Selena ya ölür ya benimle gelir seçimini yap!
Austinin ağzından
Evet bu galiba dünyanın en zor sorusu ama onun için ondan vazgeçmeliydim başka yolu yok.
-Tamam ondan vazgeçicem ama onu saç teline bile zarar gelirse seni kendi ellerimle öldürürm.
- Tabi tabi.
-Ama bu işin peşini bırakacağım sanma.
-Evet sevgiline son sözünü söyle.
..........
-Aşkım beni unutma.
Selena:
-AUSTİN HAYIR!
Selena gitmişti kaçırılmıştı ve bende öylece durup izlemiştim kendimden utanıyorum.
Selena nın ağzından
Boşluktayım galiba çünkü ayaklarım yere değmiyor bunun nedeni yatağın üstünde olmam galiba.
Üstümdeki kıyafetler hala aynı etrafıma göz gezdirdim. Odanın ortasında duran büyük siyah bir yataktaydım.
Oda da fazla eşya yoktu. Büyük bir dolap kapağının biri beyaz diğeri siyahı büyük bir çalışma masası üstünde ise küçük bir lamba vardı.
Etrafıma bakıyorum neresi olduğunu konusunda hiç bir fikrim yok. Etrafa bakarken kapı açıldı ve sessiz adımlarla yaklaşan sarışın biri girdi. Evet Justin içeri girdi ve büyük dolabın içinden saks mavisi uzun bir elbise çıkardı. Elbisenin etek bölümü yere kadar gelen saks mavisi bir tülden oluşuyordu kemeri ise parlak beyaz mavi taşlarla döşenmişti üst kısmı ise straplezdi.
Justin elbiseyi aldı ve yatağa fırlattı:
- Hazırlan konseyin huzuruna çıkacaksın.
-Benden ne istiyorsunuz neden konseye gitmem gerekiyor?
Bu da bilmediğim on binlerce sorudan sadece bir tanesiydi. Hayatımla ilgili soruları benden başka herkes biliyor DAMN IT neden herşey beni bulmak zorunda.
Justin:
- Offfff hala anlamıyorsun değil mi aptal kız. Gücün tüm dünyadaki en üstün güçlerden , konsey üyelerinden bile daha güçlüsün ama kullanmayı bilmediğin için onları yenmen çok zor.
-Benim gücümü alınca ne olacak.
-Karanlık güçle melez gücü birleşecek böylece karanlık kurtlar dünya hakimi olacak.
-Justin sana güvenmiştim. Nasıl böyle bir tuzağa düşebilirsin seni kullanıp atacaklar hırs seni kör etmiş.
-Çabuk giyin seni bekleyemem.
Justinin laf anlamayacağını anlamıştım ve zorunlu olarak elbiseyi giymeye başladım. Odadan duşarı çıktım ve merdivenleri inmeye başladım.
Merdivenin başunda Justin vardı. Beni görünce doğruldu.
-hadi gidiyoruz.
-Justin çok açım.
-offf ben bebek bakıcısı değilim.
Hem beni kaçırıyorsun hem yemek vermiyorsun
-Tamam tamam dolabı aç. Orada birkaç parça et olacaktı.
Aşağı indüm ve dolabı açtım. Biraz wt yedikten sonra Justinin yanına gittim. Justin:
- Beni takip et.
Arkasından yürümeye başladım. Justin elinin izini duvara basarak duvarı açtı duvar açıldığında merdivende aşağı doğru açıldı ve merdivenlerden inmeye başladık.
Dar koridorlarda biraz yürüdükten sonra büyük mavi bir kapının önünde durduk. Justin kapının kulpunu tutup birşeyler mırıldandı.
Büyük kapı geriye doğru açıldı içeri doğru yürümeye başladık. İçerde daire şeklinde duran 6 sandalye vardı ve herbirinin üstünde takım elbiseli adamlar yanlızca birinde siyah uzun saçlı ve tamamen siyaha bürünmüş bir kadın vardı. Ortalarında ise bir küre hepside gözlerini küreye kilitlemişti.
Konseyin önünde durduk ve siyah saçlı kadın konuşmaya başladı:
- Merhaba Selena ben Christy.
-Beni neden buraya getirdiniz Austinin yanına gitmek istiyorum.
-Ama seni görnen istemiyor.
-Ne?
-Karanlık küreye bir göz atalım ne dersin.
Bunu söykedikten sonra elletini havaya kaldırdı ve konuşmaya başladı.
-Seraena natelded Austin simple khdlnnn surpna(göster herşeyi göster Austinin halini göster)
Bunları söyledikten sonra kürenin etrafı bir duman kapladı ve görüntü belirmeye başladı.
Bu Austindi bir bardaydı ve etrafında kızlar vardı. Austinde herbiriyle konuşup gülüşüyordu. Hayır bu doğru olamaz şuan gördüklerime inanmıyorum. Bu imkansız.
-Kürenize inanmıyorum. Bunlar gerçek olamaz Austin böyle birşey yapmaz.
-Hahahahaa inanmak zorunda değilsin.
Bunlar gerçek miydi? İşte çözmem gereken ilk soru.