22.BÖLÜM

45.9K 1.8K 106
                                    

Deniz aldığı ağrı kesicinin ve ayağındaki sıcak su torbasının etkisiyle gevşemiş, yorgun ve halsiz bedeni saatler süren uykuya teslim olmuştu. Gözlerini yavaşça açtığında başucundaki adamın gölgesini fark etmiş hayal gördüğünü sanarak gözlerini ovalamıştı.

Hayır, hayal görmüyordu kocası yatağın başında bir sandalyeye oturmuş onu izliyordu. Başını hafifçe kaldırarak ona baktı.

''Cihan? Ne arıyorsun sen burada? Akşam mı oldu?'' diye mırıldandı.

Cihangir sandalyesini hafifçe kaldırarak yatağa iyice yaklaştıktan sonra eliyle karısının yüzüne dokunarak gülümsedi.

''Hayır canım. Daha saat iki. Beni neden aramadın Deniz. Karımın hasta olduğunu personelimden öğreniyorum. Şu an hem kızgın hem de telaşlıyım. Neyin var? Doktora gidelim mi? Ya da dur ben doktoru arayıp eve çağırıyorum.''

Kocasının arka arkaya gelen sözleriyle afallamış, halen uyku sersemi olan halinden kurtulmaya çalışarak onu durdurmaya çalışmıştı.

''Cihan dur! Ben iyiyim. Doktor falan istemiyorum.''

''O zaman neden işe gelmedin? Neyin var anlatsana? Üşüttün değil mi? Havalar soğudu dedim sana o kadar, ama sen incecik giyinmeye devam ettin. Ah şu inadın olmasa.''

Cihangir karısının hastalığı ile ilgili farklı şeyler duymayı beklese de yine de direkt olarak söze girememiş konuyu biraz dolandırmayı tercih ederek üşüttüğünü ima etmişti. Deniz yattığı yerden iyice doğrulduğunda kasıklarındaki ağrının geçtiğini anlamış, ağrı kesici ve sıcak su torbasının işe yaradığına sevinmişti. Hala hafif bir sızı hissetse de şu an telaşlı ve kızgın kocasını sakinleştirmeye çalışmalıydı.

''Üşütmedim hayatım. Ciddi bir şeyimde yok. Her ay bayanlar için olan olağan durumlar işte. Sadece benim dönemim biraz sancılı oluyor, özelliklede ilk gün.'' derken sözleri bittiğinde nefes almayı unuttuğunu fark ederek yanaklarının kızardığını hissetmişti. Karşısındaki kocası da olsa kadınlara özel bu durumu ilk kez bir erkeğe anlatıyordu. Azıcık utanmış ve tedirgin olmuştu. Fakat sürekli çocuk isteğini dile getiren kocasının her ay bu duruma alışması iyi olacaktı.

Cihangir ise karısının sözleriyle neyi kastettiğini anlamış ilk kez böyle bir durumla karşı karşıya kaldığı için ne diyeceğini bilememişti. Evet, hamile olmadığı için azıcık hayal kırıklığına uğramıştı fakat daha ilk aydan bu isteğinin gerçekleşmesinin çok zor olduğunun da farkındaydı. Ona biraz daha zaman vermeliydi. Şimdi ise karısının söylediği şeye nasıl cevap vereceğini düşünüyordu.

Ne söyleyebilirdi ki? Belki günümüzde bu tür durumlar karıkoca hatta sevgililer arasında bile normal konuşulabilirken onun yaşadığı yerlerde gizlice yürütülen bir denge içinde yıllar boyunca sürüp gitmişti. Ne annesinin ne kız kardeşinin ne de başka kadınların bu tür durumları ile ilgili kimseden tek bir söz bile duymamış olmasından dolayı ilk kez ne diyeceğini bilememişti. En iyisinin duymazdan gelerek kaçmak olduğunu hissedip birden oturduğu yerden ayaklandı.

''Eee şimdi iyisin yani. Tamam, ben çıkayım sen yat biraz daha istersen. Ben işe gideyim o zaman. Hadi akşama görüşürüz.'' Diyerek telaşla kapıdan çıkarken Deniz tuttuğu kahkahayı serbest bırakmış bu adamın hala nasıl Amerika gibi bir yerde okuyabildiğini merak etmişti.

Her konuda bir sözü olan adam iş kadınlar ile ilgili özel duruma gelince şaşırıp kalmış odadan nasıl kaçacağını bilememişti. Daha duyarlı olmasını beklemekle hata yapmıştı zaten. En azından beline biraz masaj yapsa ya da sıcak bir bitki çayı getirseydi hadi onlarda olmadı tatlı birkaç şey alıp gelse ne olurdu ki...

GÜNEŞ DOĞUDAN YÜKSELİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin