1

699 62 33
                                    

Arabasını yavaşça otobandan benzinciye doğru park etti. Önünde ki harika manzaraya bir göz gezdirerek dudakları yukarıya kıvrıldı. Gökyüzündeki bulutlar ile güneşin verdiği kırmızı yansıma harika bir görsele sebep olmuştu. Bütün gün bu manzarayı izleyebilirdi ama otele geç kalmaması gerekiyordu. Sadece benzini doldurup yoluna devam edecekti. Ani bir patırtı ile refleks olarak yerinden sıçradı ve kafasını tavana vurmuştu. İnleyerek yanındaki koltuğa baktı. Kalbi kütküt atıyordu ve hala olanları idrak edememişti. Yanına genç bir oğlan binmişti. En önemli soru, bu oğlan kimdi?
Şok olmuş bir şekilde onu izlerken, çocukta yanında ki açık kahverengi olan büyük gözlerin içine bakıyordu ve sırıtıyordu.

"Pekala... sürmeyecek misin?" İlk genç oğlan konuşmuştu ve kurduğu cümle bile genç kız için fazla anlamsızdı. Çocuk ile aynı yaşta gibiydiler.

"Sen... sen kimsin?"
Söylemek istediği şeyi tam olarak bu değildi. O kelimleler ağzından dökülmüyordu.

"İlk öncelikle sapık değilim, bunu aklında tut. Bir şey çalmakta istemiyorum. Sadece arabanın güzel olduğunu düşündüm ve bindim. Eee nereye gidiyoruz?" Çocuk o kadar rahattı ki hem ukâlaca sırıtıyor, hemde çok normal bir şeymiş gibi davranıyordu. Genç kızı delirtmek için yeterdi.

"Kamera şakası mı bu? Arabamdan iner misin?" Kendini toparlayıp düzgün bir cümle kurduğuna inandı.

"Birincisi, şaka değil. İkincisi, inmiyorum. Israr edersen cebimdekini çıkarmak zorunda kalacağım."

Kız geriye çekilerek gözlerini büyüttü. Yine ağzını açamadı.
Ne yani, şimdi yanında ki hiç tanımadığı çocuğu mu dinleyecekti? Evet, öyle yapmak zorundaydı. Direksiyona döndü. Genç oğlan hiç kıpırdamadan kızı izliyordu.

"Hadi ama! Ben canavar değilim, benden korkmanı istemiyorum. Neden biraz rahatlamak için çikolata almıyorsun?"

Kız yanında ki oğlana 'dalga mı geçiyorsun?'  Dermiş gibi bakıyordu.

Kız, hiç itiraz etmeden benzincinin önünde ki markete girip birkaç tane çikolata aldı. Bunu neden yaptığını bile kendisine soramıyordu. Eğer yapmazsa, şu an arabada oturan çocuk onu öldürürebilirdi. Gerçekten öldürür müydü?

Daha 10 dakika öncesine kadar gerçekten mutluydu, gülüyordu. Belkide sadece bir rüyaydı. Şimdi uyanabilirdi.
Tekrar arabaya bindi ve poşeti ortaya koydu. Çocuk poşetin içini karıştırarak iki tane çikolatayı eline aldı. Bir tanesini kıza uzattı. Genç kız şaşkın gözlerle hala onu izliyordu.

"Sende yesene. Ben yerken senin izlemen kabalık olur."

Az önce ki olaylardan sonra buna kabalık demesi kızı iyice deli etmişti.
Çikolatayı eline aldı ve ambalajını açtı.
İkiside yerken hiçbir şey konuşmuyorlardı. Genç kız, oğlanın konuşmasını istiyordu ama o konuşurken aşırı heyecan kaplıyordu içini. Çikolatayı bitirdiler.

"Hadi, nereye sürüyorsan sür de gedelim."

"Sen benimle mi geleceksin?"

"Yani o kadar oturdum burada, boşuna değildi herhalde."

"Bu özgüven nerden geliyor?"

Oğlan buna karşı gülmüştü. Kız anlamsızca ona bakıyordu.

"Ben otele gidiyorum."

"Ne güzel işte. İkimiz kalırız. Birlikte aynı yatakta yatarız."

Genç kızın ağzı iyice aralanmıştı.

"Neden şimdi polisi aramayayım?"

"Çünkü aramak istemiyorsun."

Bu çocuk aklımı okuyor.

Saçma bir şekilde sırıtıyordu hala. Gerçekten polisi arasaydı hala aynı sıfatı takınacağına emindi.

"Bana bunu yapma sebebini söyler misin?"

"Fazla meraklısın. Tamam, anlatacağım ama otele gidince."

"Pekala, öyle olsun. Bu arada ben Cayra." Dedi arabanın anahtarını çevirerek.

"Aidan."

Yanındaki oğlana karşı korkusu gitgide azalmıştı. Bir zarar gelmeyeceğini düşündü. Yola çıktıklarında etrafta sadece arabanın sesi vardı. Sadece kendi arabasının sesini duyuyorlardı. İkiside ağzını açmıyordu. Aidan bir anda radyo'nun düğmeleriyle oynamaya başladı. Bir kaç dakika uygun bir müzik arıyordu.

"Radyoda hiçbir bok bulamadım. Araba seyahatlerinde çok sıkılıyorum." Diyerek cebinden telefonunu çıkardı.
Bi anda Mxmtoon - prom dress çalmaya başladı.
Cayra, bu ritmi duyunca istemsiz sırıtmıştı.

"Sevdin sanırım." Dedi çocuk tekrar o sırıtmayı yaparak.

"Bu şarkı... bu şarkıyı üniversiteler arası şarkı yarışmasında söyleyeceğim. Bir tesadüf."

"Vay be. İşin altında neler varmış. Sesin güzel mi bari?"

"Bütün arkadaşlarım güzel olduğunu söylüyor. Onlar bana destek çıktı yarışmaya katılmam için. Los angeles'a gidiyorum çünkü 5 gün sonra yarışma orada yapılacak. Bende otelde kalmak istedim. Orada kimsem yok."

"Güzel bi hikaye. Bundan film yapılır."

"Kendi hayatımdan bir senaryosunun yapılmasını istemem. Fazla berbat. Her neyse... senin hikayen ne peki?"

"Ben seyahatçiyim. Tanımadığım kişilerin arabasına binip şehir şehir geziyorum."

Genç kız buna burnundan gülmüştü. Oğlanın bunu fazla alaya alması hala şaka gibi geliyordu.

"Kaç yaşındasın sen? Ailen falan yok mu?"

"19'a girdim. Bi' geçmiş yaş günümü kutlamanı isterim."

"İyi, yaş günün kutlu olsun. Daha küçük duruyorsun. Diğer sorumu cevaplamadın hala."
Cayra cevabı beklerken, Aidan hala bir şey söylemiyordu. Bu konunun konuşulmamasını istiyor olabilirdi. Bu yüzden konuyu değiştirmeye karar verdi.

"Otele yarım saat kaldı. Acaba seni nasıl sokacağım içeri."

"Her türlü girerim." Dedi ve göz kırptı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 17, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

With Me Tell // Aidan GallagherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin