Üniversite yıllarında bi kız sevdim ama o kadar sevmişim ki ben bile inanamadım o kadar sevdiğime. Üniversite 2 de her şey başladı. Ben çok kötü bir insandım. Çevrem kötüydü arkadşlarım kötüydü. Doğduğum şartlar altında öyle gerekiyordu. Ben de bir gün düşündüm arkadaşlarımdan nasıl kurtulurum. Bi an aklıma ‘’eğer bir kız arkadaşım olursa onlar benim yanıma gelmez ‘’ fikri geldi.
Ben kyk da kalıyordum. Ama öyle bir kız bulmalıyım ki beni taşıyabilecek huyu huyuma uyacak bi kız olmalı. Kyk nın kantininde oturmaya başladım. Kızları gözetliyorum hangisi olur diye . J birini görüyorum tamam işte bu diyorum bakıyorum huyu güzel değil. Bi başkasını görüyorum bu güzel değil ama huyu güzel sonra vazgeçiyorum olmaz diyorum. Benim öyle bir kız bulmam lazım ki yarın öbürgün annemin elini öptüğü zaman annem benimle gurur duymalı. Neyse baktım kimse yok bende tam vazgeçmek üzereydim ki bi kız gördüm esmer boyu 1.70 falan kimseyle konuşmuyor kantinde oturmuyor güzelliğine de diyecek yok.
O an dedim tamam işte bu kız. Ama nasıl bu kızla konuşacam bende o cesaret yok ki deseler silahlı bıçaklı satorlu kavga var gözümü kırpmam giderim ama ben bu kızla nasıl konuşacam. Günlerce kara kara düşündüm ne yapmalıyım. Neyse bir gün arkadaşla takılıyorduk. Dedik hadi gidelim üniversitede bi çay içelim akşam saat 19.50 falan. Bir de ne göreyim o kız karşımda arkadaşıyla beraber yurda geliyor. Kalbim küt küt atmaya başladı arkadaşıma söyledim. Okulu boşver hadi yurda gidelim ne oldu neden karar değiştirdin dedi. Bende oğlum o kız kaç gündür uyuyamama sebebim olan kız gidiyor gel dedim bu sefer bu kızla konuşacam. Neyse kızın peşinden gittim ne yaptım ne ettim konuşamadım. Neyse bizim kyk yurduna giriş parmak izi sistemi il idi. Ben de hemen kızın arkasından gittim parmak bastım basarken adını öğrenmiş oldum.
Adı AYŞE TUĞBA idi. (soyadını güvenlik gerekçesinden dolayı vermiyorum . ) sonra ben dedim bu kızın kesin facebook u vardır bende onu ordan bulayım ordan önce bi selamlaşırım izin isterim yanına gitmek için. Facebook a baktım araştırdım bu kızı bulamadım. O zaman bizim yurttan bi iki bayan arkadaş vardı. Bana dediler neden üzgünsün meseleyi onlara anlattım. Dediler tamam biz hallederiz. Dedim sakın teklif falan etmeyin. Onu ben yapacam siz sadece onunla konuşmam için müsaade isteyin. Vermezse ısrar edin başka bi şey istemiyorum. Hatta o günü üçkağıtçılar bedava yapmayız dediler J çikolatamızı alırız. Ben de dedim ki siz ayarlayın size bir tane değil bi kutu çikolata alırım. Neyse akşam beni aradılar dediler tamam demiş. Ertesi gün Cuma günü idi. Bende dedim ki yarın Cuma namazından sonra uygun olurmu görüşmek için. olur dediler. Heyecandan ne yapacağımı bilemedim uyumak istiyorum zaman geçsin istiyorum uyuyamıyorum sabahladım o gün. Sonra uyandım camiye gittim namazımı kıldım. Namazda da YA RABBİ bu kız benim için hayırlı ise sen onu benim kaderim eyle diye dua ettim. Zaman yaklaştı ve benim heyecanım artmaya başladı. Öyle bi heyecanlıyım ki anlatamam. Dedim şimdi ben ya yanlış bir şey dersem. YA RABBİ bana yardım et dedim ve bildiğim dualar okudum. J neyse bi baktım geldiler muhabbet etmeye başladık. Tabi ben heyecandan ne yaptığımı biliyormuyum tabi ki bilmiyorum J. Bi baktım ben bütün hayatımı bu kıza anlatmışım. Masadan kalktıktan sonra bu kız hayatta benim teklifimi kabul etmez dedim. Kızın gözünde kendimi soytarı gibi anlatmışım. Sonra telefon numarasını arkadaş yoluyla aldım. Sanki bi ışık var dedim. Ve o gün onu okula bırakabilir miyim diye sordum tabi olabilir dedi J. Okula bıraktım. Yolda güzel bi muhabbet ettik hafiften yağmur yağıyordu. Neyse bu derse girdi çıktı gittim onu aldım. Yurda geldik muhabbet ettik. Gece de msjlaşıyoruz birden bu kız dedi seni mahkemeye verecem.
