44 | Dünden daha çok, yarından hep daha az. *jαмαιѕ νυ

1K 112 69
                                    

iyi okumalar 🌸

Lauv feat. BTS-WHO
Zayn feat. Sia-Dusk till dawn

Bae Ra'nın anlatımından;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bae Ra'nın anlatımından;

"Bae, nasılsın?"

Göz kapaklarım hakimiyetini kaybederek kapanacağı sırada yayıldığım sandalyeden sıçrayarak doğruldum. Gözlerim anında önümdeki cama doğru döndü. Jungkook sırt üstü yatıyordu, sağ elinin serçe parmağını biraz bükülmüş çarşafı kavrar gibiydi. İlk defa bu sabah kıpırdayarak bir belirti göstermişti. Onu incelerken gelen kişinin Irene olduğunu anlamam için bir müddet geçmesi gerekti. Derin bir nefes vererek ona döndüğümde karşılaştığım ilk şey endişeli bakışları oldu.

"Biraz dinlenmek ister misin?" Irene gözlerini, uykusuzluktan kızaran gözlerime diktiğinde dudak büktü. "Hemen itiraz etme, lütfen. İnan bana Jungkook'un uyandığında sana daha fazla ihtiyacı olacak."

Bana uzattığı su şişesini alarak başımı iki yana salladım. Her defasında geleni reddederek huysuz ya da kaba gözükmek istemiyordum fakat şu anda buradan ayrılamazdım. ''Ben iyiyim.''

Jungkook'un ne zaman uyanacağı belli değildi. Doktorlar uyutmak yerine vücuttaki ağrıları kesen özel ilaçlar hazırlıyorlardı. Jin -hatta Hoseok bile- günde sayısız kontrole geliyor, hiçbir şeyi gözden kaçırmamaya çalışıyordu. Çekilen filmler, tomografiler, yapılan testler... ters giden hiçbir şey yoktu. Bu da demek oluyordu ki her an uyanabilirdi.

Uyanabilir ve benim gittiğimi sanabilirdi.

Jungkook'a bu tereddütü bir saniyeliğine bile yaşatmak istemiyordum.

''Diğerleri ne yapıyor?''

Aslında bu sorunun cevabını daha demin gelen Jimin'den almıştım. Artık ısrar edilmesinden hoşlanmadığım için öylesine sorduğum bir şeydi. Irene da bunu anlamış olmalıydı ki uzatmadı. Yanımdaki sandalyeye bıraktığı bedeni, her zamanki gibi uzakta kalmayarak bana yaklaştı. Omuzlarıma koyduğu eliyle yükümü kendine yaslarken, garip bir his oluştu içimde.

Jungkook'un teninden, bakışlarından akan şefkatin sıcaklığı gibi değildi belki. Ama kıyaslayabileceğim bir azınlıkta da değildi Irene'ın gülümsemesinden yayılan şey... Sessizce, ağırlaşmış bedenime dayanak olmasına izin verirken anlattıklarını dinlemeye başladım. Jimin ve Taehyung'un aralarının yakında düzeleceği hakkında yorumlar yapmış, Jin'in muhalefet partiler ile yaptığı toplantıları bile üstünkörü anlatmıştı.

Anladığım kadarıyla korkulacak bir şey yoktu. Tüm ülkede -hatta belki de dünyada yüzümüz ve isimlerimiz biliniyordu. Bu beni biraz gerse de şu anki odağımdan şaşmamaya çalışıyor, korkularımı beraber yüzleşmek için Jungkook'un uyanacağı zamana itekliyordum.

Irene tatlı sesiyle çocukların daha deminki yaptıklarını anlatırken, hissettiğim bir şeyle tüylerim ürperdi. Bekleme koridorunun köşesinde bulunan dikdörtgen pencere kapalıydı. Havalandırmanın da sıcak ayarda olduğuna emindim ama ensemde gezinen soğukluk bedenimin dikilmesine neden oldu.

cuHd | JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin