"Her şey yoluna girecek. Şimdilik herkes hayatına devam etsin. Ben bir hal çaresine bakacağım."
İşin gerçeği ne yapacağını hiç bilmiyordu. Ailesini ve arkadaşlarını koruyamamaktan çok korkuyordu. Söz konusu sadece kendisi olsa sorun değildi; her türlü acıya ve dahi işkenceye katlanabilirdi ama sevdiklerine zarar gelmesine dayanamazdı.
Gecenin ortalarına kadar uyuyamaması da bu durumda şaşırılacak bir şey değildi. Yatağın içinde dört döndükçe kaza esnasında çarptığı yer zonkluyordu. Yanı başında uzanan Deniz sonunda dayanamayarak Azra'nın arkasına yanaşıp kollarını etrafına sardı. "Sakinleş." diye fısıldadı rahatlatıcı bir tonda.
Elinde değildi. Depresif ve paranoyak günlerine geri dönüyor gibi hissediyordu. Deniz'in sesi, dokunuşu bile onu sakinleştirmeye yetmeyince gözlerini sımsıkı kapatarak kendini hayal dünyasına attı.
Kendi dünyasında her şey yoluna girebilir, istediği gibi gidebilirdi. Tanrıcılık oynadığı gerçek dışı bir mekanda mutlu olabilir miydi? Hayır, orada bile korkularının esiriydi. Sonsuz kudret bile dünyasını çevreleyen kara bulutları dağıtmaya yetmiyordu. Öyle ya, tanrının gücü dahi yarattığı dünyasındaki pislikleri temizlemeye yetmiyor bazen.
Bedeni titremeye başladığında Deniz'in kollarının onu daha sıkı sardığını hissetti. Daha sonra sevdiği kadının dudakları ensesine yapıştı. Tüyleri diken diken olurken sessizce inledi.
"Seni rahatlatmamı ister misin?"
"Hiç sevişecek halim yok Deniz," dedi Azra mırıltıyla. "Belli etmemeye çalışıyorsun ama sen de olanları kafana takıyorsun."
"Ben sadece sizin için endişeleniyorum. Tabii ailemiz dediğimiz insanlar da söz konusu olunca korkum daha da büyüyor ama bu gece bir şey öğrendim."
Derya'nın ona söyledikleri hayat dersi niteliğinde kulağında çınlıyordu.
Sen güçlü kadınsın, neden şimdi böyle yıkılıyorsun?
"Yıllar cesaretimden çok şey götürdü. Yaşım ilerledikçe korkularım da benimle birlikte büyüdü sanki. Birce'nin hayatımıza girmesi de cabası. Korkmak için çok sebebim var Azra ama aynı zamanda güçlü olmak için de... Sizin için güçlü durmaya karar verdim. Evet, inan bana sizi kaybetmekten çok korkuyorum. Kaybetmemek için elimden gelen her şeyi yapacağım."
Azra biraz rahatlamış hissediyordu. Diğer tarafa dönerek tam karşısında duran dudaklara yavaşça yanaştı. Öpücüklere boğulmak dahi kafasını dağıtmaya yetmiyordu. Çekilip başının arkasını yastığına kavuşturduğunda gözlerine tekrar perde indirdi.
"Başın hala ağrıyor mu?"
"Pek değil."
Deniz'in uzun ince parmakları Azra'nın şakaklarında gezindi. Kadının vurduğu yer artık 'x' şeklinde yapıştırılmış yara bantlarıyla kapalıydı. "Buraya bastırınca acıyor mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahtan Koyu
Fanfic"Kalbim saf iyilikle beslendiği sürece dışım varsın, siyahtan koyu gözüksün." Bir parça kızıl, bir tutam mavi: Onlar büyük bir planla hapishaneden kaçmış iki kadın da olsa, birbirlerinin kalplerinde hala birer mahkumlar. Azra ve Deniz kaçak olarak y...