11/02/1996 Saat 21.47
Merhaba günlük, saat geceye yaklaşıyor ve günün yorgunluğunu üstümden atmam gerek. Erken uyumaya karar verdim çünkü kendimi normal günlerden cok daha fazla yorgun hissediyorum, halsizim başım ağrıyor ve midemde hafif bir bulantı var. Galiba yoğun iş temposunun getirileri. Ama başarı yolunda her zorluğa katlanmak gerek. Haftaya ailemi görmeye gideceğim, tren biletimi bugünden kestim. İstasyonda fazlaca oyalandım. Ha bu arada şunu uzun da olsa yazmadan geçemeyeceğim. Kucağında kardeşiyle dilenen bir çocuk benden para istedi ama vermek istemedim çünkü gidip çalışacak kadar gücü vardı, bir işe girebilir. Epeyce peşimden geldi ve anlık bir dönüşle onu ittirdim, yere düştü. Altı yedi yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim kardeşi onu kaldırmak için bize doğru koşarken, çocuk bana "Unutmayın bayım, gücünüz sadece aydınlıkta sizi korur" dedi. Anlayamadım ama gece beni sokakta yakalarsa beni pataklayacak galiba, komik. Neyse bunu yazmak ve rahatlamak istedim. Şimdi uyuyacağım çünkü git gide gözlerim sulanıyor. İyi geceler.
...
23.42
Uyku tutmuyor, ellerim de. Gözlerim kıpkırmızı kesildi ve sulanması bir türlü durmuyor, kemiklerim teker teker baştan sona sızlıyor. Galiba grip tüm vücudumu saracak. Hasta olmak istemiyorum. Çünkü bir hafta daha evde yalnızım. Uyumam gerek. İyi geceler.
...
1.59
Korkuyorum. Evin tüm duvarları üstüme geliyor. Yalnızım. Yalnızım. Kimse yok. Şu an evimin içinde kimse yok, bu evde yalnız başıma yaşıyorum. Tam iki senedir. Benden başka kimse bu eve girmedi, ve yerleşmedi. Adım Ronald Roger. İki senedir bankada mali müşavirlik yapıyorum, ve iki senedir bu evde tek başıma yaşıyorum. Yanılıyor muyum? Hayır eminim. Peki ya dış kapıyı üç defa açmama rağmen, her seferinde tekrar kim kilitliyor...
...
02.35
Sesler çoğaldı, delireceğim. Su kendi kendine açılıyor, kapattıkça sonraki seferde daha kuvvetli akıyor. Ve odamın lambasını açamıyorum. Delirmek istemiyorum. Lütfen geçsin bu gece. Kapımı zorlayan hırsız için çekmecemdeki bıçağı cebime koydum ne olur ne olmaz.
...
03.23
Artık kilitlenen kapıyı açmak için kullanabileceğim bacaklarım yok. Peki şu an nasıl mı yazıyorum. Günlüğü getirip bana verdi. Kapıyı zorlayanın hırsız olduğunu düşünüyordum, keşke hırsız olsaydı.
...
04.05
Ölmek istiyorum. Niye biliyor musun? Ayak kemiklerim etimden dışarı çıkıyor ve sol dirseğim tamamen ters duruyor. Gözlerim ve burnumdan gelen kanı iki bardağa doldurmamı söyledi. İkisini de içirdi. Çünkü bunu yapmam bana ders olacakmış. Eğer fazlasıya bağırırsam sesimi alt kattan duyarlarmış, sabaha kadar ölmezsem bağırmamı söyledi. Şu an yazdıklarımı okuyor gülerek. Evi terk edecekmişim, ailemin yanına gitmemi söyledi. Aynen yapacağım, çünkü kollarımı kaybetmek istemiyorum. Son kez banyoya gidiyoruz.
...
05.00
Şimdi gitti. Bağırmam gerek. Çünkü her yerim kan içinde ve bacaklarım berbat halde. Banyoda uzanıyorum. Gözüm kanıyor ve uykum var.
...
12/02/1996 Saat 20.43
Merhaba günlük, sabah berbat şekilde ağrılarla uyandım ve işe gittim. İş son derece normaldi ama tren biletimi erkene almak aklıma geldi çünkü annem aradı ve erken gelmemi söyledi, fazla özlemiş beni. İstasyona uğradım ve yine o küçük veledi gördüm. Kardeşiyle ellerinde iki sayfa kağıda bakıp gülüyorlardı, beni görünce daha da çok gülmeye başladılar. Yanlarına gittim ve çalışıp çalışmadıklarını sordum, küçük olan "Abim çalışmayı çok sever, her gece evleri gezer ve insanlara sevgi dağıtır" dedi, ilginç ve zekice bir cevap olduğu için onlara ikişer pound verdim. Bana "Bu gece rahat bir uyku çekersiniz umarım bayım" dedi, galiba gözlerimden bile anlaşılıyor uykusuz oldugum. Arkamı dönüp giderken hala gülüyorlardı, verdiğim para onları mutlu etmiş olacak. Arada bir böyle yardımlarda bulunmak insanı da mutlu ediyor. Bu arada günlüğümden bir iki sayfa yırtıldığını farkettim. En nefret ettiğim şeydir, galiba dünkü yorgunluk ve sinirle yaptım çünkü çok değişik kabuslar gördüm. Baksana belki de şu istasyondaki çocuk yüzünden görmüşümdür kabusları, hah. Neyse çok ama çok uykusuzum ve her yerim ağrıyor. Uyumak istiyorum. Galiba grip oldum. İyi geceler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKU
HorrorYazarken irkiliyorum. Cesaretin yoksa, ilk sayfayı açmadan önce "hikaye" kavramını iyice belleğine kazıman gerek. Ama 'O'nların varlığını asla unutamayacağını ikimiz de biliyoruz.