Ölümünün nasıl olacağını merak etmeyen insan yoktur. İntihar dışında nasıl öleceğini seçemezsin. Bunda tüm insanlar hemfikir fakat benim ölümümle ilgili itirazım var.
Birden fazla ölüm sebebi varken neden neden ben ölmek için bu kadar aptalca bir duruma düşmek zorundayım. Evimde dünyayı saran salgın hastalıktan korunmak için kendimi korumaya aldığım bir günde kafama kitap düşmesi suretiyle öldüm. Ve neden en sevdiğim kitap olmak zorundaydı neden?
Sadece bu da değil sorun yan odamda aile bireylerimin öldüğümü fark etmesi tam dört saat aldı. Bunu nasıl bildiğime gelince öldüğünüzde bir süre bedeninizin etrafında kalıyormuşsunuz. Harbiden tuhaf durumdayım cenazemde mezarımın başında ağlayan aileme bakıp sadece kederlenebiliyorum. Çok üzüldüler, umarım fazla acı çekmezler.
Tabi ben bunları düşünürken etrafımdaki renkler birbirine girmeye başladı mezarlık ailem hepsi tüm şekiller bir araya toplanıp beni çevreledi. Bilincimi kaybettiğimde son düşündüğüm eyvah kesin cehennemliğim oldu.
İlk iki bölüm olan, ÖLDÜM - YENİDEN hikayenin ön sözü niteliğindedir. Yılmadan okumaya devam ettiğinizde Lizy'ye Hogwarts'da yaşayacağı maceralarda eşlik edebileceksiniz.
İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Doğduktan Sonra Sakin Bir Hayat İstiyorum
FantasyÖldüm ve tekrar doğdum. Zaman olarak geçmiş dünyamdan geride olduğu için devrim niteliğinde buluşlar yapan bir mühendis olmalı mıyım? Mühendisliğe gerek yok mu? Ben bir cadı mıyım? Üstüne üstelik Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okuluna davet mi edildi...