Dedim neden. Dediki sen beni takip etmişsin seni polis amcalara söyliyecem (tabi espiri yapıyor ) bende muhabbet güzel bende hiç bozmak istemedim. Sonra iki gün geçti yine yağmurlu bir geceydi şimşekler çakıyordu. Benimkisi şimşekten korkuyordu J her korktuğunda sarılmak istiyordum sarılamıyordum diyordum belki yanlış anlar. Neyse o gün dedim inceldiği yerden kopsun. Bugün teklif edecem dedim. Ve aldım karşıma o hafifçe vuran yağmurun altında dedim ki beni bu üç gin içerisinde az çok tanımışsındır. Benim yeri geldiği zaman arkadaş yeri geldiği zaman dost yeri geldiği zaman sevgili yeri geldiği zaman akraba olurmusun. Çünkü benim için AŞK bunları ifade ediyordu bunların hepsini bi kişi de yaşamak tı AŞK. Önce hayır dedi sonra şaka yaptığını söyleyip evet dedi JJJ. O gün belki dünyanın en mutlu insanı bendim. 10 kasım. Sonra biz her gün görüşüyorduk insan hiç mi sıkılmazdı hergün gördüğü birini. Ama ben hiç sıkılmıyordum onu bir gün görmesem agresif oluyordum sinirli oluyordum. Gün geçtikçe kötü arkadaşlarımı bıraktım. Kötü alışkanlıklarımı bıraktım. Yılbaşı günü geldi o akşam benim için süslenmişti. Gittik bi kafeye eğlendik. Sonra yurda geldik malum yut saat 23.00 da kapanıyor du ama o gün saat 24.00 a kadar herkese müsaade verilmişti bizde yeni yıla beraber girelim düşüncesiyle saat 24.00 a kadar beraber dik. Saat oldu 24.00 yaklaşık 12 dk boyunca havai fişek atıldı üniversite okuduğum şehirde. İzledik ve sonra yurtlarımıza geri döndük. Her gün birbirimizi görüyoruz zaman geçiriyoruz. Bulunduğum şehirde kar yağmıştı. Ve o gün benim için çok güzel olmuştu. Makyaj falan yapmıştı bende onu kıskanıyordum ya biri bakar diye. Sonra birden kar aldım elime yüzüne sürdüm makyajı bozulsun diye JJJ sonra bana kızdı şemsiyeyle vurdu. O gün şemsiyesini bende kırdı JJJ. Hiç unutmam o günleri. Sonra günler günleri kovaladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMIN İKİ YLI
Non-FictionHAYAT BAZEN İSTEDİĞİN GİBİ SONUÇLANMAYABİLİR AMA BU DA DEMEK OLMUYOR Kİ HAYATTAN VAZGEÇMELİYİZ...