Ecemner440 ithafen...
İyi okumalar...
Cemil babasının ne dediğini anlamamış gibi bir adım öne çıktı.
"Bawo kimi dedin?"
Ferman elini savuşturarak dışarı çıktı. Cemil uzun uzun ardından baktı. Gerçekten komşuyu şikayet mi edecekti? Huylu huyundan hiç mi vazgeçmezdi? Köy neden boşalmıştı? Neden oradan buralara göç edilmişti? Onun için hava hoştu da zorlanan eyeyi hiç mi görmüyordu? Buradaki düzeni de mi bozacaktı bawo? Ömer'i haklı mı çıkaracaktı? İbrahim ağabeyi babam eve aldı sonra Apraham'ın yardımıyla orada tedavi ettik ama sakın kimseye söyleme, sen ben ve Allah arasında, demişti o da dillendirmemişti fakat yadırgamıştı. Kim şikayet ederdi ki kimseye zararı olmayan insanı diye düşünmüştü şimdi ise büyük bir yanılgı içine düştüğünü fark etmişti. Hadi köydekiler kaçakçıydı, teröristti diyelim bu adam neydi? Hiçbiri idi Cemil'e göre. Avlunun kapısını çarpıp Cemal'in kapısında aldı soluğu.
Cemal ise elinde horozdan yapılmış çorba kasesi ile damdan dama geçerken duydu kapı sesini. Aşağıya çevirdi başını sonra kimse kim, biri bakar herhalde diyerek işine döndü. Yan evin merdivenlerini inerken bu defa o kapı çaldı. Mina kapıya bakarken Cemal başıyla selam verip hızlı adımlarla kümesten içeri girdi.
Haşim'e çorba kasesini uzattı. Apraham aldığı koku ile doğruldu. Kasenin üstüne eğildi. Gördüğü parçacıklarla göz bebekleri büyüdü.
"Bu o mu? Utanmadan bize mi getirdin bir de."
" O kim Apraham efendi ?"
"Arusyak!"
"Değil, ben bir şey yapmadım dedim sana hem dinimizde çalıntı horoz yemek de çalmak kadar günahtır. "
Apraham ikna olmuş gibi başını salladı. İbrahim sessizce çorbasını içmeye başladı eyesinin yardımıyla. Kapıya bakan Mina kafasını aşağı eğdi kapıdan "Cemal ağabey bir genç var kapıda seni çağırıyor. Sanırım şu son taşınan ailenin çocuklarından biri" dedi.
"Burada olduğumu ne bilmiş?"
Haşim endişeyle "kim? " diye sorunca Cemal "Ferman'ın çocuğu galiba" diye cevapladı onu.
Ayağa kalkarken "İnşallah hayırlı bir işe gelmiştir " diye mırıldandı.Yavaş adımlarla ilerledi. Kapı ağzında duran gence " ne oldu lan zipzip, komşu da bile rahat yok oyun arkadaşı mı arıyorsun kendine " diye serzenişte bulundu.
"Yok Cemal amca şey diyecektim."
"Ne?"
"İbrahim hala burada mı?"
Cemal çattı kaşlarını.
"O nerden çıktı lan?""Saklama amca buradaysa söyle kaçsın."
"Niye? Kimden?"
Cemil derin derin soludu. Bawosunu ele vermek istemiyordu ama mecbur kalacak gibiydi.
" Birileri burada olduğunu öğrenmiş.""Ee?"
"E si kaçsın yakalanmadan."
Cemal içeriye doğru " Haşim!" diye seslendikten sonra döndü Cemil'e " Zavallı İbrahim ne etti ki, bawon olacak herif değil mi?" diye sordu. Cemil utançla başını öne eğdi.
"Mahallede anarşik var gidip ihbar edeceğim dedi. Yazık İbrahim'e hapislere düşmesin, okulundan olmasın biz okuyamadık cahil kaldık işe yaramaz olduk. "
"Kim işe yaramaz diyor sana?"
"Bawo!"
"Ferman senin gibi işe yaramaza kurban olsun! "
Cemil sevindi bir anda havaya girdi.
"Ama çok güzel türkü çığırıyorum değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Cemal 2
General FictionGünler ayların, aylar yılların peşini bırakmadan ardı sıra mevsimleri birbirine bağlamıştı. Yaz geçmiş güz geçmiş köyden kente göç eden Gül Cemal'in ailesi genişlemiş yaş almış mevsim tekrar güze yıl seksenlere dayanmıştı. Biraz sosyolojik biraz eko...