50.BÖLÜM

2K 174 351
                                    


Kitap bitmiyor imdat

~

Ryujin

Jennie ablam onlara gelmeden önce jin'i de al gel diye tutturduğu için şu an jin'in kapısındayım.

Neden kendi gelemiyor ki salak mı bu çocuk.

Zili çaldıktan sonra ellerimi eşofmanımın ceplerine dokup miskin bir ifadeyle açılmasını bekledim.

Bir kaç saniye sonra tanımadığım bir kız tarafından açıldı, üstünde ki bornozu süzdüm.

Bu ne şimdi.

-Kimsiniz?

"Jin'i çağır" diyince kaşlarını çattı.

-Ne yapacaksın jin'i.

"Götüme sokacağım, saati geldi" sorduğu soruya bak.

Yüzünü buruşturdu" ne kadar terbiyesiz birisin sen ya"

"Kapıyı da bornozla açan ebemdi zaten değil mi?"gıcık bir şekilde gülümsedim" hadi git çağır şimdi"

Kapıyı kapatmaya çalışınca elimi kapıya koyup hızlı bir şekilde açtım, neyse ki güçlüyüm.

"Ne sikim yapıyorsun sen?" tüm gücümle bağırınca jin nefes nefese yanımıza geldi.

Jin şaşkınlıkla bana bakarken iyice sinirlendiğimi hissettim" ne işin var burada ryujin"

-Jennie sana mesaj atmadı mı?

Başını olumsuz anlamda salladı" şey telefonuma bakmadım" yutkunup kıza baktıktan sonra bakışları yine beni buldu.

-Kusura bakma beyfendi sikiş saatinde olduğunu bilmiyordum, bilseydim rahatsız etmezdim.

Arkamı dönüp oradan uzaklaşmak için hareketlendim, jennie ablamı dinleyip buraya gelirsem böyle olur.

Arabamı es geçip hızlı hızlı yürümeye başladım, zaten benim arabam da değil. Babam jennie ablamın arabasını kullanayım diye bana verdi ama kullanmak istemiyorum.

Yürürken yüzüme damlayan suyla başımı yukarıya kaldırdım" sırası değil şimdi mikail"

Yağmur birden hızlanınca gözümü kapatıp başımı yeniden yukarıya kaldırdım " bak tamam anlaşalım, yaklaşık 20 dakikalık yolum var. Şimdi kes şu yağmuru"

"Kimle konuşuyorsun sen?" jin'in sesini duyunca arkamı döndüm.

Elinde ki siyah pembe şemsiyesiyle komik görünüyordu" Mikaille"

Gülümsedi" biraz kırıklık var sende, bende bu tarafını seviyorum zaten"

Salağa bak ya.

-Sevgilini bırakman gerekmezdi, gelmek zorunda değilsin.

Yanıma yaklaşıp beni de şemsiyenin altına aldı, boyu uzun olduğu için başımı yukarıya kaldırdım.

Sol elini yüzüme uzatıp yanağıma koydu, baş parmağı yanağımı okşarken yutkundum.

-Kıskandın mı?

Kaşlarımı kaldırıp güldüm" ne kıskanıcam seni ya"

Gülümsedi" sevgilim değil bu arada, arkadaşım"

Aklıma gelen ilk şeyi söyledim" neden bornozlaydı o zaman"

Merak ettiğin şeyi seveyim ryujin, aferin kızım aferin.

Gülüşü genişledi" soyeon ve benim ortak arkaşımız, bir süre bizim evde kalıyor"

-Jin diyince kapıyı suratıma kapattı, çocuk mu kandırıyorsun?"Yanağımda ki elini çektim"dokunma bana"

Yüzünde ki gülüş silindi" ne bileyim ben, neden kapattığını ona sormak gerek"

-Her neyse beni ilgilendirmez.

Şemsiyenin altından çıkıp yürümeye başladım.

"Hasta olacaksın ryujin" bağırınca umursamayıp yürümeye devam ettim" iyi beraber ıslanırız o zaman"

Salak.

Koşa koşa yanıma geldi" biliyor musun çok tatlısın"

-Sende yavşak, hem istediğinde oldu yuna benden ayrıldı.

Gülüşünü duyunca olduğum yerde durup suratına sinirle bakmaya başladım.

Siyah saçlarından damlayan sular dikkatimi dağıtınca başımı hızlı hızlı salladım, ne yapıyorum ben ya.

-Ne bakıyorsun, sevdiğim kadın sevgilisiyle ayrılınca sevinmeyeceğimde ne yapacağım.

Göz teması kurdum" zaten başka biriyle beraber"

Gözleri sonuna kadar açıldı, mal gibi gözüküyor.

-Oha kiminle.

Arka cebimden telefonumu çıkardım.

-Bu çocukla beraber.

Telefonu kapatıp geri cebime yerleştirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Telefonu kapatıp geri cebime yerleştirdim.

Jin" seni gerçekten sevseydi şu an o çocukla beraber olmazdı ryu" ıslak ellerini yanaklarıma yerleştirdi" gözlerime bak ve sana olan aşkımı anla artık, beni reddedince bile senden başka kimseye bakmadım ben çünkü içim almadı. Seni kendimden bile çok seviyorum, o kızla olduğun zamanlar çok acı çektim. Ona dokunduğun düşüncesi.. " sustu çünkü gözleri dolmuştu.

Ellerinin üstüne ellerimi yerleştirdim" üzgünüm jin"

Ellerini çekip koşar adımlarla yürümeye başladım, lütfen gelme.

"Neden sevmiyorsun?? Bunu denemedin bile. Çok mu çirkinim, bu yüzden mi kendine yakıştıramıyorsun" tüm gücüyle bağırdığını duyunca yavaş bir şekilde arkamı döndüm.

Islanmış saçlarımla sıçana dönmüşüm bu şekilde bile hala sana aşığım diyor çocuk.

Üzgün suratına bakınca kalbimin acıdığını hissettim" üzülürsün jin, sağım solum belli olmuyor. Seni üzmek istemiyorum. Emin ol sana değer veriyorum, zaten bu yüzden seninle birlikte olmuyorum"

"Senden gelen her şeye razıyım, üz beni ryujin" kollarını iki yanına açtı" ne yaparsan yap bu çocuk seni bırakmayacak"

Belki de bazen siktir edip hayatı yaşamak gerekir.

Bana doğru yürüdüğünü görünce adımlarımı ona doğru hızlandırıp kollarının arasına girdim.

Başını boynuma gömünce vüducunun sarsıldığını hissettim" t-eşekkür ederim, seni seviyorum-m" saçlarımı okşarken biraz geri çekilip yakışıklı suratına baktım.

Göz yaşlarını sildim"bunca şeye rağmen beni bırakmadın, belki de sana şans vermek hayatımda verdiğim en doğru karar olacaktır"

Yanaklarımı kavrayıp alnıma uzun bir öpücük kondurdu" seni asla pişman etmeyeceğim, benim yüzümden üzüldüğün tek bir gün bile olursa kendimi asla affetmem"

Tanrım, bu çocuğu hak edecek ne yaptım ben.

Ellerini yeniden belime sarıp sıkı sıkı sarıldı, hiç bırakmayacakmış gibi.

~

İki bölümdür uwu şeyler yazıyorum biri beni dürtsün.

Change~JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin