Buradayım. Yıllar sonra özüme dönmeye karar verdim. Yaptığım şeyler gelişimime katkıda bulurken, benden çok şeyde götürmüş oysa ki, fark edememişim.
Yazmayı unutmuşum.
Dinlemeyi unutmuşum.
Hatırlamayı unutmuşum.
Ne yazık düşünmeyi unutmuşum.
Elimdekilerle yetinmemişim kabul, ama bana verilenin fazlasını da istememişim. İstediysem de engellenmişim, baş kaldırmamışım da engeli kabullenmişim.
Hayat, hayat şartları getirmiş bu konuma beni.
Boyun eğmişim.
Çevremde eksikli gedikli insanlar var diye bende öyle olmuşum. Onları kendime uydurmam gerekirken ben onlara uymuşum.
Olduğum yerde saymışım. Nasıl olsa vakit geçiyor demiş, yeterince yaşamamışım. Hissetmemişim.
Sevmemişim.
Sevmişim belki, ama doğru kişiyi değil.
Emek göstermem gereken şeylere emek göstermemiş, öylesine varlığını hissettirenlere göstermişim. Sonra bir de şikayet etmişim, üstüne.
Onlara kızmışım.
Onları suçlamışım.
Aldatıldığımı incindiğimi söylemişim. Oysa ben izin vermişim aldatılmaya, incinmeye.
Hep başkalarını suçlamışım, suçlamışım ki geceleri başımı yastığa rahat koyayım diye.
Ailemi suçlamışım, beni saf salak, gerçek dünyadan uzak yetiştirdiler diye. Öğretmenlerimi suçlamışım. Temelimi iyi veremediler, iyi bir lise, iyi bir üniversite kazanamadım diye.
Sınavda yeteri kadar iyi bir başarı elde edemedim diye devleti suçlamışım, bizi yarış atı gibi yetiştiriyor ama o yarışta kaybeden sadece ben değil, hepimiz oluyoruz diye.
İş yerimi suçlamışım, adamına göre muamele yapıyor, ahlaki değerlere uymuyor diye. Kardeşimi suçlamışım, ben yaşadım sen yaşama diye uyardığım her haltı ardı ardına yaptı diye.
Kız arkadaşlarımın hepsini suçlamışım onlardan çok erkeklerle yakın oldum, derdimi erkek arkadaşlarımla paylaşabiliyorum diye.
Erkek arkadaşlarımı suçlamışım, onlara karşı olan sevgimi, samimiyetimi hep yanlış anladılar diye.
En yakın arkadaşımı suçlamışım, anlattıklarımı, sırlarımı bana karşı kullandı diye. Kendimden büyük kuzenlerimi suçlamışım, bana ablalık abilik yapıp, öğütler vermedi diye.
Dedemi suçlamışım, bana her çikolata alanı iyi sandım diye.
Annemi suçlamışım, sevdiğim adamla birlikte olmama izin vermedi diye.
Sevdiğim adamı suçlamışım, benim ardımda durmayıp, bana kol kanat germedi diye. Babamı suçlamışım bana hiç güvenmedi, başarılı olacağıma inanmadı diye.Yaşadığım kötü şeyler için rabbimi suçlamışım, ben hangi kuluna ne yaptım da bana bunları yaşattın diye. Ve yine rabbimi suçlamışım, en iyi dostum sendin, kötü günümde yanımda yoktun diye...
Kim daha cesur, kim daha korkak? Kim daha aptal, kim daha kurnaz? Söyle şimdi bana, bu hikayede kim suçlu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PASS in my MİND
CasualeOkurken belki bu ne diyor diyeceksiniz, belki saçma gelecek belki mantıklı ama öyle ya da böyle ya geçmişinizden bir ana dokunacak ya da tüketmeye hazır geleceğinizden.