıl geldiyimi anneme sorardım gününü ayını hatirlamazdi sadece kıştı dersi ama büyük ablam sara benden yedi yaş büyük olduğu için o anlatırdı yarı yıl tatiline girmiştim eve geldimdimki annem doğum yapıyor sen oldun dersi bende hep gülerek abla bak annem sana beni karne hediyesi olarak yarı yıl tatilinde doğmuş derdim tabiki ben doğduktan sonra aile 6 kişi olmuş ve benimde dünyadaki yaşamam başlamış derken artık yaşım büyüdükçe bazı hayatımdan geçen zamanları hatırlamaya başladım bebek isterdim ama kimse almazdı kızkardeşim zehra ve benim yaşlarımız yakındı hem arkadaş hem baciydik yani hep onunla oynardık ama öyle oyuncaklarimiz olmazdı topraktan çamur yapardık tava tencere yapar oynardık birgün komşumuzun kızı bizleri yaşında ismi suzan di geldi hadi gidelim size bebek alalım dedi bizde bizim paramız yokki dedik anneniz para saklamıştır ordan alın gidip alalım dedi zehra 1 yaş benden büyüktü o suzan aymadı ama 1 yaşta bir yaş demekki ben annemi takip ettim o zaman 5 yaşındayım baktımki karyolanın altından para aldı ve babama verdi pılan yaptım annem ev işleriyle uğraşırken gidip parayı alicam ve gidip suzan la bebek alıcaz gerisini hiç düşünmüyorum tek pılan bu gizlice gidip yatağın altından paralari aldim paralarda babam 'ın maaşının yarısi baktım annem çamaşır yıkıyor o zamanlar makine yok anneciğim elinde yıkıyor aldim çıktım paraları gittim suzan in yanına hadi gidelim bebek alalım dedim cocuk aklı ışte gittik bir mağazaya bebek var vitrininde amca dedim bu bebeyi almak istiyorum paran varmı dedi amca evet dedim parayı uzattım adam baktı paraya elimden aldı saydı parayı bana bak kizimdedi sen bu parayı annen babandan izinsiz almışsın çabuk bu paraları annene götür ben seni takip edecem sakin başka bir mağazaya gitme dedi ac avcunu iyice sıkı sıkı tut bu paraları evine git dedi vicdanlı bir amcaymış yine kandırıp paraları alabilirdi ben parayı tanıyan bilen bir cocuk değilim beş yaşındayım bende koşa koşa eve gittim bahçeden içeriye girdim planım gizlice parayı yerine koyup bu işten kurtulucam tabiki planladığın gibi olmadı annem para lazim olmuş ve bakmiski paralar yok evde benim olmadığımı anlayınca beni görür görmez gel buraya bakalım dedi paraları senmi aldın bende hayır anne ben almadım dedim elimide sıkı sıkı tutuyorum annem elimi açtı paralar elimde bana bir kızdı o anı hiç unutmuyor birdaha yalan sakin söyleme kızım dedim ve ben yine bebek alamamıştım ağladım ve anneme anne ben bebek alacaktım dedim tabi annem çok üzüldü yattım sabah kaldığında annem bez ve odundan birşeyler yapıyordu anneme sordum anne ne yapıyorsun diye anne yüreği dayanamayıp bana ve kız kardeşim zehra ya bebek yapıyordu odundan gövdesi odundan kolları ve bezden kafası Erzurum da ona bebek deyil bibilik diyorlardı anne ama dedimki bu bebek deyil annemde bebek deyil kızım bu zaten bibilik demişti ama okadar sevindikki kardeşimle akşama kadar o bebeklerle oynamıştık.