6| Ses

5.9K 651 523
                                    

장난감 관리

Minik beden gözlerini hafifçe araladığında önce kapının açılma sesini duymuştu. Sonrasında ise alfanın yakından gelen kokusunu, "Jungkook..?" diye seslendi.

Kapının önünde öylece dikiliyordu. Jimin alfanın yanına gelmesini istemişti; onu öpmesini, koklamasını, acısını geçirmesini...Ama yaptığı şey kapının önünde dikilip durmaktı. Omega iki kolunu da ona doğru uzattıktan sonra sesini incelterek çağırdı, "Kook-ah? Neden yanıma gelmiyorsun?"

Ellerini Jungkook'a doğru açıp kapatıyor, poposunu çarşaflara sürtüyordu. Yaklaşık iki dakika sonra Jungkook'un ayak seslerini duyduğunda kıkırdadı. Yüzünü seçemiyordu çünkü pencere sıkıca kapalı ve perde de çekiliydi ama kokusuyla onun nerede olduğunu ve hislerini anlayabiliyordu.Tedirgin olduğunu da hissetmişti böylece. Adımları kararsız ve düzensizdi. Ona yaklaşmaya korkuyordu, korkmamalıydı.

"B-ben, hap bırakmaya gelmiştim. İhtiyacın olabilir diye." tek nefeste söylemişti uzun olan.

"Pekala, gel buraya bırak." Jimin çıplak vücudunu gözler önüne sererek tam yanıbaşındaki komidini gösteriyordu. Karanlıktı belki ama, alfanın eğer isterse karanlıkta bile iyi görebileceğini biliyordu.

Jungkook omegaya iyice yaklaştı ve eğilip komidinin üzerine hapı bıraktı. Tam geri kalkacakken gözünü Jimin'e değdirmek gibi büyük bir hata yapmıştı.

Omega tüm vücudunu yan döndürmüş ve iki elini de yanaklarının altına sıkıştırmış alfayı izliyordu. Sanki görünmeyen bir iple gözleri birbirine bağlanmış gibi hissediyordu Jungkook. Gözlerini ondan alamamıştı, "Ş-şey ben-" alfanın lafını bölen şey Jimin'in tek eliyle yakasından tutup üzerine düşürmesiydi.

Dudakları sanki yapboz parçası gibi birleşmişti. Bu temasla Jungkook gözlerini kocaman açtı ve Jimin'e baktı. Gözlerini kapatmış, anın tadını çıkarıyor gibiydi. Belki de Jungkook da kurduna teslim etmeliydi kendini, belki de bu seferlik onu dinlemeliydi.

Dudaklarını ilk hareket ettiren Jimin olmuştu. Sabırsızdı, bir an önce alfayı içinde istiyordu. Sakinleştiricilerin etkisi buraya kadardı. Jungkook'un ince dudakları üzerinde yavaşça kayarken alfa da gözlerini kapatmıştı. Dolgun dudakların tadını çıkarmak istedi. Birleştikleri anda çok doğru hissetmişti. Sanki gerçek ruh eşini bulmuş gibiydi.

Az sonra o da Jimin'e katıldığında kendini öyle kaptırmıştı ki dilini omeganın ağzına dayayıp sertçe içeri girmeye çalıştığının farkında bile değildi. Jimin inleyerek ona izin verdiğinde Jungkook tek elini çıplak kalçalara dayadı ve tek parmağını sürükleyerek deliğine ilerletti. Diğer eliyle Jimin'in yüzünü kavramıştı.

Jimin ise boş durmayıp poposunu havalandırıyor, Jungkook'un şişkinliğini kendininki üzerinde hissediyordu. Dudakları birbirini parçalar derecede hızlı sürtünürken nefes alma ihtiyacı hisseden Jungkook olmuştu, "Jimin...D-dur."

Bu hissettikleri öyle yoğundu ki, sadece iki dakika önce onu kontrol etmek için gelmişken şimdi bu haldeydi. Durmalıydı. Kontrol elinde olmalıydı, kurdunda değil.

Her ne kadar düşünceleri bu yönde olsa da Jimin tekrar dudaklarına uzanmak istediği sırada onu durdurmadı. Zevkle ağzının içine buyur etti.

Jimin tek gözünü açıp alfanın suratını izlerken bir şeylerin farklı olduğunu sezmişti. Bakışları duvara kaydığında daha önce hiç görmediği bir saatin orada olduğunu fark etti. Dolabın olduğu kısım boştu. Kocaman orman tablosu yerinde değildi.

Sodom ve Gomore | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin