"Meleğim biliyor musun? Eğer gözlerim bir kamera olsaydı daha iyi görmek için odaklayacağım tek yüz seninki olurdu."
Genç erkek daha fazla dayanamayarak dudaklarını genç kızın dudaklarına sardı. İki saniye görmese deli gibi özleyeceği kızın dudakl...
Bu zaman kadar bir akuma saldırısı daha olmuştu.İlk görevimize göre daha kısa sürede daha başarılı bir şekilde yakalamıştık bu akumayı.Akumalanan adam ise hiç tanımadığımız ama belli ki aşk acısı çeken biriydi.Ve açıkçası haline üzülmüştüm.Bu bir ay içerisinde gerek odamda gerek parkta gerek başka bir yerde daha esnek olabilmek ve reflekslerimi geliştirmek için çalışmalar yaptım.Ama dersler de git gide yoğunlaşıyordu.Ha bir de şu sürekli beni deli eden Adrien.Adrien...
Gerçekten sinir ediyordu.Bir keresinde derste beni konuşturmaya çalışıyordu.En sonunda ona sus diye bağırdığımda gereksiz yere tüm sınıfa rezil olmuştum.Üsteli aynı anda beni konuşan sensin ben değilim diyerek daha çok sinir etmişti.Yaptığı espriler de cabası.Neymiş efendim solucansa sağı neymis?Miş miş miş.Yine de ne zaman onu düşünsem içim nedenini anlayamadığım bir şekilde kıpır kıpır oluyordu.
Son ödevimi de tamamlayıp çantamı yerleştirdikten sonra yatağa uzandım.Yarın sınıf öğretmenimiz bize iki haber vereceğini söylemişti.Sanırım bir tanesini biliyordum.Sınıfımıza yeni bir erkek gelecekti.Juleka abisinin diğer okuluyla sorun yaşadığını ve bu okula gelip onunla aynı sınıfa girmek istediğini söylemişti.Juleka'ların gemisine daha önce gitmeme rağmen bir abisi olduğunu bunu anlatırken öğrenmiş ve şaşkınlığımı gizleyememiştim.O da bunu gülerek karşılamıştı.Bir anda titreyen telefonum beni sıçratmış Tikki'yi de ürkütmüştü.Sonra benim bu şaşkın hallerime güldü tatlı kwamim.Mesaj gelmişti ve gönderen Adrien'dı.
Sarı Bela:Beni özledin mi,mavişim?Sonuçta senin yerinde olsam ben de kendimi özlerdim,ne de olsa aşıksın bana.(22.43)
Mavi kafa: Hayır tabi ki Adrien ;-;(22.43)
Sarı Bela:Ahh üzgünüm,senin bana aşkını kabullenmekte zorlandığını unutmuşum*-*(22.44)
Mavi Kafa:Sana neden aşık olayım?(22.44)
Sarı Bela:Çok basit çünkü çok yakışıklıyım.Neyse şey diyecektim güzelim bana yarın kruvasan getirir misn,çok canm çekti ve hiçbir pastanenin sizinkiler kadar güzel kruvasanları veya makaronları yok.(22.45)
Mavi Kafa:Birincisi çok egoistsin.İkincisi tabi ki güzel olacak sonuçta bizim pastanemiz Paris'in hatta Fransa'nın en güzel fırını.Ve iyi bir insan olduğum için yarın sana kruvasan getircem.(22.46)
Sarı Bela:Tabi ki getirirsin,sonuçta kim bana hayır diyebilir?
Mavi Kafa:Vazgeçtim getirmiyorum,canın çeksin egoist seni :\\
Telefonu kapatıp kenara koydum.Mesaj sesleri gelmeye devam ediyordu ama takmadım.Kalkıp rutin işlerimi hallettim ve yatağa girdiğimde saat tam 11 olmuştu.Adrien'den da 9 tane cevaplanmamış mesaj vardı.Bu kadar egoist olursan sana bunu söylemem gayet normal Sarı bela...Yorgunluğumun farkına esnediğimde vardım ve başımı yastığa koyduğum gibi uyudum.
Kasım ayındaydık.Rüzgar yaprakların yerini değiştirirken yaprakların çıkardığı hışırtılar kulağımı okşuyordu.Alarmım çaldığında alarm sesiyle beraber bu seslere de şahit olmuştum.Banyoda işlerimi hallettikten sonra üzerimi giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
