-Lucas'ın Ağzından-
Mia'yla konuşmamızdan sonra ormandaki eve gitmeye karar verdim. Hem biraz kafalı dinlerdim. Zaten bir ders kaçırsam bir şey olmazdı. Eve yaklaştığımda Aaron'un kokusu gelmeye başladı. Tam da benim geldiğim zaman mı evde olursun?! Eve girdiğimde salondaki sandalyede öylece oturmuş duvarı izliyordu. Ben salona adımı attığım an bakışları beni buldu.
"İşin nasıl gidiyor?"
Dedi düz ve duygusuz bir şekilde.
"Aaron ben daha fazla bunu yapamam."
"Neden aşık mı oldun?!!"
"N..ne tabi ki hayır."
Ahh kekelemiştim.
" Bence oldun değil mi kurtçuk. Zaten yalan söylediğin kalp atışlarından da belli."
Dedi ve ani bir şekilde saniyeler içinde ayağı kalkıp oturduğu sandalyenin ayağını kırıp karşıma dikildi.
"En başta aşık olamayacağını anlamalıydın. Tabi ki benimde bunu düşünmem gerekti. Fakat sen bir avcıya nasıl aşık olabilirsin ki?! Hele ki elimde canından değer verdiğin annem olduğunu bile bile?"
Anneme zarar vermesi düşüncesiyle hızlıca; "Tamam tamam yapacağım istediğin herşeyi yapacağım." dedim.
"Aferin işte böyle ol. Sadık bir köpek gibi ama tabikide her köpek gibi bir cezayı hakediyorsun. Bu da senin cezan!"
Dedi ve göğsüme girmiş sandalyenin tahta ayağıyla beni başbaşa bıraktı.
Göğsümden akan kana konsantre olmuş bir şekilde bakarken. Salonun kapısından gelen sesle bakışlarımı o tarafa sabitledim. Ahh Mia onun ne işi vardı burada. Beni gördüğünde "Aman Tanrım!" deyip yanıma yaklaşmaya başladı. Yüzüne dikkatlice bakıyordum o ise bakışlarını göğsüme sabitlenmiş endişeyle bana bakıyordu. Yanıma geldiğinde gözünden bir damla yaş düştü. Benim için üzülüyor muydu?!
"Ne oldu sana?"
Dedi endişeli bir şekilde.
"Önemli bir şey değil, iyileşeğim zaten."
"Önemli değil mi?! Sen kafayı mı yedin?! Deli misin ya?! Baksana......"
Onu kalan son gücümle kendime çekip dudaklarına yapışmamla cümlesi yarıda kesildi. Bir ara şaşırsada daha sonra o da bana karşılık vermeye başladı. Kısa bir süre sonra ise hızlıca beni itti. Göğsüm acısada umursamadım. Çünkü şuan da yanımda ağlayan sevdiğim kız varken pek umrumda olmuyordu. Evet onu seviyordum. Peki ya o?! Yanıma çökmüş hüngür hüngür ağlıyordu. Kötü birşey yapmamıştım ki!
"Seni seviyorum Lucas."
Dedi ve beni öyle mutlu etti ki. Fakat mutluluğumun bu kadar kısa süreceğini hiç tahmin etmemiştim.
"Fakat seni sevemem. Ben avcı ve sen avken bu ilişki çok sürmez. Ne kadar ben seni avlamıyacak olsamda birgün biri seni avlayacak ya da insanken tanıyacak ve ben bunu istemiyorum o yüzden senin yaranı biraz da olsa iyileştirdikten sonra bir daha görüşmeyelim. Ne kadar okulda görüşecek olsakta birbirimizi tanımıyormuş gibi davranalım. Bizim..benim için en iyisi bu olacak. "
Uzun bir bakışmanın ardından "Bu biraz acıtacak " dedi ve ne dediğini daha hazmedemeden göğsümde ki tahta ayağı tek seferde çekti. Ben yerde acıdan kıvranırken o salona girdiğinde yere atmış olduğu çantasını eline almıştı. İçine bir süre bakındıktan sonra büyük bir zafer kazanmış edasıyla sargı bezini çantasından çıkardı. Yeniden yanıma geldiğinde acım öncekine göre daha iyiydi. Birden ellerini tişortümün altında hissedince irkildim. Ani bir hareketle onu ellerini tuttum. Bana tip tip bakmaya başladı. Ve "Sadece tişörtünü çıkarıcağım. Sargı bezini takmam için bu gerekli." dedi. Bende ellerini bırakıp çıkarmasına izin veren bir edayla ona bakmaya başladım. Bakışlarımı görünce hiç tereddüt etmeden hızlıca tişörtümü çıkardı. Ve arkadan bana biraz destek vererek oturmamı sağladı. Oturduğumda dikkatlice sargı bezini takmaya başladı. Bense onu sanki bir daha göremeyecekmiş gibi yüzünün her karışını ezberlemekle meşguldüm. O kadar dalmış olmalıyım ki yalandan ökürsürmesiyle işini bitirmiş halde bana baktığını farkettim.
"İşim bitti bu zamandan sonra ben seni sende beni tanımıyorsun."
Dedi ve tam yanımdan kalkarken onu kolundan çekip tekrar dudaklarına yapıştım.
Geciktiği için üzgünüm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avcı (Düzenleniyor)
Manusia SerigalaHayley Moore henüz 17 yaşında ve 3 sene önce ailesinin öldürülmesine şahit oldu. Aynı zamanda Matthew , Ian , Daniel ve Nathaniel de. Hepsinin ortak noktası ailelerinin aynı gün , aynı saatte ve aynı olağanüstü yaratıklar tarafından öldürülmüş olma...