Anladım ki ağaçlar , toprağa acı verdikce büyüyorlar...
Karşısındaki adamın çığlığı basmasıyla Gozel elinde tuttuğu vazoyu adamın kafasına indirdi.
Yere yığılan adama bakakalan Gozel ne yapacağını bilmiyordu.
Ama hemen bişeyler yapması gerekirdi yoksa adam uyanır ve birilerine haber verebilirdi.Hızlıca etrafa , çekmecelere göz atıp halat aradı ama hiçbir yerde bulamamıştı.
Sonunda Prensin giyinme odasına girerek gözüne çarpan ilk elbiseyi alıp bulduğu bir makasla parçalara böldü.
Sonra da onları alıp hızlıca odaya geçti ve hizmetcinin ellerini ve ayaklarını bağlayıp onu giyinme odasına sürükledi.
Zorda olsa onu odaya kadar taşımıştı ve en son hizmetcinin ağzını ve gözlerini de bağlayıp üzerine bir örtü atarak çıktı odadan.
Kilitlemeyi unuttuğu kapıyı da kitleyip oturdu. "Acaba neler oluyor ya. Hem bu Prens nerde kaldı."
Kendi kendine konuşan Gozel daha fazla dayanamayarak kalkıp etrafa göz attı.
İstemeyerekte olsa çekmeceleri yavaşca açıp içlerine baktı. Belki bir umut birşey bulur diye ama o da ne aradığını bilmiyordu.
Alt çekmecelerden birinde gözüne çarpan bişey oldu. Eski kağıtlar ve küçük eşyalar.
Yere oturarak bağdaş kurdu ve tek tek eşyalara baktı. Önce biraz tereddüt etsede iç sesi ona bakmasını söylüyordu.
İçlerinden birini alıp baktı ve küçük tahtadan bir kuştu. Daha sonra hepsine tek tek göz attı.
Çekmecenin en altında gözüne çarpan mektuba elini uzatıp aldı. Tereddütle yavaşca açarak okumaya başladı.
"Sevgili oğlum, canımın içi sen bu mektubu okurken ben çok uzakta olucam. Senin tek bir saç teline dünyayı yakarım..."
Kapının çalmasıyla Gozel mektubu yarıda bırakarak hızlıca katlayıp eski yerine koydu. Sonra da çekmeceyi kapatıp kapıya koştu.
Kapıya kulağını dayayıp gelen kişinin kim olduğunu anlamaya çalıştı.
Dışarıdaki kişi sesini elinden geldiğince alçaltarak "Benim Geray."
Gozel derin bir nefes alıp kapıyı açtı. Geray hızlıca içeri girip tekrar kapıyı kapatıp kilitledi.
Geray'ın hareketlerine şaşıran Gozel "Ne oluyor, neden böyle şaşkınsın."
"Küçük Prense bişeyler olmuş."
"Nasıl bişeyler."
"Bir anda yere düşmüş ve ağzından kanlar akmış."
Gozel üzülmemeyi istiyordu ama içinde yinede bişeyler olmuştu. Asla kimseye bir zarar gelsin istemezdi özellikle çocuklara.
Gozel elinden geldiğince üzüldüğünü göstermemeye çalışarak "Peki şimdi ne olucak?"
"Bilmiyorum ama sen sakın burdan çıkma. Sakın kimseye gözükme , heryere askerler konulmuş."
"Nasıl yani, neden koymuşlar."
"Küçük Prense zehir vermiş olmalarından şüpheleniyorlar. Bu yüzden sarayın her köşesine asker konuldu. Kimse Saray'dan çıkamıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH-MAT
General Fictionİran'nın zalim hükümdarı Hazard Kral'ının ve yıllarca oğlu bildiği Cegerxun'un savaşı. Cegerxun'un intikamı