Durgun bir sabaha kalkmıştım. Yorganımın altından kafamı kaldırıp bakmıştım etrafıma kimsecikler yoktu. Garip giden bişeyler mi oluyordu ? Hemen pijamalarımı çıkarıp aşağı inmeliydim . Genelde bizim ev sabahları sessiz olmazdı. Neyse ki üstümü değiştirip lavaboya elimi yüzümü yıkamaya gittim yıkadıktan hemen sonra aşağı inecektim. Ama annemin ismimi söyleyerek odama geldiğini görünce derin bir nefes aldım . İçim rahatlamıştı. Annem " Buket kızım hemen aşağı gel seninle konuşmamız gereken şeyler var ." demişti. Bir anda yüzümdeki tebessüm silindi . Acaba 'ne oldu yine' diye düşünerek mutfağa girdim ve her zaman ki yerime oturdum . Babamın yüzü biraz asık gibiydi , hala anlamamıştım delirecektim ki annem konuşmaya başladı . " Buket biz seninle bir şey konuşmak istiyoruz ama nerden başlayacağımızı bilmiyoruz." dedi ve derin nefes alır almaz babama " hayatım bana yardımcı olur musun tek diyemiyorum ." demişti. Aklımda saçma sapan düşünceler oluşmuştu ve sinirkenerek " artık söyleyecek misiniz ?" diyerek bağırmıştım . Babam anneme bakarak anlatmaya başladı . " şey .. kızım bunu üzülerek diyoruz ama burdan taşınmanın vakti geldi en kısa zamanda istanbula taşınacağız . " şaşkınlıkla babama " neden gidiyoruz?" demiştim. İstemsizce ağzımdan çıkıvermişti. Annem'de " Baban işten çıkarıldı tatlım ve bizim burda kalabilecek durumumuz yok malesef." annem çok üzülmüştü. Bunu hissedebiliyordum. Ama ' ben arkadaşlarımdan , çevremden, okulumdan .. nasıl ayrılacaktım ha?' kimse beni düşünmedi. Tek sorun İstanbul'a gidiyor olmamız. Annem "hadi canım bugün okula baban bıraksın arkadaşlarınla vedalaş cumartesş günü yani yarın gideceğiz." . Anneme veya babama kızamazdım onlarda bunu istemezdi . Sinirden başıma ağrı girdi bir kaç hap alıp odama çıktım.
-------------------------------------------
Sonunda okuldaydım kolumdaki saate bakıyordum . Saat 11:58 idi. Murat hala gelmemişti. O bu saatlerde okul kapısında olurdu 'acaba nerdeydi?' diye düşünmeye devam ederken Murat'ın arkadaşı doğukan yanıma gelmişti . Bir kaç dakika yüzüme baktı . Bende dayanamayıp " Ne bakıyorsun ayı mı oynuyor ?" diye kızmıştım. Doğukan dahemen sataştı sanki hazırda bekliyordu . " Hiç haline acıyorum." diyerek ibnece bir gülüş yapmıştı. Ne demek istiyor bu çocuk ? Bir şeyleri ima etmeye çalıştı ama ne ? Murat'a mesaj atmalıydım . Yok yok en iyi fikir aramaktı. 1 kez aradım açmadı . 2. defa aradım yok yine açmadı. 5-6 kez aradım tık yok . Murat bu gece hangi barda içip sızmıştı yine ? Hangi çapkınlık peşindeydi ? Bu çocuk neden bana hiç haber vermezdi ? Beni hiç merak etmezdi ? diye düşünürken telefonum çaldı bir heyecanla açmıştım. Murat arıyor sanmıştım . Meğersem Doğukanın sevgilisi Melikeymiş . 9-10 senelik arkadaşım kısaca çocukluk arkadaşı diyebiliriz . Melike birden " kızım terasa gel görmen gereken çok önemli bir şey var . " diye soğuk ve telaşlı bir sesle konuşmuştu . Yoksa Murat ? " noldu lan ? " demiştim melike ama o çoktan kapatmıştı telefonu suratıma. Doğukanı oracıda bırakıp beşer beşer merdivenleri koşarak çıktım. Sonunda teras kapısının önündeydim nefes nefese kalmıştım . Kapıyı açtığımda melike bana ilerideki masayı gösteriyordu ve o masada ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR BUKET AŞKBİR BUKET TUTKU
Romanceİlk yazdığım hikaye yanlışlar ve hatalar olabilir. Yaptığım hata ve yanlışlardan dolayı affedersiniz :)